Ortak mülkiyet, miras ya da yatırım amacıyla sahip olunan taşınmazlar gibi değerlere ortaklaşa sahip olmanın verimli yönetimi bazen zorlayıcı olabilir. Bu durum özellikle, paydaşların anlaşmazlıklar yaşaması veya farklı beklentilere sahip olması hâlinde daha da karmaşık bir hâl alabilir. Böyle bir senaryoda ortaklığın giderilmesi davası, mülkiyetin adil bir şekilde paylaştırılmasını sağlayarak ortaklar arasında çözüm yolu sunar. Miras ortaklığının giderilmesi ya da taşınmaz ortaklığının giderilmesi süreçleri, paydaşların haklarını koruyarak malın bölünmesine olanak tanır. Diğer yandan, izaleyi şuyu, bir ortaklığın giderilmesinde sıkça başvurulan bir yöntem olarak karşımıza çıkar. Bu blog yazımızda, bu davaların süreçlerini, karşılaşılan zorlukları ve özel olarak ortak mülkün paylaşımı davası için yargı kararlarını detaylarıyla ele alacağız. Ayrıca, önalım hakkı gibi önemli konuların tanımını, hukuki temellerini ve kullanım koşullarını da inceleyeceğiz, böylece mülkiyet hakkınızı daha bilinçli bir şekilde yönetebilirsiniz.
Ortaklığın Giderilmesi (İzaley-i şuyu) Davası ve Ön Alım Hakkı; Ortaklığın giderilmesi davası eski türkçe de izale-i şuyu diye geçen müessesenin yenilenmiş halidir.
Ortaklığın giderilmesi davası Türk Medeni kanunu madde 698/1 de geçmektedir. İlgili maddeye göre; “Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir.” Şeklindedir.
Çoğu zaman kişilere kalan mirasın paydaşlara dağıtımında anlaşmazlıklar çıkmaktadır. Bu anlaşmazlıklar sonunda aileler arasında küskünlük kızgınlık meydana gelirken bu işin çözümü için mahkemelere başvurmaktadırlar. İşite bu noktada hissedarların ortaklığını giderecek izaleyi şuyu davası devreye girmektedir.
Sayfa İçeriği
Ortaklığın Giderilmesi Davası Nedir?
Miras davaları, ülkemizde en çok görülen ve özellikle akrabalar, kardeşler arasında en çok sorun yaratan davalardır. Özellikle arkada kalan büyük bir taşınmaz ya da taşınır mal olduğunda pay etme sorunu aralarında husumet olan insanlar için oldukça zordur. İşte bu sorunları resmi yollarla halletmek ve tartışmaya imkan vermeden hiç sorun yaşamamak için açılan davanın adı izaleyi şuyu davasıdır. Paydaşlar kaç kişi olursa olsun, sadece birinin bile izaleyi şuyu davası açması yeterli olacaktır. Bu davanın amacı ortaklığın giderilmesi ve herkesin hakkını eksiksiz bir şekilde alabilmesi içindir. Bu dava aşamasında devlet tarafından organize edilen bir yol izlenmektedir ve paydaşlar sorunsuz olarak haklarına kavuşmaktadırlar.
Ortaklığın Giderilmesi Dava Süreci Nasıl İşlemektedir?
Davaya Türkiye Cumhuriyeti Sulh Hukuk Mahkemeleri bakar. Mahkeme hakimi tarafında malın değeri biçilir. Bu belli değilse bilir kişi tarafından gelen rapora göre belirlenir. Bu rapor sonucunda satış yapılır ve herkese payı verilir. Tabii paydaşlar aralarında anlaşıp hakime bunu da bildirebilirler ya da paydaşlardan biri diğer kişilerin hakkını verip mala tek başına da sahip olabilir. Tüm bu seçeneklerden biri hakim gözetiminde yapılacağı için herhangi bir sorun çıkma sorunu yaşanmaz. Ortaklık bitirme talebi veren kişi üzerinden ilerleyen dava sonucu sorunsuz bir şekilde pay anlaşması yapılır ve ortaklık biter.
Dava süreci, mahkeme önünde gerçekleşir. İşte, ortaklığın giderilmesi davasının mahkeme süreci:
Dava dilekçesi: İlk olarak, davacı ortak veya ortaklar, mahkemeye İzale-i Şuyu (Ortaklığın giderilmesi) Davası Dilekçe Örneğini sunar. Dilekçede, ortaklığın neden giderilmesi gerektiği belirtilir ve bu talebin hukuki dayanakları açıklanır.
Davanın açılması: Mahkeme, davayı açtığınız tarihten itibaren diğer ortaklara tebliğ eder. Tebligat sonrası, davaya katılmak isteyen ortaklar, mahkemeye cevap dilekçesi sunarlar.
Tarafların dinlenmesi: Tarafların ifadeleri, mahkeme önünde alınır. Davalı ortaklar, talep ederlerse, delillerini sunabilirler. Bunun yanında, tanıkların ifadeleri de alınır.
Uzman incelemesi: Mahkeme, davanın konusuyla ilgili bir konuda uzman görüşüne ihtiyaç duyarsa, bir uzman atanır. Uzman, mahkemeye görüşünü sunar.
Karar: Mahkeme, tüm delilleri ve tanıkları değerlendirerek kararını verir. Ortaklığın giderilmesi kararı verilirse, ortaklar arasında payların bölüşümü konusunda bir anlaşma yapılır. Anlaşmazlık halinde, bu konuda da mahkeme kararı verir.
