İstismar vakaları yüzyıllardır yaşanmasına rağmen, günümüzde korumacı yasalar çocuk bireyleri cinsel, bedensel, ruhsal her türlü istismardan sakınmaya çalışmaktadır. Çocuğa karşı işlenen istismar suçları sadece cinsel nitelikli değildir. Çocuğun gelişimini olumsuz etkileyecek davranışlar, çocuğa karşı yapılacak her türlü kötü muamele ve yaklaşımlar, çocuğun ticari çıkarlar için kullanılması istismar kapsamına girer ve cezai yaptırımları vardır. Çocuğun genellikle yakın çevresinde istismara uğraması yaygın olduğundan durumun tespiti zor olmakta ve müdahalede gecikmeler yaşanabilmektedir. Oysa gelecekte ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bir birey olabilmede çocukluk dönemi yaşantısının etkileri kanıtlanmıştır.
Cinsel istismar, çocuğun bir yetişkin tarafından fuhuş zorlanması, cinsel doyum için kullanılması, cinsel içerikli davranışlara maruz bırakılması, pornografik obje ya da ticari meta olarak kullanılmasını içerir. Söz konusu durumların çocuğun cinsel istismarı suçu sayılması için şiddet içeriyor olması gerekmemektedir. Aynı şekilde rıza gösterme ya da göstermeme suçun niteliğini değiştirmez.
Cinsel istismar yaşa ve cinsiyete göre farklılık gösterir. Açığa vurulma oranlarının belirsizliğine rağmen kız çocuklarının erkek çocuklarına göre daha çok istismara maruz kaldığı bilinmektedir. İstismarın açığa çıkma oranını etkileyen bir istismar türü de aile içi cinsel istismar vakalarıdır. Kan bağı olan bireyler arasındaki cinsel içerikli davranış ve cinsel yaşantı olan aile içi cinsel taciz çocuğa yönelik işlenen bir suç olduğunda genellikle toplum gözünde küçük düşme endişesi ile gizli kalır.
Av. Arb. Tunç Sudi Tol © Copyright 2023 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.