İş kazası , sigortalının çalıştığı yerde yürütülmekte olan iş nedeniyle işçinin bedenen veya ruhen sakatlanmasına neden olan kazalara denmektedir. İş kazası avukatı mersin olarak 4857 sayılı İş Kanunu alanında hem işçilere hem işverenlere hukuki danışmanlık hizmeti vermekteyiz. Ülkemizde sadece iş kazasına bakan avukat olarak bir avukatlık dalı yoktur. Fakat iş hukuku alanında uzman hukuk bürosu vardır. Hukuk büromuz Mersin iş hukuku avukatı olarak yıllardır faaliyet göstermektedir. Aşağıda kısaca iş kazası ve iş hukuku hakkında bilgiler vereceğiz.
İş kazası tazminat davası işçinin uğradığı iş kazası sonucu , sorumlu kişilere karşı açtığı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Tazminat davaları hem alt işverene hem üst işverene karşı açılabilmektedir.
Mersin sanayi ve teknoloji bakımından gelişmiş bir şehir olup , sıkça iş kazaları ile karşılaşılmaktadır. Mersinde ki avukatlar bu sebeple iş hukuku konularında bilgilidirler.
İş kazası olunca ilgili kaza işveren veyahut orada çalışan işçiler tarafından derhal Emniyet Güçlerine ve SGK ya bildirilmelidir.
İş kazalarında korkunç olaylardan biri kazanın ölümle sonuçlanması halidir. Mersin avukatları ölen kişinin ailelerini koruma altında tutarak işçinin hukuki haklarını savunmaktadır.
Gerçekleşen iş kazası sonucunda 3 adet tazminat istenebilmektedir. Bunlar ;
İş kazası tazminat davalarında zamanaşımı süresi kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır.
İş kazaları tazminat davalarında yetkili mahkeme iş mahkemeleridir.
İş kazaları maalesef genellikle işverenlerin ihmalleri sonucu oluşmaktadır. Maalesef günümüzde şirketler daha fazla kar edebilmek için, işçinin güvenliğinden kısmaktadır.
İş kazası davası mahkemeye verilecek iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat dava dilekçe örneği ile açılmaktadır. İş kazası davaları teknik davalar olup muhakkak iş hukukunda uzman bir avukattan destek alınması gerekmektedir.
İş kazası geçiren işçi öncelikle derhal en yakın karakola başvuru yapmalı, karakola gidemiyorsa 155’i arayarak polis çağırmalıdır. İşverende 3 iş günü içinde iş kazasını SGK kurumuna bildirmelidir. Bildirilmemesi hali suç olup, bildirilmemesi durumunda işçi SGK ile bildirim yapmalıdır.
İş kazası nedeniyle açılacak davalar kusurlu işverene karşı açılmaktadır. İş kazası alt işverenin çalışma yerinde meydana geldiyse iş kazası hem alt işverene hem üst işverene açılmalıdır.
İş kazası davalarında üç dereceli yargılama mevcuttur. Bu dereceler; İlk derece mahkemeleri yani yerel mahkemeler, Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yargıtay’dır. İlk derece mahkemesinde iş kazası davası yaklaşık 1 yıl sürmektedir. Bölge adliye mahkemeleri ve Yargıtay aşamalarında da dava yaklaşık 2-3 yıl sürmektedir. Fakat ilk derece kararı sonrası kararın kesinleşmesi gerekmeyen kararlar olduğu için karar 1 yıl içinde icraya koyulabilmektedir. İş kazası davası iş davaları içinde olduğu için diğer davalara nazaran daha kısa sürdüğünü belirtmek isteriz.
İş kazası sonrası işçinin çalışamadığı dönem boyunca Sosyal Güvenlik Kurumu işçiye geçici iş görmezlik ödemesi yapmaktadır. İşçiler buna geçici iş görmezlik maaşı demektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından rapor alınması durumunda yukarıda açıklandığı üzere Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işçiye geçici iş görmezlik ödemesi yapılmaktadır. İşverenin bu ödemeyi maaştan düşme hakkı vardır. Fakat işveren tarafından ödenen tutarla SGK tarafından ödenen geçici iş göremezlik maaşının toplamı aylık normal ücretiniz kadar olmalıdır.
İş kazası kusur tespitini öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu denetim ve kontrol görevlisi memur yapmaktadır. Daha sonra açılacak davada ise kusur tespiti iş kazalarında görevli bilirkişi tarafından yapılmaktadır.
İşverenin tamamen kusursuz işçinin ise tamamen kusurlu olması durumunda sorumluluğun türü belirleyici olacaktır. Eğer meydana gelen iş kazası kusura dayalı sorumluluğa tabi ise işveren maalesef sorumlu olmayacaktır. Eğer meydana gelen iş kazası kusursuz sorumluluk ilkelerine tabi olacaksa işveren kusursuz olsa dahi iş kazasından sorumlu olacaktır.