Ortaklığın giderilmesi davası, yargılama süreci oldukça karmaşık ve uzun bir süreçtir.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Yani İzaleyi Şuyunun Şartları
Ortaklığın giderilmesi davasının temelleri, genellikle miras yoluyla veya ortak yatırımlar neticesinde edinilen mülklerle ilgili ortaklıkların sonlandırılmasını içerir. Bu tür bir dava, ortak mülkiyetin çözülmesi ve malın bölüştürülmesi amacıyla açılır. Davanın başarılı bir şekilde yürütülebilmesi için belirli şartların karşılanması gereklidir. İşte ortaklığın giderilmesi davasının temel şartları:
Ortak Mülkiyetin Varlığı: Davanın açılabilmesi için en temel şart, üzerinde dava açılan mülkün ortak mülkiyet içerisinde olmasıdır. Mülkün, iki veya daha fazla kişi tarafından ortaklaşa sahip olunması gerekmektedir.
Ortaklardan Biri veya Birkaçının Talebi: Ortaklardan biri veya birkaçı, mülkün bölüştürülmesi ya da satılarak payların nakdi değere çevrilmesini talep edebilir. Bu davada, tüm ortakların mutabık olması şart değildir.
Pay Oranlarının Belirlenmiş Olması: Mülkün hangi oranlarda paylaşıldığının belirli olması gerekmektedir. Pay oranları, davanın nasıl sonuçlanacağı konusunda önemli bir rol oynar.
Hukuki Geçerlilik: Yürütülecek olan izaleyi şuyu davası, Türk Medeni Kanunu ve ilgili diğer yasal düzenlemelere uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Davanın usulüne uygun açılmış olması gerekmektedir.
Şart | Açıklama |
---|---|
Ortak Mülkiyetin Varlığı | Ortaklaşa sahiplik durumu olmalıdır. |
Talepte Bulunan Ortak(lar) | En az bir ortağın talebi üzerine dava açılabilir. |
Pay Oranları | Mülkün ortaklar arasında belirli pay oranları ile bölünmüş olması. |
Hukuki Geçerlilik | Türk Medeni Kanunu’na ve ilgili yasalara uygunluk. |
Önemli Hususlar:
- Miras Ortaklığının Giderilmesi: Eğer dava miras yoluyla intikal eden mülkler için açılıyorsa, mirasçıların tümünün miras payları dikkate alınarak işlem yapılmalıdır.
- Taşınmaz Ortaklığının Giderilmesi: Taşınmaz mülklerde, mülkün lokasyonu ve türü gibi faktörler davanın seyrini etkileyebilir.
Miras Ortaklığının Giderilmesi Süreci
Miras kalan mülklerde birden fazla kişinin mülkiyet hakkı bulunması durumunda, genellikle bu mülklerin paylaşımı konusunda anlaşmazlıklar yaşanabilmektedir. Bu tür anlaşmazlıkların hukuki bir çözüme kavuşturulması amacıyla miras ortaklığının giderilmesi süreci devreye girmektedir. Bu süreç, miras bırakılan mülklerin paylaşılarak, her mirasçının hak ettiği payı almasını sağlamak için tasarlanmıştır.
Sürecin Başlangıcı
Miras ortaklığının giderilmesi süreci, mirasçılardan birinin, paylaşılamayan miras malını ilgili mahkemeye başvurarak paylaştırma talebinde bulunması ile başlar. Bu süreç genellikle izaleyi şuyu adı verilen dava ile yürütülür.
Süreç Adımları:
Davanın İşleme Konulması:
- Mahkeme, dilekçeyi kabul ettikten sonra dava sürecini başlatır ve taraflara duruşma günü bildirir.
Duruşmalar ve Delil Sunumu:
- Taraflar, mirasçıların paylarını belirlemek üzere delillerini ve belgelerini mahkemeye sunarlar.
Bilirkişi İncelemesi ve Raporun Hazırlanması:
- Mahkeme, konunun uzmanı bilirkişilerden mülkün değerlenmesini ve mirasçıların paylarının belirlenmesini talep eder.
Karar ve Tatbik:
- Bilirkişi raporu ve mahkeme incelemeleri ışığında, mahkeme miras malının nasıl paylaştırılacağına karar verir.
Karşılaşılan Sorunlar ve Çözümleri tablosu:
Sorun | Çözüm Yolu |
---|---|
Anlaşmazlık | Arabuluculuk veya danışmanlık hizmetleri |
Değerleme konusunda fikir ayrılıkları | Bağımsız bir değerleme şirketinin tutulması |
Mirasçıların ulaşılabilirliği | Yasal temsilciler aracılığıyla iletişim kurulması |
Söz konusu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için, mirasçıların birbirleriyle ve mahkeme ile açık bir iletişim içinde olmaları büyük önem taşımaktadır. Miras ortaklığının adaletli bir şekilde giderilmesi, kalan mülkün doğru bir biçimde değerlendirilmesi ve paylaşılması için hukuk çerçevesinde atılacak adımlar büyük önem taşır.
Taşınmaz Mallarda Ortaklığın Giderilmesi ve Karşılaşılan Sorunlar
Taşınmaz malların ortak mülkiyeti bazen istenmeyen durumları ve anlaşmazlıkları beraberinde getirebilir. Ortak mülkiyet, birden fazla kişinin aynı taşınmaz üzerinde mülkiyet haklarına sahip olması durumudur. Bu durum, özellikle miras yoluyla elde edilen mallarda sıkça karşılaşılan bir senaryodur. Taşınmaz ortaklığının giderilmesi süreci, bu tür sorunları çözüme kavuşturmak amacıyla başvurulan hukuki bir yoldur. Ancak, sürecin kendine özgü bazı zorlukları ve karşılaşılan sorunlar da bulunmaktadır. Bu sorunları ve çözüm yollarını detaylı bir şekilde inceleyelim.
Hukuki Yapı ve Prosedürler
Taşınmaz ortaklığını giderme süreci, genel olarak tarafsız bir mahkeme kararı gerektirir. Ortaklar arasında anlaşmazlık olduğunda, ilgili taraflar izaleyi şuyu davası açabilir. Bu dava ile, taşınmazın satışı yoluyla ortaklığın sonlandırılması amaçlanır:
- Dava açma süreci: Ortaklardan birinin mahkemeye başvurması ile başlar.
