Maalesef günümüzde Gümrük Hukuku uyuşmazlıkları gümrük müşavirlerince çözümlenmeye çalışılmakta ve günden güne avukatların faaliyet alanından çıkartılmaktadır. Oysa ki dış ticaret hukuku ve gümrük hukuku uyuşmazlıkları hukuki sorunlar olup avukatlar tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. Hukuk büromuz Gümrük Hukuku ve Dış Ticaret konularında profesyonel destek sağlamaktadır.
Genel olarak mal alım-satımı şeklinde tanımlanan “ticaret”in temeli, ilkel toplumlara kadar uzanmaktadır ve insanlık tarihindeki ilk şekli “takas” olarak ortaya çıkmıştır. Paranın henüz icat edilmediği dönemlerde, ticaret, mala/ürüne/hizmete karşı, mal/ürün/hizmet şeklinde yapılmıştır. Zamanla tüccarlar aracılığıyla, denizaşırı ticaret olarak tanımlanan usulde, malların taşınmasını ve tedarikini gerçekleştirmeye başlamış ve böylece ticari ilişkiler sadece yakındaki kişilerle değil, uzak bölgeler ve devletler arasında da yaşanmaya başlamış ve böylece dış ticaret ortaya çıkmıştır. Bir ülkeye giren ve bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi olarak tanımlanan “gümrük”, esasen insanoğlunun başka toplumlarla, devletlerle ticaret yapmaya başladığı tarihlerden itibaren varlığını sürdürmüş ve devletlerin egemenlik alanlarının ifade biçimini ve hazinelerinin de önemli bir gelir kaynağını oluşturmuştur. Bugün dahi gümrük vergileri, devletler için en büyük gelir kaynaklarından biridir.
Gümrük alanındaki iş ve işlemlerin fazlalığı ve çeşitliği karşısında ise, hukuki bir takım düzenlemeler yapılması kaçınılmaz olmuştur; ki Türk Gümrük mevzuatı ile ilgili tarihsel sürece bakıldığında, Anadolu Beyliklerinden Osmanlı’ya, Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne kadar çok çeşitli gelişmeler yaşandığı görülmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Gümrük Kanunu 19.06.1927 tarihli ve 1093 sayılı Kanun’dur. Bu Kanun’un ardından 1929 yılında 1499 sayılı “Gümrük Tarifesi Kanunu” yürürlüğe girmiştir. Bu tarife uygulaması nedeniyle artan kaçakçılık faaliyetlerini önlemek için de 02.06.1929 tarihinde 1510 sayılı “Kaçakçılığın Men ve Takibi Kanunu” yürürlüğe konulmuştur. Zaman içerisinde değişen ekonomik koşullar karşısında yetersiz kalan Gümrük Kanunu, 1949 yılında kaldırılarak yerine 5383 sayılı “Gümrük Kanunu” yürürlüğe konulmuştur. Cenevre’de imzalanarak 1948 yılında yürürlüğe giren Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) paralelinde; gümrük mevzuatının basitleştirilmesi, formalitelerinin azaltılması ve mevzuat uyumunun sağlanması amacıyla yapılan çalışmalar sonucu 1950 yılında Brüksel’de Gümrük İşbirliği Konseyi kurulmuş ve ülkemiz bu Konseyin ilk üye ülkeleri arasında yer almıştır. 1956 yılına gelindiğinde ise, 1931 yılında kurulan yarı askeri nitelikteki Gümrük Muhafaza Umum Kumandanlığı kaldırılmış ve sivilleşerek Gümrük Muhafaza Müdürlüğü ismini almıştır. Türkiye-Avrupa Topluluğu 36’ncı Ortaklık Konseyinin 06.03.1995 tarihli Kararı ile 01.01.1996 tarihinde başlamak üzere taraflar arasında “Gümrük Birliği” tesisi öngörülmüştür. Avrupa Birliği mevzuatına uyuma ilişkin, 01.01.1996 tarihinden itibaren Gümrük Birliği uygulamaları Türk gümrüklerinde başlatılmıştır.