Bu soruda asıl kastedilen işverenin haklı feshidir. İş kazası işverene haklı fesih hakkı tanımamaktadır. Bu sebeple işveren iş kazası sebebiyle tazminatsız olarak iş sözleşmesini fesih edemeyecektir. Fakat işveren iş kazası sonrası kendi tercihine bağlı olarak iş sözleşmesini haklı bir sebep göstermeksizin fesih edebilmektedir. Burada tabi ki işveren haklı bir sebep göstermediği için işçinin tazminatını ödemek zorunda kalacaktır.
İş kazası geçirmeniz durumunda Borçlar kanunu uyarınca maddi ve manevi tazminat talep edilebilmektedir. Borçlar kanunu madde 54 uyarınca tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar alınabilmektedir. Ayrıca Borçlar Kanunu madde 56 uyarınca da manevi tazminat talep edilebilecektir.
İş kazası tazminatlarından maddi tazminatın hesap edilmesi için öncelikle iş kazası geçiren işçinin maluliyet oranın belirlenmesi gerekmektedir. Bu belirlenme sağlık kurulu raporu ile yapılmaktadır. Bu oran belli olduktan sonra işçinin son aldığı maaşta hesaba katılarak iş kazası tazminatı hesaplanmaktadır. İş kazası tazminatlarından manevi tazminatın ise bir hesabı yoktur. Hakim davanın konusu, suçun ağırlığı, maluliyetin ağırlığı, işçinin yaşadığı eleme göre takdir yetkisini kullanarak hukuka uygun hakkaniyetli bir tazminata hükmetmektedir.
İş kazası davalarında avukat ücreti tahsil edilen tutar üzerinden alınmaktadır. İş kazası avukatı dosyanın zorluğuna, taraf sayısına, dava uzunluğuna göre bir oran belirler. İş kazası geçiren işçi bunu kabul etmesi durumunda avukat ücret sözleşmesi imzalanır. Dava bittiğinde avukatlık ücreti tahsil edilen tutar üzerinden ödenir.
İş kazası maluliyet raporunun düzenlenmesi için öncelikle maluliyetin kesinleşmesi ve kalıcı hale gelmesi gerekmektedir. Maluliyetin kalıcı hale gelmesi sonrasında tedavi olduğunuz hekiminin tavsiyesi üzerine sağlık kurulu raporuna devlet hastanesinden yada üniversite hastanesinden başvuru yapılır. Bu başvuru yapıldıktan sonra iş kazası geçiren kişi tek tek poliklinikleri gezer ve oran gösterir bir maluliyet raporu düzenlenir.
Kalıcı iş göremezlik gösterir maluliyet raporunun düzenlenmesi için iş kazası sonrası uğranılan zararın kalıcı ve sürekli hale gelmesi gerekmektedir. Kalıcı ve sürekli hale gelmemesi durumunda ilgili rapor düzenlenemeyecektir. Genelde 1 yıl süre sonrasında ilgili raporlar düzenlenmektedir. Fakat yaralanmanın mahiyetine bu 1 yıllık süre biraz daha uzayabilmektedir.
Maluliyet oranı iş kazasının meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik uyarınca hazırlanmalıdır.
İş kazası sonrasında sigortalı olan çalışan işçinin desteğinden yoksun kalan ailesine işverenden maddi tazminat niteliğinde cenaze giderleri, tedavi giderleri, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep edilebilmektedir. İş kazası sonucunda ölen işçi yakınlarına Sosyal Güvenlik Kurumunca kısa vadeli sigorta kollarından ölüm geliri bağlanmaktadır.
Sigortasız çalışan işçiler iş kazası sırasında ilgili iş yerinde çalıştığını ve hizmet sırasında olduğunu kanıtlarsa sigortalı olup olmadığına bakılmaksızın iş kazası tazminatı kazanabilecektir. Yani işçinin sigortasız oluşu ispat açısından önemlidir.
İşverenin iş yerinde bulunduğu sırada işveren tarafından yürütülmekte olan iş sebebiyle meydana gelen kazalar ile emziren kadının süt vermek için ayrılan zamanlarda ve işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş geliş sırasında yaşanan kazalar iş kazası olarak sayılmaktadır. Fakat işçi ulaşımı kendi aracıyla sağlıyorsa bu durumda iş kazası olarak değerlendirilmeyecektir. İş kazası sebebiyle oluşan ruhsal rahatsızlıklarda iş kazasıdır.
En iyi iş kazası avukatını bulmak için iş kazası konularında uzman iş hukuku avukatı bulmak gerekmektedir. İş kazalarında tazminat miktarının artırılması hususunda bir çok özel teknik bulunmaktadır. İş hukukunda uzman avukat bu nüansları iyi bilerek yüksek miktarda tazminat almanıza olanak sağlar. Hukuk büromuz yıllardır kazandığı tecrübe ile iş kazası konularında uzmandır.
Av. Arb. Tunç Sudi Tol © Copyright 2023 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.