- Mahkeme işlemleri: Mahkeme, taşınmazın değerlendirilmesini, paylaşım şeklini ve satış yöntemini belirler.
Yaygın Karşılaşılan Sorunlar
Ortak mülkiyetin tasfiyesinde karşılaşılan başlıca sorunları şöyle sıralayabiliriz:
- Değer tespiti: Taşınmazın piyasa değerinin belirlenmesi konusunda ortaklar arasında anlaşmazlık yaşanması.
- Satış yöntemi: Taşınmazın açık artırma ile mi yoksa özel satışla mı satılacağına dair kararlarda fikir ayrılıkları.
- Mirasçılar arası ihtilaf: Miras yoluyla taşınmaza ortak olan kişiler arasında duygusal bağlar nedeniyle uzlaşmanın zorlaşması.
Çözüm Önerileri
Bu tür anlaşmazlıkları çözmek adına atılabilecek adımlar şunlardır:
- Bağımsız değerleme: Taşınmazın değerinin bağımsız bir kuruluş tarafından belirlenmesi.
- Arabulucu: Ortaklar arası diyalog ve anlaşmazlıkların çözümü için arabulucu sürecinden faydalanma.
Uygulamalı Örnekler
“Taraflardan biri, taşınmazın piyasa değerinin düşük belirlendiğini iddia ediyor olabilir. Burada, öncelikle tarafların anlaşmasıyla, güvenilir bir değerleme şirketi tarafından bir değerlendirme yapılması önemlidir. Eğer anlaşmazlık devam ederse, konunun mahkemeye taşınmasından önce arabuluculuk gibi alternatif çözüm yolları önerilmelidir.”
Yukarıda değindiğimiz gibi, ortak mülkün paylaşımı davası süreci karmaşık ve zorlayıcı olabilir. Ancak, uygun yasal rehberlik ve açık iletişim ile çoğu sorun başarılı bir şekilde çözülebilir. Ortak mülk sahiplerinin hak ve sorumluluklarını iyi anlamaları, bu süreçte onlara yardımcı olacaktır.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Nasıl Açılır?
Dava açmak için Türk toplum ahlakı gereği öncelikle anlaşmazlığın çözümüne yönelik beşerî çalışmalar yapılmalıdır. Bu çalışmalar ile sonuca ulaşılamadığı durumlarda adli süreç başlatılarak dava açılmalıdır. Dava açılırken dava açan kişi tüm kendisi hariç tüm paydaşları hasım göstererek dava açmalıdır. Hissedarlardan biri vefat etmiş ise kanunu mirasçıları da doğrudan hak sahibi olmaktadır. Bu nedenle onlarda paydaş olduğundan onlara da ayni şekilde adli süreç başlatılması gerekmektedir.
Ortaklığın giderilmesi ya da diğer adıyla izaleyi şuyu davaları taşınabilir ya da taşınmaz paylı mülkiyetlerde ortaklar arasındaki paydaşlığa son vermek amacıyla açılan bir davadır. Ortaklığın giderilmesi davası, ortakların aralarındaki anlaşmazlıkların çözümü için açılan bir dava türüdür. Bu dava, ortakların, işletmenin yönetimi, kar paylaşımı veya ortaklıktan çıkma konularında anlaşmazlığa düştükleri durumlarda açılabilir. İzaley-i Şuyu davaları kişisel mülkiyete geçiş sağlamakta ve tüm paydaşlar için aynı karar ile sonuçlanmaktadır. Ortaklığın giderilmesi dava süreçleri satış ya da aynen taksim suretiyle gerçekleşmektedir. Ortaklığın giderilmesi davası mevcut gayrimenkulün tüm paydaşlarına karşı açılabilmektedir. Mevcut mülkiyetin ortakları arasında malın ne şekilde paylaştırılacağı konusunda anlaşma yapılabilmekte ya da anlaşmaya varılamayan mallar için bir paydaş tarafından diğer tüm paydaşlara izaleyi şuyu davası açılabilmektedir. Sulh Hukuk Mahkemelerince görülen Ortaklığın giderilmesi davalarının sonuçlanabilmesi için tüm paydaşların davaya dahil edilmesi gerekmektedir. Belirli bir harca tabi olan izaleyi şuyu davalarının bir kazanını ya da kaybedeni olmamaktadır. Tüm paydaşlar için dava aynı şekilde sonuçlanmaktadır.
Ortaklığın giderilmesi davası, Türk Medeni Kanunu’nun 620. maddesi uyarınca açılabilir. Bu maddeye göre, ortaklığın devamının mümkün olmadığı durumlarda, her ortak diğer ortakların paylarını satın almak suretiyle ortaklığın giderilmesi davası açabilir.
Ortaklığın giderilmesi davası, mahkemece incelenerek karar verilir. Mahkeme, ortakların paylarının değerini belirleyerek, diğer ortakların paylarını satın almak suretiyle ortaklığın sonlandırılmasına karar verebilir. Bu süreçte, ortaklığın varlıklarının ve borçlarının dağıtımı da gerçekleştirilir.
Ortaklığın giderilmesi davası, ortakların birbirlerine olan güvenlerini zedeleyebilir ve ortaklığın sona ermesiyle birlikte işletmenin faaliyetlerinde aksamalara neden olabilir. Bu nedenle, ortaklar arasındaki anlaşmazlıkların çözümü için öncelikle uzlaşma yollarının araştırılması gerekmektedir. Uzlaşma sağlanamadığı durumlarda ise, ortaklığın giderilmesi davası açılabilir.
