Bu yazımızda Hakaret Suçu Ve Cezası, hakaret suçunun şartlarını ve hakaret suçunun cezasını inceledik. Ayrıca Hakaret TCK 125. Maddeyi detaylıca anlattık.
Sayfa İçeriği
Hakaret Suçu Nedir ?
Hakaret suçu, bir kimsenin karşısındakine onur ve haysiyeti zedeleyici ifadeler kullanması sonrasında ortaya çıkan durumu ifade eder. İki farklı şekilde ortaya çıkması muhtemel olan hakaret suçunun TCK kapsamında düzenlendiğini belirtmek gerekir. Kişinin somut bir fiil ya da olgu ile suçlanması suretiyle şerefinin zarar görmesi hakaret suçu olarak değerlendirilmektedir. Öte yandan soyut nitelikli söz ve davranışların da hakaret suçu kapsamında değerlendirilebileceğini vurgulamak gerekir. Kişilik haklarına saldırı olarak da değerlendirilebilecek olan hakaret suçunun ortaya çıkmasına yol açan söz ve eylemler farklı farklı olabilmektedir.
Hakaret Suçu Ve Cezası
Hakaret suçunun cezası hakimin takdir edeceği üzere 100 TL- 73000 TL arasında cezadır. En az 20 TL olmak üzere ve en yüksek 200 TL olmak üzere her yatılacak günün karşılığı olacak şekilde 5 günden az, 730 günden fazla olmamak şartı ile hakim tarafından hesaplanarak verilir.
Bunun yanında bir kimseye yönelik işlenen hakaret suçunun cezası tek bir şekilde ortaya konmaz. Nitekim TCK kapsamında hakaret suçu kabul edilen haller farklı farklıdır. Bu durum da suçun karşısında cezanın farklılaşmasına neden olmaktadır. 4 farklı ceza türünden bahsedilebilecek olan hakaret suçunda aşağıda bütün detayları inceleyebilirsiniz.
Hakaret Suçunun Temel Halinin Cezası (TCK 125/1)
TCK kapsamında basit hakaret suçu olarak ifade edilen söz ve eylemlere yönelik cezanın 3 aydan 2 yıla kadar değişebileceğini ifade etmek gerekir. Suçun basit şekilde işlenmesi durumunda hâkimin takdirine göre hapis cezası ya da adli para cezasının uygulanması söz konusu olmaktadır.
Nitelikli Hakaret Suçu Cezası (TCK 125/3)
TCK kapsamında hakaret suçunun nitelikli bir şekilde işlendiğine kanaat getirilirse 1 yıl ile 2 yıl arasında ceza söz konusu olur. Suçun hangi hallerde nitelikli vasfı kazanacağı kanunda belirtilmiştir. Bu kapsamda hâkimin takdir yetkisi bağlamında suçun adli para cezasına dönüştürülmesi söz konusu olmayacaktır.
Alenen Hakaret Suçu Cezası (TCK 125/4)
Hakaret suçunun işlenmesiyle alakalı cezayı arttıracak olan bir husus da suçun alenen işlenmiş olmasıdır. Bu durumda ceza 1/6 oranında artacaktır. Alenen suç işlemekle kasıt başkalarının duyacağı, göreceği ya da okuyacağı şekilde hakaretin gerçekleşmesidir.
Kurul Halinde Çalışan Kamu Görevlilerine Hakaret Suçu Cezası (TCK 125/5)
Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine yönelik bir hakaret, cezanın ¼ ile ¾ oranında arttırılmasına neden olabilir. Bu nedenle de hakaret ederken sonuçlarını bilerek davranmak söz konusu olur. Aksi takdirde farkında olmadan ciddi bir ceza ile karşı karşıya kalmanız söz konusu olacaktır.
Karşılıklı Hakaret Suçu ve Cezası TCK 129/3
Türk Ceza Kanunu’nun 129. maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen karşılıklı hakaret suçu, iki kişinin birbiriyle hakarete vardığı durumlarda uygulanan bir düzenlemedir. Bu düzenlemeye göre, karşılıklı hakaret suçunun işlenmesi halinde mahkeme, taraflardan birine veya her iki tarafa ceza vermeyebilir veya cezayı 1/3’üne kadar indirebilir.
