Hakaret ve Tehdit Suç Duyurusu ve İstinaf Dilekçesi Örneği,

Hakaret ve Tehdit Suçu İstinaf Dilekçesi Örneğini sizlerle paylaşacağız.

Hakaret ve Tehdit Suçu Hakkında

Son çıkan kanunlar vesilesiyle hakaret ve tehdit suçları basit yargılama usulüne alınmıştır. Artık sanık ile Cumhuriyet Başsavcılığının anlaşma imkanı sağlanarak çoğu dosya mahkeme ve duruşma yapılmadan sonuçlanmaya başlamıştır. Basit yargılama usulü kendi içinde duruşmasız yargılama, yazılı savunma, mahkeme hükmü olarak üçe ayrılmaktadır. Bu tür dosyalara bakmakla görevli mahkeme asliye mahkemeleridir.

Asliye mahkemeleri Ceza Muhakemesi Kanunu 223. madde uyarınca; “Beraat, ceza verilmesine yer yok kararı, mahkumiyet, güvenlik tedbiri, davanın düşmesi, davanın reddi…” kararı verebilmektedir. Bu verilen kararlara karşı aynı normal davalarda olduğu gibi itiraz yolu açıktır. Hakaret ve tehdit davalarına savunma suçun oluşumu açısından gerek suçun maddi unsurları, gerekse manevi unsurlarının tespiti çok önemlidir.

Hakaret ve Tehdit Suçu İstinaf Dilekçesi Örneği

MERSİN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİNESUNULMAK ÜZERE

MERSİN 11. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE

Duruşma Taleplidir.

Esas no: 2018/497

Karar no:

İstinaf talebinde

bulunan sanık:

Vekili: Av.Tunç Sudi TOL

(Adres antettedir.)

Davacı/Katılan:

Vekili:

Suç: Hakaret , Ölümle tehdit ve basit tehdit

Kararın özeti:

Sanık katılana karşı “Hakaret, tehdit ve basit tehdit” suçları isnadıyla yerel mahkemede yargılanmış olup, katılana karşı hakaret suçundan 1.500 TL adli para cezasına , yine katılana tehdit suçundan 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmışlardır.

Dilekçe konusu:

Mersin 12.Asliye Ceza Mahkemesinin 03.04.2022 tarihli kararı usul ve esas bakımından hukuka aykırı ve eksik inceleme yapılması sebebiyle, kaldırılarak delillerin yeniden değerlendirilmesi, davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesi ile müvekkillerimin beraat karar verilmesini, davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesi mümkün değilse, “hükmün sanıklar lehine bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine” karar verilmesi istemidir.

İtirazlarımız ve

savunmalarımız:

Mersin 11. Asliye Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet kararının dayanağı olan iddianame de ;

a) Müvekkilin 0532 256 21 15no’lu telefon hattından davacıyı arayarak “sen neredesin, nereye istiyorsan oraya geleceğiz , biz karadenizliyiz , sen adanalısın , sana kim olduğumu göstereceğim o…. Pu çocuğu , senin anneni sik edeceğim.. , sen topsun o….pusun” diyerek hakaret ve tehdit ettiği ,

b) Daha sonra müvekkil sanığın davacının annesinin evine gittiği , annesi olan tanık “oğluna söyle para vermeyeceğiz , para isterse onu öldüreceğiz ” diyerek tehdit ettiği ,

c) Son olarak ta , müvekkilin şüphelininkullandığını kabul ettiği , telefondan katılana mesaj atarak çeşitli hakaret ve tehditler ettiğinden bahsetmiştir.

İlk derece mahkemesi ise , yukarıda yazılan a) ve c) bendinde geçen fiillerden dolayı mahkumiyet kurmuştur.

Aşağıda sırasıyla mahkemenin hukuka aykırı yanlış kararına karşı sırasıyla itirazlarımı sunacağım. Şöyle ki;

1)Müvekkil kesinlikle 0552 216 45 02 numaralı hattan davacıyı aramamıştır. Mahkeme ilgili durumu eksik inceleme yaparak hüküm kurmuştur. Bu yüzden ilgili kararın bozulması gerekmektedir.

İlgili fiile ait olarak dosya da ki tek delil davacının beyanıdır. İlk derece mahkemesi her ne kadar bir çok kez talep etmiş olmamıza rağmen , Hts kayıtlarını bile araştırmadan , eksik inceleme yaparak hüküm kurmuştur.