Satış ile Ortaklığın Giderilmesi
Ortaklığın giderilmesi davası, ortakların arasındaki ilişkilerin bozulması durumunda açılan bir dava yöntemidir. Ancak bazı durumlarda ortaklar ortaklığın giderilmesi davası yerine satış usulü ile ortaklığı sonlandırmayı tercih edebilirler. Taşınmaz mülkiyetin aynen taksimi mümkün olmadığı durumlarda satış ile ortaklığın giderilmesine karar verilmektedir. Taşınmaz malların satışı icra dairesi ya da satış memurluğu ile gerçekleştirilmektedir. Satışlar açık artırma yolu ile yapıldığından dolayı satışın sadece ortaklar arasında gerçekleşmesi için tüm paydaşlar arasında ortak bir karar alınmalıdır.
Bu yöntemde, ortaklığın varlıkları mahkeme tarafından satılarak elde edilen gelir ortaklar arasında paylaştırılır. İşte, satış usulü ile ortaklığın giderilmesine dair daha detaylı bilgi:
Satış usulü ile ortaklığın giderilmesi, ortakların anlaşarak ortaklığın mal varlığını satışa çıkarması ve elde edilen gelirin paylaştırılması yöntemidir.
Satış usulü ile ortaklığın giderilmesi süreci şu şekilde ilerler:
Değer tespiti: Ortaklığın varlıkları, bir değerleme uzmanı tarafından değerlendirilir. Bu değerlendirme sonucunda, varlıkların toplam değeri belirlenir.
Varlıkların satışı: Varlıklar, belirlenen satış usulüne göre satışa çıkarılır. Bu süreçte, en yüksek teklifi veren alıcılar seçilerek varlıklar satılır.
Gelirin paylaştırılması: Varlıkların satışından elde edilen gelir, her ortağın belirlenen pay oranına göre paylaştırılır.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Satış Usulü
Ortaklığın giderilmesi sürecinde en kritik aşamalardan biri, taşınmaz ya da diğer ortak mülklerin satış usulüdür. Bu sürecin etkin bir şekilde yönetilmesi, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları minimize etmek ve adaletli bir çözüm sağlamak için büyük önem taşır. Aşağıda, bu davaların satış süreciyle ilgili temel bilgiler ve dikkat edilmesi gereken hususları detaylı bir şekilde ele alacağız.
Satışa Karar Verilmesi
Ortak mülk veya taşınmazların satışı, mahkeme kararıyla gerçekleştirilir. Mahkeme, izaleyi şuyu kararı alındığını tespit eder ve mülkün satış yöntemini belirler. İki ana satış yöntemi bulunmaktadır:
- Açık Artırma Yoluyla Satış: En sık kullanılan yöntem budur. Mahkeme, bir açık artırma tarihini ve koşullarını belirler.
- Doğrudan Satış: Mahkeme, tarafların anlaşması veya özel durumlar dikkate alınarak doğrudan bir alıcıya satış yapılmasına karar verebilir.
Satış İşlemleri
Satış yönetiminin başlangıcı:
- Mahkemenin satış kararı alması.
- Satış ilanının hazırlanması ve ilan panolarında, resmi gazetede ve genellikle çevrimiçi platformlarda yayınlanması.
Satış süreci:
- Aday alıcıların tekliflerinin toplanması.
- Açık artırma günü, saat ve yerinin belirlenmesi ve alıcıların bu etkinliğe katılımı.
- En yüksek teklifi veren alıcıyla satışın sonuçlandırılması.
Yargı Kararları ve Önlemler
Davalarda aldığı kararlar doğrultusunda, mahkeme, satış sırasında tarafların menfaatlerini gözetir ve aşağıdaki önlemleri uygulayabilir:
- Mihon Kontrolü: Satış bedelinin piyasa değerinden çok düşük kalmaması için re’sen bir değerleme yapılması.
- Şeffaflık: Tüm sürecin şeffaf bir şekilde, her tarafa açık ve ulaşılabilir olması.
Tablo: Mülk Satışının Temel Adımları
Adım | Açıklama |
---|---|
Mahkeme Kararı | Ortak mülkün satışı için mahkeme tarafından bir karar verilir. |
İlan Süreci | Mülkün satışa çıkarılacağı ilan edilir. |
Açık Artırma/Doğrudan Satış | Mülk, açık artırma yoluyla veya doğrudan satış yönetimiyle satılır. |
Satışın Sonuçlandırılması | En yüksek teklifin veren alıcı ile mülkün satışı tamamlanır. |
Ortak mülk satış işlemleri, oldukça hassas ve dikkatle ele alınması gereken süreçlerdir. Ortak mülkün paylaşımı davası sürecinde, mahkemeler, taraflar arasında adaletli bir çözüm sağlamak için bu işlemleri titizlikle yönetir ve denetler. Bu nedenle, sürecin her aşaması adaletli ve şeffaf bir şekilde yönetilmelidir.
Aynen Taksim ile Ortaklığın Giderilmesi
Ortaklığın giderilmesi davalarında aynen taksim kararı verilmesi için belli şartlar gerekmektedir. Mevcut gayrimenkulün konumu, yüz ölçümü, pay ve paydaş sayısı gibi etkenler göz önünde bulundurulmaktadır. Aynen taksimin mümkün olduğu koşullarda da tüm paydaşların eşit paya sahip olması gerekmektedir. Aynen taksim usulü ile ortaklığın giderilmesi, ortaklığın mülkiyetindeki taşınmazların fiziki olarak para çevrilmeden bölüştürülmesi yöntemidir. İşte, aynen taksim usulü ile ortaklığın giderilmesine dair daha detaylı bilgi:
Aynen taksim usulü ile ortaklığın giderilmesi süreci şu şekilde ilerler:
Anlaşma sağlanması: Ortaklar, aynen taksim usulü ile ortaklığın giderilmesi konusunda anlaşırlar. Bu anlaşma, ortakların her birine düşen payları ve taşınmazların nasıl bölüştürüleceğini belirler.
Tapu kütüğünden payların ayrılması: Tapu kütüğünde, ortaklığa ait taşınmazların ortaklık paylarının ayrıldığı ve her ortağa ait payların ayrı bir bölümde gösterildiği bir belge hazırlanır.