Bu düzenlemenin amacı, hakaret suçunun meydana gelmesinde iki tarafın da etkisinin olduğunu kabul etmek ve bu doğrultuda cezai yaptırımın etkisini azaltmaktır. Nitekim, iki kişi arasındaki bir tartışmada birinin diğerine hakaret etmesi, karşı tarafın da aynı şekilde karşılık vermesine neden olabilir. Bu durumda, her iki tarafın da hakaret suçu işlediğini kabul etmek ve her ikisine de ceza vermek, adaletsiz bir sonuç ortaya çıkarabilir.
Ancak, karşılıklı hakaret suçunun bazı yönleri tartışmalıdır. Örneğin, bu düzenlemenin bir intikam aracı olarak kullanılması mümkün olabilir. Bir kişi, başka bir kişiye hakaret ettikten sonra, o kişinin de kendisine hakaret etmesi için bekleyebilir. Bu durumda, karşılıklı hakaret suçunun işlenmesi halinde, her iki taraf da cezadan kurtulmuş olacaktır.
TCK 125 Hakaret Suçu Madde Metni
Hakaret
Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…)[46] veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
Hakaret Suçunun Özellikleri
Hakaret suçunun bir çok özelliği ve unsuru bulunmaktadır.
- Hakaret Davasında Soruşturma Usulleri Farklılık Göstermektedir.
Hakaret suçu, temelde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) hükümleri gereğince, mağdurun şikayeti üzerine takip edilen bir suçtur. Bu durum, Cumhuriyet savcısının, mağdurun şikayeti doğrultusunda soruşturma sürecini başlatabileceği anlamına gelir. Ancak, TCK’ya göre hakaret suçunun şekline bağlı olarak, suçun kamu görevlisine yönelik olması durumunda, dinî, siyasal, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerin ifade edilmesinden, değiştirilmesinden, yayılmasından, mensup olunan dinin emir ve yasaklarına uygun davranılmasından kaynaklanması veya kişinin mensup olduğu dine göre kutsal sayılan değerlere hakaret edilmesi gibi durumlar da söz konusu olabilir.
Bu çerçevede, hakaret suçuyla ilgili olarak yapılan düzenleme, özellikle kamu görevlilerine yönelik hakaret durumunda şikayetin dava açma şartı olmaktan çıkarılmıştır. Bu değişiklik, kamu yönetiminin itibarının, kamu görevlisinin şeref ve itibarından daha öncelikli olduğunu vurgular. Kamu görevlilerine karşı işlenen hakaret suçları, hukuki süreç başlatmak için mağdurun şikayetini bekleme zorunluluğunu ortadan kaldırarak daha hızlı bir şekilde ele alınabilir.
Eğer hakaret suçu, kamu görevlisine karşı işleniyorsa (Cumhurbaşkanına yönelik hakaret dahil), artık şikayet bir dava şartı olmaktan çıkarılmıştır. Bu düzenleme, kamu yönetiminin itibarının, kamu görevlisinin şeref ve itibarından daha öncelikli olduğunu kabul eder. Ancak, hakaretin diğer biçimleri açısından, şikayet hâlâ bir soruşturma şartı olmaya devam etmektedir.
- Hakaret Davasında Kovuşturma Usulleri Farklılık Göstermektedir.
Suçu düzenleyen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125’inci maddesinin 3’üncü fıkrasına göre, “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi” durumunda (Cumhurbaşkanına hakaret dahil), hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, şikayete tabi olmadan resen gerçekleştirilir. Diğer durumlarda ise, hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun, mağdurun veya belirli şartların mevcut bulunduğu durumlarda suçtan zarar gören üçüncü kişilerin şikayetine tabidir.
- Hakaret Davasında Göz Altı Usulleri Farklılık Göstermektedir.
Hakaret suçunu oluşturan fiil ve davranışlar, hukuki açıdan aykırı olmasına rağmen, nitelik itibariyle failin hürriyetinin kısıtlanmasıyla ölçülü olmayan bir haksızlık düzeyine sahiptir. Bu nedenle, sadece bu suçun varlığına dayanarak kişinin gözaltına alınması hukuka aykırı bir işlem olarak değerlendirilecektir.
- Hakaret Davasında Tutukluluk Tedbiri Farklılık Göstermektedir.