Ülkemizin Gümrük Birliğine girmesi nedeniyle Topluluk Gümrük kodunda yer alan hükümlerin, Ortaklık Konseyi Kararı gereğince Gümrük Kanununa yansıtılması amacıyla 4458 sayılı Gümrük Kanunu 1999’da yayımlanmış ve 2007 yılında yayımlanan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile de bütün gümrük suçlarına ilişkin yeni düzenlemeler yapılmıştır. Nihayet Avrupa Birliği Topluluk Gümrük Kodunda zaman içerisinde meydana gelen değişikliklere uyum sağlamak amacıyla 4458 sayılı Gümrük Kanunu, 07.07.2009 tarihli ve 27281 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5911 sayılı Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilmiş ve anılan yasal düzenleme ile Gümrük Kanunu’nda geçen bazı deyimlerin tanımları, transit rejimi, ekonomik etkili gümrük rejimleri, gümrük yükümlülüğünün doğması ve başlaması, gümrük vergisi ve para cezalarının tebliği, itirazlar ve usulsüzlük cezası gibi konularda değişiklikler yapılmıştır.
Ve diğer hukuki konularda destek sağlamak.
Gümrük avukatının yaptığı görevlerin bir kısmından kısaca bahsedelim: Gümrük avukatı gümrük kanunu uyarınca kesilen cezaları dava açarak iptal eder. Gümrük avukatı gümrükte çıkan bir uyuşmazlığın çözümüne destek sağlar. Gümrük avukatı idare ile uzlaşma çalışmaları yürütür. Gümrük avukatı kaçakçılık suçunun oluşması durumunda gerekli savunmayı yapar ve davayı takip eder. Gümrükte gerçekleşen suçlara ilişkin şikayet dilekçesi hazırlar.
Gümrük kaçakçılığı suçu: Ülke içi dolaşımı, ülkeye sokulması ve ülkeden çıkartılması suç olan bir malı hukuka aykırı olarak yurt içine sokma, yurt dışına çıkarma suretiyle oluşmaktadır. Kural olarak her türlü mal kaçak olabilmektedir. Yeter ki yasalar ile yasaklansın.
Yukarıda açıklandığı üzere her mal kaçak olabilmektedir. Kaçak mal mevcut ülke kanunlarınca yasaklanmış maldır. Kaçak mallara örnek olarak; Sigara, alkol, benzin, silah ve benzeri eşyalardır.
Gümrük kaçakçılık suçları 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele kanunun 3. Maddesi uyarınca ikiye ayrılmaktadır. İlgili kanuna göre kaçakçılık suçu ihracat kaçakçılığı suçu ve ithalat kaçaklığı suçu olmak üzere iki adettir.
5607 sayılı kanunun 3. Maddesi uyarınca ithalat kaçakçılığı suçunun cezası 1 yıldan 5 yıla kadardır. İlgili kanun maddesi şu şekildedir: “Eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ülkeye sokan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Eşyanın, gümrük kapıları dışından ülkeye sokulması halinde, verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılır.”
5607 sayılı kanunun 3. Maddesi uyarınca ithalat kaçakçılığı suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadardır. İlgili kanun maddesi şu şekildedir: “İhracı kanun gereği yasak olan eşyayı ülkeden çıkaran kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”
Gümrük vergisi bir malın ithalat edilmesi veya ihracat edilmesi sonucunda devletin uyguladığı vergi türüdür. İlgili vergi Gümrük Kanunu 3. Madde 8. Fıkrası uyarınca uygulanmaktadır.