Fiziki bölüştürme: Taşınmazlar, fiziki olarak ortakların paylarına göre bölüştürülür. Bu süreçte, her bir taşınmazın değeri, aynen taksim yöntemi uygulanarak belirlenir.
Tapu işlemleri: Taşınmazların bölüştürülmesi sonrasında, her bir taşınmazın yeni sahibi olan ortakların adına tapu kaydı yapılır.
Pazarlık Usulü Satış İle Ortaklığın Giderilmesi
Pazarlık usulü satış ve ortaklığın giderilmesi, ortakların bir araya gelerek ortaklığı sonlandırma yollarından ikisidir. Ancak, bu iki yöntem arasında farklılıklar vardır.
Pazarlık usulü satış, ortakların anlaşarak ortaklığın sonlandırılması için ortaklığa ait varlıkların satılmasıdır. Bu yöntemde, ortaklığa ait varlıkların değeri belirlenir ve ardından taraflar arasında bir anlaşma yapılır. Bu anlaşmaya göre, varlıkların hangi ortak veya ortaklara ne kadar fiyata satılacağı belirlenir. Pazarlık usulü satış, ortakların hukuki bir sürece girmeden, kendi aralarında anlaşarak ortaklığı sonlandırmalarını sağlar.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Harçları ve Masrafları
Ortak mülkün paylaşımı davası, mülkiyet hakkının birden fazla kişi arasında bölüşüldüğü durumlarda karşılaşılan bir hukuki süreçtir. Bu tür davalar, genellikle mülk sahipleri arasında anlaşmazlık olduğunda başvurulan ve bir taşınmazın nasıl paylaşılacağını belirlemek için mahkemeye taşınan işlemlerdir. Bu süreç, hem zaman hem de maliyet açısından bireyleri yakından ilgilendirir. Ortaklığın giderilmesi davası harçları ve masrafları, davacı ve davalılar için oldukça önemli bir konudur, çünkü bu harçlar dava sürecinin başlaması ve yönetilmesi için gerekli olan toplam maliyeti etkiler.
Dava Harçları
Dava harçları, davanın mahkemeye intikal ettiği anda ödenmesi gereken ve dava dosyasının işleme alınmasını sağlayan yasal ücretlerdir. İzaleyi şuyu gibi ortaklığın giderilmesi davaları için ödenecek olan harç miktarı, davanın yani taşınmazın değerine göre hesaplanır. Bu değer, genellikle davanın konusu olan taşınmazın rayiç bedeli üzerinden tespit edilir.
- Asgari Harç: Her yıl devlet tarafından belirlenen asgari tutardır ve bu miktar altında bir harç ödemesi yapılamaz.
- Peşin Harç Oranı: Taşınmazın değerinin belli bir yüzdesi kadar harç ödenmesi gerekmektedir. Bu oran yıllara ve dava türlerine göre değişiklik gösterebilir.
Dava Masrafları
Dava sürecinde ortaya çıkan masraflar, dava harçlarından ayrı olarak, davayı yürüten tarafların karşılaması gereken giderleri ifade eder. Bu masraflar genellikle şu kalemlerden oluşur:
- Tanık Ücretleri: Davada tanıkların dinlenmesi gerekiyorsa, tanıklara ödenen günübirlik ücretler ve yol masraflarını içerir.
- Bilirkişi Ücretleri: Taşınmazın değerinin belirlenmesi gibi konularda mahkeme tarafından atanacak bilirkişilere ödenen ücretlerdir.
- Keşif giderleri: Taşınmazın değerinin belirlenmesi için yapılan keşif ücretleridir.
- Tebligat Masrafları: Dava dosyasının ilgili taraflara yasal yollarla tebliğ edilmesi sürecinde ortaya çıkan masraflar.
Örnek Harç ve Masraf Tablosu
Dava Türü | Asgari Harç | Peyin Oranı | Bilirkişi Üceti |
---|---|---|---|
İzaleyi Şuyu Davası | 3.000 TL | 4.55 | 7.000 – 15.000 TL |
Bu masraflar, dava sürecinin hızlı ve etkili bir şekilde yönetilmesine olanak tanırken, tarafları maliyet konusunda bilinçlendirmek adına çoğu zaman önceden hesaplanarak dava dosyasına eklenir. Böylelikle, sürecin her adımında finansal olarak ne beklenileceği konusunda şeffaflık sağlanmış olur.
Dolayısıyla, ortak mülkün paylaşımı davası na ilişkin harç ve masraflar, dava sürecinin etkin bir şekilde yönetilmesi için hayati öneme sahiptir. Tarafların bu süreçte göz önünde bulundurması gereken ilk maddeler arasında yer alır.
Ortaklığın Giderilmesi Davalarında Arabuluculuk
Ortaklığın giderilmesi davalarında arabuluculuk, taraflar arasında uzlaşı sağlamak ve mahkemeye gitmeden anlaşmaya varılmasını teşvik etmek amacıyla kullanılan etkili bir yöntemdir. Bu yöntem, özellikle ortak mülkün paylaşımı davası, miras ortaklığının giderilmesi ve taşınmaz ortaklığının giderilmesi gibi konularda sıklıkla tercih edilir. Arabuluculuk süreci, hem zaman hem de maliyet açısından taraflara önemli avantajlar sunar. Son gelen yasa ile ortaklığın giderilmesi davalarında arabuluculuk zorunlu hale gelmiştir.
Arabuluculuk Sürecinin Avantajları:
- Zaman Tasarrufu: Mahkeme süreçlerine göre daha hızlı sonuçlar alınabilir.
- Gizlilik: Taraflar arasında gerçekleşen görüşmeler gizli kalır, bu da iş ve kişisel ilişkiler üzerinde olumlu bir etki yaratır.
- Esnek Çözümler: Taraflar, mahkemelerin sunamayacağı özel ve yaratıcı çözümler geliştirebilir.