Tutuklama hükümlerinin uygulanabilmesi için Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 100’üncü maddesi gereğince, kuvvetli suç şüphesini destekleyen somut delillerin ve bir tutuklama sebebinin varlığı şarttır. Bu kapsamda, hakaret suçu gibi suçlar, CMK 100’üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen tutuklama nedenleri arasında yer almamaktadır. Ancak, sulh ceza hakimi, şüpheli veya sanığın davranışları, delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme / tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma durumlarında kuvvetli şüphenin mevcut olduğu durumlarda tutuklama koruma tedbirine karar verebilir.
Yine de, teorik olarak mümkün görünse de, ölçülülük prensibi çerçevesinde yalnızca hakaret suçu işlendiği gerekçesiyle tutuklama tedbirine karar verilmemesi önemlidir. Uygulamada da
- Hakaret Davasında Uzlaşma Kurumu Farklılık Göstermektedir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253’üncü maddesi uyarınca takibi şikayete bağlı olan suçlar, uzlaştırma kapsamında değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, hakaret suçu da uzlaştırma kurumunun işletilebileceği veya uzlaşabileceği suçlar arasında yer almaktadır. Ancak, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçu ve cumhurbaşkanına hakaret suçu, uzlaştırma kapsamında değildir. Çünkü bu suçların takibi şikayete tabi olmayıp suçun mağduru kamudur.
Özellikle kamu görevlisine yönelik işlenen hakaret suçu ve cumhurbaşkanına hakaret suçu, toplumsal düzenin ve kamu güveninin korunması amacıyla, şikayet şartı aranmaksızın resen takip edilen suçlardır. Bu nedenle, uzlaşma prosedürü, bu özel suçlar açısından uygulanmamaktadır.
- Hakaret Davasında Korunan Hukuki Değer Farklılık Göstermektedir.
Hakaret suçunda korunan hukuki değer, bireylerin şerefi ve toplum içindeki sosyal saygınlığı temsil eder. TCK 125’in gerekçesinde belirtildiği üzere, hakaret suçunun cezalandırılmasıyla güvence altına alınan hukuki değer; kişilerin şahsi itibarı, haysiyeti, namusu ve toplum içindeki genel saygınlığıdır. Bu hukuki ilke, bireyler arasındaki ilişkilerde dürüstlüğü, hoşgörüyü ve toplumsal uyumu desteklemeyi amaçlar.
- Hakaret Suçunun Unsurları
Hakaret suçunun unsurları kanun metninden ve lafzından ortaya çıkmaktadır. Diğer suçlarda olduğu gibi hakaret suçunun da bir maddi unsuru birde manevi unsuru vardır.
- Maddi Unsur
- Fail
Bu suçun faili gerçek kişi herkes olabilmektedir. Bu suç tipinde şahsi cezasızlık hali yoktur. Fakat bu suç tipi sadece insanlara özgü bir suçtur. Tüzel kişiler açısından bu suçun oluşabilme ihtimali yoktur.
- Mağdur
Bu suçun mağduru gerçek kişi olarak herkes olabilir. Fakat tıpkı suçun faili gibi bu suçun mağdurunun tüzel kişi olması mümkün değildir. Nitekim kanun koyucu “bir kimse” diyerek bunu belirtmiştir.
- Fiil
Suçun oluşabilmesi için yapılan eylemin sövme niteliğinde olması gerekmektedir. Ağır eleştirisel beyanlar bu suçu oluşturmamaktadır. Bunu bir örnek ile açıklamak gerekirse “Ne akılsız adamsın” demek bir hakaret değil, ağır eleştiridir. Bu noktada her olayı hakim objektif kriterlere göre değerlendirmelidir.
Bu bağlamda dikkate alınması gereken önemli bir husus şudur: İsnat edilen fiil, olgu veya söz, “bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte” değilse, mağdurun kendi şerefinin ve onurunun lekelendiğini iddia etmesi yeterli değildir.
- Manevi Unsur
Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenen hakaret suçu, bir kişinin şeref ve haysiyetini rencide eden söz ve davranışlarda bulunmasıdır. Bu suç, kasten işlenebilen bir suçtur.
Kast, failin fiili işlediği sırada, bu fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını öngörmesi ve istemesidir. Hakaret suçunda, failin kastı, maddede öngörülen hukuki değeri ihlal ederek suçun unsurlarını gerçekleştirmeye yönelik olmalıdır.
Suçun Özel Görünüş Hâlleri
- Suça Teşebbüs
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 35. maddesi, suça teşebbüs durumunu düzenlemektedir. Suça teşebbüs, bir kişinin işlemeyi kastettiği suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlamasına rağmen, elinde olmayan nedenlerle suçu tamamlayamaması durumunu ifade eder.
Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde tanımlanan hakaret suçu, tehlike suçu kategorisinde değerlendirilmekte ve genellikle netice gerektiren suçlardan biri olarak kabul edilmektedir. Tehlike suçları, suçun icrasıyla birlikte hemen bir zarar veya tehlikenin doğması durumunu içerir. Bu bağlamda, hakaret suçu da tehlike suçları arasında yer alır ve suçun işlenmesiyle birlikte mağduriyet veya zarar ortaya çıkabilir.
Bu nedenle, genel olarak tehlike suçlarında teşebbüs aşamasından bahsetmek mümkün değildir. Teşebbüs, suçun tamamlanmamış olması anlamına gelirken, tehlike suçlarında suçun işlenmesiyle birlikte zarar veya tehlike hemen ortaya çıkar. Dolayısıyla, hakaret suçu için teşebbüs kavramı, suçun doğasından kaynaklanan özellikleri nedeniyle pek uygun düşmemektedir.
Hakaret suçu
- Suça İştirak
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 37. maddesi, hakaret suçu gibi suçlarda iştirak hâlindeki sorumluluğu düzenlemektedir. Buna göre, hakaret suçunu işleyen kişiler, suçun işlenişine iştirak ettikleri ölçüde sorumluluktan kurtulamazlar.
Hakaret suçuna iştirak, Türk Ceza Kanunu’nda suça yardım etme ve azmettirme olmak üzere iki temel şekilde tanımlanmaktadır. Suça yardım etme durumunda, birden fazla kişi aynı anda ve birlikte hakaret suçunu işlemektedir. Örneğin, iki veya daha fazla kişi, bir başkasına karşı birlikte hakaret içeren ifadeler kullanıyorsa, bu durumda suça yardım etme söz konusu olabilir.
Azmettirme durumunda ise, bir kişi diğerini hakaret suçunu işlemeye teşvik eder veya bu suçu işlemesi için ikna eder. Örneğin, bir kişi, başka birine belirli bir kişiye hakaret etmesi karşılığında ödeme yaparsa, bu durumda azmettirme gerçekleşmiş olabilir.
- Suçların İçtimaı
Hakaret suçu, birden fazla farklı kişiye karşı işlenebilecek ve zincirleme suç şeklinde gerçekleştirilebilecek bir hukuki kavramı içermektedir. Bu, suçun tek bir şahsa karşı değil, aynı şahsa karşı farklı zamanlarda veya birden fazla kişiye karşı işlenebileceği anlamına gelir. Örneğin, bir kişi tarafından verilen karar doğrultusunda farklı zamanlarda aynı şahsa veya aynı anda birden fazla kişiye karşı hakaret suçu işlenebilir.
Bu tür durumlarla ilgili olarak, tek bir ceza uygulanması ilkesi korunsa da, birden fazla mağdura yönelik hakaret suçunda cezanın belirlenmesi farklıdır. Hakaret suçunda, içtima hükümleri engel teşkil etmez; yani, tek bir fiilin birden fazla suç tipine girmesi durumunda toplam ceza belirlenirken, bu ceza dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılabilir.
Bu düzenleme, hakaret suçunun çoklu mağdurlara yönelik işlenmesi durumunda adil ve orantılı bir ceza sistemini sağlamayı amaçlar. Suçun ciddiyeti ve mağdur sayısı dikkate alınarak, tek bir cezanın artırılması, hukuki bir dengeyi temsil eder.
- Tekerrür
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesi, suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçluların durumunu düzenler. Önceden işlenen suçtan dolayı kesinleşmiş bir hüküm bulunması durumunda, yeni bir suç işlenmesi halinde tekerrür hükümleri devreye girebilir. Bu durumda, cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.
Şüphelinin adli sicil kaydında sabıkası varsa ve silinme koşulları henüz oluşmamışsa, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi çerçevesinde, tekerrüre esas sabıkasının bulunması durumunda, tekerrür hali için hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulabilir. Bu infaz rejimi, daha sıkı güvenlik önlemlerini içerir.
Ayrıca, mükerrer suç işleyen kişiye yönelik olarak cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanabilir. Denetimli serbestlik, hükümlünün belirli koşullara tabi olarak cezaevi dışında bir süre geçirmesini sağlayan bir hukuki tedbirdir. Bu şekilde, kişi topluma uyum sağlama ve suç tekrarını önleme amacıyla denetim altında tutulur.