Gümrük vergisi cezaları, vergi kaybına neden olun gümrük kabahatleri/ cezaları ve gümrük usulsüzlük cezaları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Gümrük kabahat ve cezaları 4458 sayılı Gümrük Kanunun 234. Maddesinden başlamakta 238. Madde de son bulmaktadır. Usulsüzlük cezaları ise 4458 sayılı Gümrük Kanunun 239. Maddesinde başlar, 241. Maddesine kadar devam etmektedir.
Gümrük davalarında bakmakla görevli mahkeme idare mahkemeleri ve vergi mahkemeleridir. Gümrük uyuşmazlığı sonucu kesilecek cezalar vergi mahkemelerinde, hukuka aykırı gümrük işlemlerinin iptali idari mahkemelerde görülmektedir.
Avukatlık kanunu uyarınca hukuki iş takibi sadece avukatlar yapabilmektedir. Bunun aksi avukatlık kanunu uyarınca suçtur ve cezalandırma gerekmektedir. Ülkemizde maalesef Gümrük uyuşmazlıklarında vatandaşlar avukattan destek almak yerine Gümrük Müşavirlerine gitmektedir. Oysa işin perde arkasında da bir avukat vardır. Gümrük müşaviri dava takibi konusunda yetkisi olmadığı için muhakkak bir avukattan destek almaktadır. Gelelim Gümrük Müşavirimi yoksa Gümrük Avukatı mı? Sorusuna… Tabi ki yukarıda açıklandığı üzere hizmeti doğrudan almak daha mantıklı olacağından gümrük uyuşmazlığında bir avukata danışmak gerekmektedir.
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca alt sınır tarifece belirlenmiş olup üst sınır davaya göre farklılık fark etmektedir. Avukatlar gümrük davalarında uyuşmazlığın miktarına göre nispi bir şekilde avukatlık ücreti takdir etmektedir. Gümrük avukatı ücreti hakkında daha detaylı bilgi edinmek için lütfen bizimle iletişime geçiniz.
Bir malın gümrükte takılması durumunda Gümrük İdaresi ilgili durumu anlatır resmi bir evrakı mal sahibine yollar ve açıklama ister. Böyle bir durumun gerçekleşmesi durumunda ürünün faturası, faturanın ödendiğine ilişkin ödeme dekontunu ve işlemin ekran görüntüsünü yanınıza alıp gümrüğe gitmeniz gerekmektedir.
75 euro’dan pahalı ürünlerin ülkeye sokulması gümrük vergisine tabidir. Vergisi ödemeyen bir ürün gümrüğe takılmışsa, vergi memuru tarafından gümrük vergisi hesaplanır. Bu gümrük vergisinin ödenmesi sonrasında ilgili mal gümrükten alınabilmektedir.
Gümrük Hukukuna bağlı olarak Deniz Taşımacılığı Hukuku, Lojistik Hukuku, Cmr Hukuku ve Dış Ticaret Hukuku alanlarında hizmet veriyoruz.
Hukuk büromuz ile iletişime geçerek öncelikle ödeme emrine itiraz etmeniz gerekmektedir. İlgili itirazın sonuçsuz kalması durumunda vergi mahkemesinde dava açmanız gerekmektedir. İlgili davalarda hak düşürücü süreler vardır. Bu sebeple zaman kaybetmeden büromuza başvuru yapmanız gerekmektedir.
Mersin en iyi gümrük avukatı denilerek kastedilen gümrük hukuku davalarında tecrübeli avukattır. Gümrük hukuku alanı özel bir alan olup davalar idari mahkemelerde görülmektedir. İdari mahkemelerin yapısı ve tabi olduğu kanun özel mahkemelerden ayrılmaktadır. Çok ayrı usul ve kurallar vardır. Bu sebeple en iyi gümrük avukatını ararken muhakkak bu alanda uzmanlaşmış avukat bulmak çok önemlidir. Hukuk büromuz yıllardır kazandığı tecrübe ile gümrük hukuku alanında en iyi hizmeti vermektedir.
Av. Arb. Tunç Sudi Tol © Copyright 2023 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.