Arabuluculuk Sürecinin Aşamaları:
- Ön Görüşme: Arabulucu, taraflarla ayrı ayrı görüşerek sürecin nasıl işleyeceği konusunda bilgi verir.
- Ortak Görüşme Seansları: Taraflar ve arabulucu, ortak seanslarda buluşarak sorunların üzerinde çalışır.
- Tatmin Edici Çözümlerin Geliştirilmesi: Taraflar, kendi çıkarlarını ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak çözüm yollarını tartışır.
- Anlaşma: Ortak bir çözüme varıldığında arabulucu, anlaşmanın hukuki geçerliliğini sağlamak üzere bir anlaşma metni hazırlar.
Arabuluculuğun Uygulanabilirliği ve Kısıtlamaları:
Arabuluculuk, özellikle izaleyi şuyu gibi davalarda bir çözüm yöntemi olarak önerilmekle birlikte, her durumda uygulanabilir değildir. Taraflar arasındaki ilişkinin düzeyi, çözüme ulaşmada önemli bir faktördür. Ayrıca, arabulucunun tarafsızlığı ve konu hakkındaki uzmanlığı, sürecin başarısı açısından kritik önem taşır.
Ortaklığın giderilmesi davalarında arabuluculuk seçeneği, tarafların daha hızlı ve ekonomik çözümlere ulaşmasını sağladığı için büyük önem arz eder. Taraflar, mahkeme yerine bu yöntemi tercih ederek, ilişkilerini koruma altına alabilir ve ortak mülkiyetle ilgili konuları daha az stresli bir şekilde çözebilir.
Ortak Mülkün Paylaşımı Davası ve Yargı Kararları
Ortak mülkün paylaşımı davası, genellikle taşınmazlar gibi ortak mülkiyet durumunda olan değerlerin, ortakların anlaşmazlıklarını çözmek ve mülkün adil bir biçimde paylaşılmasını sağlamak amacıyla açılan hukuki bir süreçtir. Özellikle miras kalan gayrimenkuller veya ortaklaşa yatırım yapılan taşınmazlar bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu süreç, Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri çerçevesinde yürütülür ve çoğunlukla izaleyi şuyu olarak da bilinir.
İzaleyi şuyu davalarının sonuçları ve süreci, yerel mahkemeler tarafından verilen yargı kararlarıyla şekillendirilir. Bu kararların uygulanması, hem dava sürecinin adil bir şekilde ilerlemesini sağlar hem de ortaklar arasında olası anlaşmazlıkları ortadan kaldırır. Ancak, her durum kendi içinde farklılıklar gösterdiğinden, mahkeme kararları da çeşitlilik arz eder.
Aşağıda, ortak mülkün paylaşımı davası sürecini ve dikkate alınması gereken bazı önemli hukuki yönleri bir tablo halinde özetlemekteyiz:
Yargı Kararı Özellikleri | Açıklama |
---|---|
Adil Pay Dağılımı | Mahkeme, ortakların pay oranlarına göre mülkün adil bir şekilde paylaştırılmasına karar verir. |
Pazar Değerinin Belirlenmesi | Taşınmazın güncel pazar değeri, lisanslı bir değerleme uzmanı tarafından belirlenir. |
Satış Yöntemi | Mahkeme, mülkün açık artırma yoluyla satılmasına karar verebilir veya ortaklardan birine satın alma hakkı tanıyabilir. |
Taşınmazın Durumu | Mülkün üzerindeki yasal kısıtlamalar ve fiziki durumu, paylaşım sürecini doğrudan etkiler. |
Ortakların Rıza Göstermesi | Tüm ortakların, mahkeme kararına uygun hareket etmesi ve süreçte işbirliği yapması beklenir. |
Bu süreçteki yargı kararları, taşınmaz ortaklığının giderilmesi sürecinin hem hızlı hem de mümkün olduğunca çatışmasız ilerlemesini sağlamak için kritik öneme sahiptir. Ayrıca, ortaklık yapısını bozmadan mülkün verimli bir şekilde yönetilmesi ve değerlendirilmesi adına ortakların haklarının korunması amaçlanır.
İşte bazı örnek Yargıtay Kararları:
Sonuç olarak, ortak mülkün paylaşımı davası son derece önemli ve dikkatle yönetilmesi gereken bir süreçtir. Bu süreçte alınacak yargı kararları, her bir ortağın haklarını adil bir şekilde korurken, mülkün de tüm ortaklar arasında adil bir şekilde paylaşılmasını sağlayacak şekilde düzenlenmelidir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Kıymet Takdiri ve İtiraz
Ortaklığın giderilmesi davalarında, taşınmazın ya da ortak mülkün adil bir şekilde paylaşılabilmesi için öncelikle mülkün değerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu süreç, genellikle “kıymet takdiri” olarak adlandırılır ve çoğu zaman davanın seyri bu değerlendirme üzerinden şekillenir. Davanın hassas doğası gereği, kıymet takdirine yönelik itirazlar da sıklıkla karşımıza çıkabilmektedir. Bu bölümde, ortak mülkün paylaşımı davası sırasında kıymet takdiri ve bu takdire yapılabilecek itirazlar hakkında bilinmesi gerekenler ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.
Kıymet Takdiri Süreci
Kıymet takdiri, mahkeme tarafından atanmış bir bilirkişi ya da bilirkişi heyeti tarafından yapılır. Bu süreçte bilirkişiler, mülkün konumu, büyüklüğü, imar durumu gibi birçok faktörü değerlendirir.