Bu düzenlemeler, suç işleyen kişilerin topluma yeniden entegre edilmesi ve suç tekrarını önleme amacı taşırken, aynı zamanda kamu güvenliğini koruma amacını güden önlemleri içerir.
- Hukuka Aykırılık
Suç ve cezalarda kanunilik ilkesi, bir eylemin suç sayılabilmesi ve buna bağlı olarak bir cezanın uygulanabilmesi için önceden yazılı bir kanun hükmü gerektiğini belirten temel bir hukuk ilkesidir. Bu ilkeye göre, suç ve ceza kavramları, kanun tarafından belirlenmiş olmalıdır. Ancak, bazı hukuki durumlar veya hukuka uygunluk sebepleri, suç oluşturan bir eylemin hukuka uygun hale gelmesine veya kusurun ortadan kalkmasına neden olabilir.
Hakaret suçu bağlamında, hukuka aykırılığı kaldıran bir neden olarak tahkir edici fiilin muhatabının rızasının bulunması öne çıkar. Yani, eğer bir kişi hakaret içeren bir eylemi, yani tahkir edici bir ifadeyi muhatabı tarafından rıza ile kabul edilirse, bu durumda fiil hukuka uygun hale gelir ve suç unsuru ortadan kalkar. Ancak, bu rıza unsuru her durumda geçerli olmayabilir ve hukuki değerlendirmeler duruma özgü olarak yapılmalıdır.
Bu bağlamda, hakaret suçunda muhatabın rızasının hukuka uygunluk sebebi olarak kabul edilmesi, olayın özel koşullarına ve ilgili kişilerin ilişkilerine bağlı olarak değişebilir. Hukuki değerlendirmelerin hassas ve duruma özgü yapılması, adil bir yargılama ve cezalandırma sürecini sağlamak adına önemlidir.
Hakaret Suçlarında Görevli Mahkeme
Hakaret suçları basit suçlardan olup bu tür davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ceza mahkemeleridir. Ağırlaştırılmış hal bile olsa bu tür davalar asliye ceza mahkemelerinde görülür.
Hakaret Suçlarında Yetkili Mahkeme
Hakaret suçunda yetkili mahkeme ceza muhakemesi kanunu uyarınca hakaretin edildiği yerde bulunan mahkemedir. Hakaret telefon ile farklı illerden yapılmış olması halinde ise hakaret edenin yerleşim yerindeki mahkeme yetkili mahkemedir.
Hakaret Suçu ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Hakaret suçu kapsamında hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verilebilmektedir. HAGB, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinde düzenlenen bir hukuki kavram olup, “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması” anlamına gelir. Bu hüküm, sanığa yöneltilen suç nedeniyle yapılan yargılama sonucunda verilecek cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis cezası veya adli para cezası olduğu durumları kapsar. Mahkeme, bu tür durumlarda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verebilir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanığın cezasının belirli bir süre boyunca uygulanmaması anlamına gelir. Bu süre zarfında, sanık belirli şartlara uymak kaydıyla özgür kalabilir. Eğer sanık bu süre içinde belirlenen şartları ihlal etmezse, mahkeme tarafından verilen ceza uygulanmaz ve dosya kapatılabilir.
Bu hukuki düzenleme, hafif suçlar veya ilk kez suç işleyen kişilere yönelik bir alternatif ceza politikasını temsil eder. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, suçlunun topluma yeniden kazandırılması ve ceza sisteminin düzeltici etkisi üzerine bir yaklaşımını yansıtma amacını taşır.
Hakaret suçu ile alakalı en sık sorulan sorular:
Hakaret suçu cezası kaç TL?
Türk hukukuna göre, hakaret suçunun temel halinin cezası, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıdır. Adli para cezası, 20 TL’den 100 TL’ye kadar olan miktarlar arasında bir gün karşılığı olarak belirlenir. Bu nedenle, hakaret suçunun temel halinin cezası, en az 5 gün ve en fazla 730 gün adli para cezasına denk gelmektedir. Tabi verilen cezanın yanında yargılaa giderlerini ödemek zorunda da kalacaksınız. Ayrıca verilen ceza davası sonrasında mağdur tarafınıza manevi tazminat davası açabilecek ve bu davada da manevi tazminat ve yargılama gideri ödemek zorunda kalabileceksiniz. Tüm bunlar hesaba katıldığında uygulamada hakaret suçu cezası 30.000 TL ile 50.000 TL arasını bulduğunu söyleyebiliriz.