Anayasal hak olan etkin soruşturma kapsamında , müvekkil hakkında etkin soruşturma yapılmamıştır. İlgili olayın aydınlatılması gelişen teknoloji ile kolay olmasına rağmen , yangından mal kaçırır gibi müvekkil aleyhine hüküm kurulmuştur.

Sadece davacının beyanlarına dayanarak hüküm kurmak açıkça hukuka aykırıdır. Bu sebeple ilgili kararın bozulması gerekmektedir.

2)Müvekkil sahibi olmadığı bir telefondan atılan mesajlar sebebiyle ceza almıştır. İlgili durum hukuka aykırıdır. Bu sebeple kararın bozulması gerekmektedir.

Mahkeme gerekçesinde de yazdığı gibi , davacıya atılan mesajlar diğer sanık ait telefondan atılmıştır.

Yaşan şahin 50.Yıl Ş. Resul Polat Polis Merkez Amirliği tarafından 14.04.2022 tarihinde alınan ifadesinde ilgili mesajları KENDİSİNİN ATTIĞINI SÖYLEMİŞTİR.

Hatta davacı Kahraman Fatih İŞGÜVEN 14.09.2018 tarihli ilk celse de alınan beyanında sanıklardan KENDİSİNE MESAJ ATTIĞINI SÖYLEMİŞTİR.

Tüm beyanlar tutanakla sabittir. Hal böyle olmasına rağmen ilk derece mahkemesi mesajların müvekkilim tarafından atıldığından bahisle hükmüne gerekçe kurarak müvekkilimi cezalandırmıştır.

3) Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilmemiştir.

Yukarıda açıklananlar ışığında , dosya incelendiğince müvekkil hakkında açıkça etkin soruşturma yapılmadığı ve “Şüpheden sanık yararlanır ilkesi” gözetilmediği görülmektedir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun bu konuda yerleşik içtihatları mevcuttur.

Bir alıntı :“YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2011/10-387 K. 2012/75 T. 6.3.2012 Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” yani “kuşkudan sanık yararlanır” ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz.

Ceza mahkumiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır.” denilmiştir.

Sonuç ve istem:

Yukarıda izah ettiğimiz gerekçe ve resen gözetilecek nedenler birlikte değerlendirilerek;

Yerel mahkeme kararının kaldırılarak ;

-Hükmün sanık müvekkil lehine bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine;

-Hükmün bozulması yerine, davanın Bölge Adliye Mahkemesi’nde yeniden görülmesine karar verilirse; ilk derece mahkemesinin hükmünün KALDIRILMASINI, sanıkların beraat kararı verilmesini, veyahut duruşmalı yapılacak ise istinaf incelemesi neticesinde YENİDEN HÜKÜM KURULARAK müvekkillerin beraat kararı verilmesini arz ve talep ederim.

SANIKLAR MÜDAFİ

Av xxx xxx

Hakaret ve Tehdit Suç Duyurusu Dilekçe Örneği

Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri, hakaret ve tehdit suçlarının tanımını, ceza miktarını ve diğer ayrıntıları içermektedir. Bu maddeler, suçun işlenmesini engellemek veya en aza indirmek amacıyla caydırıcı cezaları öngörmektedir.

Hakaret ve Tehdit Suç Duyurusu Nasıl Yapılır?

Hakaret ve Tehdit Suç Duyurusu Örneği; bir kişinin kişilik haklarına karşı yapılan sözlü saldırı sonucu hakaret ve tehdit suçlarından şikayetçi olması için kullandığı dilekçe türüdür. Hakaret ve Tehdit Suç Duyurusu Örneği ceza hukuku alanına girmektedir.

Hakaret Türk Ceza kanunu 125. madde de yer almaktadır. Tehdit ise Türk ceza kanunu 106. madde de yer almaktadır. Tehdit suçunun oluşabilmesi için ilk şart yapılan tehdidin mala ve cana karşı yapılmasıdır. Yani örneğin “Allah belanı verecek..” gibi bir cümle tehdit suçunu oluşturmayacaktır. Hakaret suçunun oluşabilmesi için ilk şart ise muhakkak delil gerektiriyor olmasıdır. Telefondan mesaj suretiyle yapılan bir hakaret ise telefon kayıtları, yüz yüze yapılan bir hakaret ise tanık muhakkak gerekmektedir. Ağır eleştiri hakaret suçunu oluşturmamaktadır. Bu noktada örneğin “Saygısız” kelimesi hakaret değil ağır eleştiridir.