Bilirkişi Değerlendirme Kriterleri:
- Mülkün yeri ve çevresel faktörler
- Mülkün fiziksel durumu ve varsa yapılarda mevcut kusurlar
- Bölgesel piyasa koşulları ve emsal mülk fiyatları
Bilirkişi Raporuna İtiraz Süreci
Kıymet takdiri sonrasında mülk değerinin belirlenmesi ile ortaklar arasında zaman zaman anlaşmazlıklar çıkabilir. Bu durumda, taraflardan herhangi biri takdir edilen değere itiraz etme hakkına sahiptir. İtiraz süreci, belli hukuki prosedürlere tabidir ve itirazın mahkeme tarafından kabul edilebilmesi için geçerli gerekçelerin sunulması şarttır.
İtiraz için Gerekli Belgeler:
- Ortaklığın Giderilmesi Davasında Bilirkişi Raporuna İtiraz dilekçesi
- Yeni bir değerlendirme yapacak bilirkişiye öneri
- İtirazın gerekçelerini destekleyen belgeler veya expertiz raporları
Tablo: Kıymet Takdiri ve İtiraz Yöntemleri
İşlem | Açıklama |
---|---|
Kıymet Takdiri | Bilirkişi tarafından yapılan mülk değerlendirme işlemi |
İtiraz Etme | Değerlendirme sonuçlarına hukuki yollarla itiraz etme |
Mahkeme Kararı | İtiraz sonucunda mahkemenin vereceği nihai karar |
Sonuç olarak, izaleyi şuyu ve benzeri davalar, mülkün değerinin doğru bir şekilde tespit edilmesini ve bu değer üzerinden adil bir paylaşım yapılmasını zorunlu kılar. Kıymet takdirine itiraz, özellikle mülk değerinin adil bir şekilde belirlenmemiş olduğu kanaatinde olan ortaklar için önemli bir haktır. Ancak, bu itirazların kabul edilebilir olması için yeterli ve ikna edici delillerin sunulması esastır.
İzaleyi Şuyu Davası Nasıl Engellenir?
İzaleyi şuyu davasının engellenmesi, taşınmaz mal sahipleri arasında yaygın olarak rastlanan bir konudur. Bu tür bir davanın önüne geçilmesi, ortak mülkiyetin daha uyumlu bir şekilde idare edilmesini sağlayacak çözümlerin uygulanmasını gerektirir. İşte bu süreci kolaylaştırabilecek bazı önemli adımlar:
Anlaşmalı Çözüm Yolları
- Ortak Karar Alma: Ortaklar arası anlaşmazlıkları engellemenin en etkili yollarından biri, kararların şeffaf ve ortak bir şekilde alınmasıdır. Her bir ortağın görüş ve önerilerinin dikkate alınması, karşıt görüşlerin ortaya çıkmasını engelleyebilir.
- Ortak Mülk Yönetim Planı: Mülkün kullanımı, bakımı ve gelir getirici faaliyetler konusunda detaylı bir yönetim planı oluşturmak, ileride ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları minimize eder.
- Yazılı Anlaşmalar: Tüm ortakların kabul ettiği yazılı anlaşmalar yapmak, ileride çıkabilecek sorunları önlemeye yardımcı olur. Bu anlaşmalar, mülkün kullanımı, bakımı ve gelir dağılımı gibi konuları kapsamalıdır.
Hukuki Yollar
- Arabuluculuk: Arabuluculuk, taraflar arasında bir uzlaşma sağlama şansı sunar. Bu yöntem, mahkemeye gitmeden önce tarafların sorunları konuşarak çözüm bulmalarına olanak tanır.
- Tarafların Önalım Hakkının Kullanılması: Mülkün satışı gündeme geldiğinde, önalım hakkı sahibi ortakların bu haklarını kullanarak diğer ortakların mülkü satmasını engelleyebilir. Bu hak, mülkün dışarıya satışını sınırlandırmak için önemlidir.
Ortaklardan Biri ile Mülkün Bölüştürülmesi
- Eğer ortak mülkün paylaşımı davası gerekiyorsa ve taraflardan biri diğerine mülkün tamamını devretmeyi kabul ederse, izaleyi şuyu davasını başlatmadan önce mülk, rıza gösteren ortaklara devredilebilir.
Ortak mülkiyetin uzlaşı içinde yönetilmesi, izaleyi şuyu gibi yasal süreçlerin başlamasını önleyebilir ve tüm taraflar için maddi ve manevi yükü azaltabilir. Tarafların birlikte çalışması ve olası çatışmaları hukuki yollarla değil, anlaşma ve diyalog ile çözme eğilimleri, bu tür dava süreçlerini minimuma indirebilir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Önalım Hakkı Tanımı ve Hukuki Temelleri
Önalım hakkı, gayrimenkul gibi mülklerin satışı durumunda, belirli kişilere, mülkü piyasa değerinde satın alma önceliği sağlayan hukuki bir hak olarak tanımlanabilir. Bu hak, genellikle taşınmazların ortak mülkiyet durumlarında ya da hissedarların arasındaki ilişkilerde karşımıza çıkar. Önalım hakkına sahip olan kişiler, mülk satışa çıkarıldığında, üçüncü şahıslardan önce satın alma şansına sahiplerdir. Ortaklığın giderilmesi davasında ön alım hakkı ise bu dava sonunda taraflara tanınan bir haktır. Ortaklığın giderilmesi davası paylı veya elbirliği olan bir taşınmazın taksimine ilişkin davadır. Bu davada taşınmaz satılarak taşınmaz bedeli paydaşların hisseleri oranında paylaştırılır.
Hukuki Temeller
Önalım hakkının hukuki temelleri, Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu’nda açıkça ele alınmıştır. Bu hak, özellikle taşınmazlar üzerindeki paylaşımların adil bir şekilde yürütülmesi amacıyla konulmuş düzenlemeleri içerir:
Medeni Kanunun İlgili Maddeleri:
- Kanunun 730. maddesi, önalım hakkının kullanılma şartlarını ve süreçlerini tanımlar.
- Mülkiyetin devri veya hisse satışı halinde, önalım hakkına sahip olan kişilere öncelik tanınması gerektiğini belirtir.