Şahsıma hakaret davası açılırsa ne olur?
Şahsınıza hakaret davası açıldığında savcılık tarafından iddianame hazırlanır. İddianame hazırlandıktan sonra dosya mahkemeye sunulur. Hakim dosyayı inceler ve delilleri tartışmaya açar. Yapılan incelemede hakaret edildiğiniz aksi ispat olunamayacak şekilde ispat edilirse tarafınıza ceza verili.
Siyasi Partiye Hakaret Suçu Cezası Nedir ?
Bir siyasi parti mahiyeti gereği tüzel kişidir. Tüzel kişiler hakaret suçunun faili olamayacağından siyasi partiye hakaret etmek suç olmayacaktır. Fakat yapılan hakaret siyasi partinin liderine yapılması durumunda o zaman hakaret suçu oluşacaktır.
Kamu Görevlisine Hakaret Suçu Cezası Nedir ?
Kamu görevlisine hakaret suçu; hakaret suçunun ağırlaştırılmış halidir. Normal hakaret suçunda 3 ay ile 2 yıl gibi bir aralık sınırı getirilmişken, ağırlaştırılmış halde bu sınır 1 yıldan başlamaktadır. Yani kamu görevlisine hakaret edilmesi durumunda 1 yıl ile 2 yıl arası ceza verilecektir.
Hakaret Suçu Şikayete Tabi mi?
Hakaret suçu şikayete tabi bir suçtur. Şikayetin gerçekleşmesi halinde savcılık tarafından iddianame hazırlanıp dava açılmaktadır. Şikayete tabi bir suç olduğu için şikayetten vazgeçilmesi halinde dava dosyası düşmektedir.
Mesajla Küfür Etmenin Cezası Ne Kadar?
Mesajla küfür etmenin normal yüz yüze küfür etmekten bir farkı yoktur. Mesajla küfür etmenin cezası 3 ay ile 2 yıl arasındadır.
Polise Küfür Etmenin Cezası
Polis bir kamu görevlisidir. Polise hakaret edilmesi halinde suç ağırlaşacaktır. Polise küfür etmenin cezası 1 yıldan az olmamak üzere 2 yıla kadar hapis cezasıdır.
Milletvekiline Hakaret Suçu
Milletvekili de bir kamu görevlisi olduğu için, milletvekiline hakaret edilmesi halinde, hakaret suçunun nitelikli hali söz konusu olur. Bu nedenle, milletvekiline hakaret edilmesi halinde, suçun ağırlaşmış hali olan faile 1 yıldan az olmamak üzere 2 yıla kadar hapis cezası verilir.
Sosyal Medyada Küfür Etmenin Cezası
Sosyal medyadan küfür etmenin normal küfür etme ile bir farkı yoktur. Aynı kanun hükümleri uygulanmaktadır. Bu noktada sosyal medyada küfür etme cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır.
Hâkime Küfür Etmenin Cezası
Türk hukukuna göre, hakime hakaret etmek, hakaret suçunu oluşturur. Hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde tanımlanmıştır. Söz konusu maddeye göre, bir kişiye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya hakaret ederek bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Hakime karşı hakaret suçunun işlenmesi durumunda, suçun nitelikli hali söz konusu olacaktır. Bu, suçun kamu görevlisine karşı işlenmesi anlamına gelir. Dolayısıyla, hakime küfür edilmesi durumunda, faile 1 yıldan az olmamak üzere 2 yıla kadar hapis cezası verilir.
Hakaret Davası Sicile İşler Mi?
Hakaret davası sonucunda kişinin ceza alması durumunda alınan ceza miktarı sicile işlemektedir. Bu cezanın 1 yıldan yüksek olması durumunda da memuriyete engeldir. Uygulamada ilk işlenen suçlarda verilen cezaya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmektedir. HAGB sicile işlememektedir. Bu noktada ilk işlenen hakaret davasında HAGB alınması durumunda sicile işlemediğini söylemek gerekmektedir.
SONUÇ : Sonuç olarak; TCK 125. Madde kapsamında hakaret suçu sicile işleyen ve takip edilmesi önemle gereken bir suç türüdür. Hakaret suçu, şartları ve cezası detaylıca açıklanmıştır.