İsim değişikliği Türk Medeni Kanunu‘nun 27. maddesi gereğince haklı sebeplere dayandırıldığında açılabilmektedir. Kanunda belirtilen haklı sebepler oldukça geniş kapsamda değerlendirilmektedir. Kişilerin ad ve soyad değiştirme talepleri belli bir hukuksal prosedüre bağlı olarak gerçekleştirilmektedir.
İsim değiştirme davası genel olarak kişilerinin isimlerinin telaffuzunun zor olması, kişinin başka bir isimle tanınıyor olması, ismin gülünç olması sebebiyle diğer kişiler tarafından rencide edilmesi, mevcut ismin pek çok kişi tarafından kullanılması ve bu durumun karışıklığa yol açması, kişinin cinsiyetini, dinini ya da uyruğunu değiştirmesi, ahlaka aykırı bir anlamı olması, ticari, mesleki ve sanatsal kaygılar gibi sayısız sebepten ötürü açılabilmektedir.
İsim ve soyad değiştirme davaları nüfus kayıtları üzerinden şekillenen davalardır. Bu tür davaların açılması için özel bir evrak gerekmemekte ve diğer davalarda olduğu gibi dava dilekçesi oluşturularak açılmaktadır. Bununla birlikte isim değişikliği davalarına Nüfus Müdürlüğü tarafından görevlendirilmiş bir memur davacı olarak katılmaktadır. İsim değiştirme davaları sonucu kişisel durumlara etki etmemektedir. İsim ya da soyadı değişikliği gerçekleştirilen kişilerin aileleri ile soy bağı kesilmemekte ve miras ilişkileri devam etmektedir. Bu tür davalar gerekli prosedürler yerine getirildiği takdirde ilk celsede karara bağlanmakta ve 3-5 ay gibi kısa bir sürede sonuçlanmaktadır. 2018 yılı itibariyle yapılan yeni düzenlemeler ile birlikte sınırlı sebepler içerisinde davasız olarak isim değiştirme mümkün hale getirilmiştir.
Av. Arb. Tunç Sudi Tol © Copyright 2022 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.