Hakaret, bir kişinin onurunu, şerefini veya saygınlığını rencide eden sözler, yazılar veya davranışlarla gerçekleşen bir suçtur. Türk Ceza Kanunu’na göre, hakaret suçu, mağdurun onur ve saygınlığına yönelik sözlü veya yazılı bir saldırı sonucu işlenir. Bu suçun cezai yaptırımı, mağdura verilen manevi zarara, hakaretin yayılma biçimine ve suçun ağırlığına bağlı olarak değişebilir.

Türk Hukuku’nda ayrıca tehdit suçu da yer almaktadır. Tehdit, bir kişinin başka bir kişiye zarar verme niyetini açıkça ifade etmesi veya ona korku ve endişe vermesidir. Tehdit suçu, mağduru ciddi bir tehlikeye maruz bırakacak nitelikte olan sözler, yazılar veya davranışlarla gerçekleşir. Tehdit suçunun cezası, tehdidin niteliği, mağdura yönelik tehlikenin ciddiyeti ve diğer etkenlere bağlı olarak belirlenir.

Hakaret ve tehdit suçları, Türk Hukuku’nda ciddiye alınan ve cezalandırılan suçlardır. Bu suçlar, bireylerin kişilik haklarını korumak ve toplumda huzurun sağlanmasını amaçlayan yasal düzenlemelerle sıkı bir şekilde kontrol altına alınmıştır.

Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri, hakaret ve tehdit suçlarının tanımını, ceza miktarını ve diğer ayrıntıları içermektedir. Bu maddeler, suçun işlenmesini engellemek veya en aza indirmek amacıyla caydırıcı cezaları öngörmektedir.

Hakaret ve Tehdit Suç Duyurusu Örneği

NÖBETÇİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

ŞİKAYET EDEN :

VEKİLİ : Av. Tunç Sudi TOL

(adres antettedir.)

ŞİKAYET EDİLEN :

SUÇ : Türk Ceza Kanunu 126 Hakaret ve Türk Ceza Kanunu 125 Tehdit

ŞİKAYET KONUSU OLAY:

Müvekkilim Ağustostan beridir yukarıda isimlerini paylaştığımız bilinen adreslerinde bulunan şahıslar tarafından “Instagram” uygulaması üzerinden Tehdit ve Hakaret dolu mesajlar almaktadır. Şahıslara ait ilgili mesajları ve şahısların uygulama profil resimlerini ekte paylaşıyorum.

-X müvekkilime ekte paylaştığım mesajda “Dümbük” ve ” sen biraz erkek olsaydın” , , diyerek TCK 126 Hakaret suçunu işlemiştir.

-Ayrıca yine X “o eve adım atar gerisini sen düşün Banu” , “benim karşıma çıkma” diyerek TCK 106 Tehdit suçunu işlemiştir.

-X ise yine ek te paylaşacağım mesajında “şerefsiz, ananı bacını kullan, yaşlı, korkak, utanmaz” kelimelerini kullanarak sövme şeklinde TCK 126 Hakaret suçunu işlemiştir.

-X ise yine ek te paylaşacağım mesajında “Namussuz, kansız” kelimelerini kullanarak TCK 126 Hakaret suçunu işlemiştir.

-Ayrıca her üç şahısta müvekkilimi sırf rahatsızlık vermek amacıyla, ortada hiçbir geçerli sebep yokken, sürekli mesaj atarak rahatsız ettiklerinden dolayı TCK 123 Huzur ve Sükunu Bozma suçunu işlemişlerdir.

DELİLLER : Yemin, tanık , zabıta tutanakları, polis memurlarınca tutulan şikayet tutanakları , ve diğer tüm sair deliller

NETİCE VE TALEP :

Yukarıda kısaca açıkladığımız kadarıyla ve yargılama aşamasında mahkemece resen araştırılacak sebeplerle, şüpheliler hakaret ve tehdit suçlarını işlemiş olmaları sebebiyle, şikayet edilenler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak kamu davası açılmasının, ve şüphelilerin cezalandırılmasının sağlanmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz. 03.07.2023

Ek:1 Mesaj kayıtları

Ek:2 noter onaylı vekaletname

AVUKAT

xxxxx xx

Yorum yapın

Open chat
Merhaba 👋
Size yardımcı olabilir miyiz?
Hemen Ara