Borçlar Kanunun ilgili hükümleri:
- Taşınmaz satışları sırasında, satıcının, önalım hakkına sahip kişilere bu durumu bildirme yükümlülüğü vardır.
- Önalım hakkının geçersiz kılınması durumlarında yasal yaptırımlar ve süreçler belirlenmiştir.
Önalım Hakkının Temel Unsurları
Önalım hakkının kullanılabilmesi için bazı temel unsurlar vardır ve bu unsurlar hukuki sürecin doğru işlemesi için büyük önem taşır:
- Bilgilendirme Yükümlülüğü: Satıcı, satışa ilişkin tüm detayları önalım hakkı sahiplerine zamanında bildirmek zorundadır.
- Satış Fiyatı ve Şartları: Önalım hakkı kullanılarak yapılan satın alma işlemlerinde, üçüncü şahıslara teklif edilen satış fiyatı ve şartlarının aynı olması gerekir.
- Önalım Süresi: Satıcı tarafından bilgilendirme yapıldıktan sonra, önalım hakkı sahiplerinin bu hakkı kullanmaları için tanınan süre kanunlarla belirlenmiştir.
Önalım hakkı, özellikle ortak mülkün paylaşımı davası, miras ortaklığının giderilmesi, taşınmaz ortaklığının giderilmesi ve izaleyi şuyu gibi hukuki süreçlerde ortakların birbirlerine karşı adil bir tutum sergilemelerini sağlamak ve özellikle ticari alanda spekülatif hareketlerin önüne geçmek için büyük önem taşır. Bu hak, mülklerin adaletli bir şekilde paylaşılmasını ve her bir paydaşın haklarının korunmasını amaçlar. Bilinçli bir şekilde kullanıldığında, ortaklık problemlerinin çözümüne katkı sağlar ve mülk satışlarında şeffaflığı artırır.
Önalım Hakkının Kullanım Koşulları ve Süreci
Önalım hakkı, belirli koşullar altında, mülkün öncelikli olarak belirli kişilere satılma hakkını tanımaktadır. Bu hak; taşınmazların, hissedarların veya diğer ortak mülkiyetlerde pay sahiplerinin, mülk satışı gerçekleşmeden önce, satışa sunulan payı satın alma şansı elde etmelerini sağlar. Önalım hakkının kullanım koşulları ve süreci, taşınmazın niteliğine ve taraflar arasındaki mevcut anlaşmalara göre değişiklik gösterebilir. İşte bu sürecin temel adımları ve koşulları:
Hak Sahibi Belirlenmesi:
- Mülkiyetin ortak sahipleri.
- Yasal mirasçılar veya veraset durumunda diğer hak sahipleri.
- İlgili yasa ve yönetmeliklerce öngörülen diğer kişiler.
Satış Bildirimi:
- Mülkün satışa çıkarılması durumunda, satışı yapacak olan taraf, önalım hakkı sahiplerine yazılı olarak bildirimde bulunur.
- Bildirim, satış şartlarını, fiyatı ve satışın önerildiği tarihi içermelidir.
Hakkın Kullanım Süresi:
- Bildirimden itibaren genellikle 30 gün içinde önalım hakkını kullanma kararı verilmesi gerekir.
Fiyat ve Koşullar:
- Önalım hakkı kullanılacaksa, önerilen satış fiyatı ve şartlar üzerinden satın alma işlemi gerçekleştirilir.
Aşama | Açıklama |
---|---|
Bildirim Süreci | Satış teklifinin, önalım hak sahiplerine yazılı olarak duyurulması. |
Karar Verme Süresi | Bildirim tarihinden itibaren hak sahiplerinin satın alma hakkını kullanıp kullanmayacaklarına karar vermeleri için gereken süre. |
Fiyatın Belirlenmesi | Satış fiyatının ve diğer ticari koşulların, önalım hakkı sahipleri ile satıcı arasında müzakere edilmesi. |
- Anlaşmazlık Durumunda Çözüm Yolları:
- Eğer önalım hakkı sahipleri ile satıcı arasında fiyat veya şartlar konusunda anlaşmazlık yaşanırsa, taraflar mahkemeye başvurabilir.
Önalım hakkının etkin kullanımı, özellikle ortak mülkiyetin yönetimi ve ortak mülkün paylaşımı davası gibi hukuki süreçlerde büyük önem taşır. Bu hak, mülk satışında adil bir sürecin işlemesine olanak tanır ve özellikle miras ortaklığının giderilmesi veya taşınmaz ortaklığının giderilmesi gibi durumlar için adil bir çözüm yolu sunar. Ayrıca, izaleyi şuyu davalarını engelleyebilir veya bu tür bir davanın çıkmasını önleyebilir. Dolayısıyla, önalım hakkının koşulları ve süreci hakkında bilgi edinmek, mülk sahipleri ve yatırımcılar için stratejik bir öneme sahiptir.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Paylı Mülkiyet ile Elbirliği Mülkiyetin Farkı Nedir?
Paylı mülkiyet, maddi olarak bölümlere ayrılmayan ev, arsa gibi bir taşınmazın belirli paylarla o taşınmaza malik olmasıdır. El birliği ile mülkiyet ise malın paylara bölünememesi halinde paylara ayrılmadan ortaklığın söz konusu olmasıdır.
Ortaklığın Giderilmesi Hangi Biçimlerde Olur?
Türk medeni kanunu 699. Maddesi ortaklık giderilmesinde paylaşma biçimini düzenlemiştir. Paylaşma üç halde düzenlenmiştir. Bunlardan ilki malın aynen bölünmesi, ikincisi pazarlık yoluyla satış, üçüncüsü açık arttırma yoluyla satışla gerçekleştirilir. Bu tür bölme işlemlerini konu alan davalara İzaleyi Şuyu yani ortaklığın giderilmesi davası denir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Ön Alım Hakkı Nedir?
Önalım hakkı, bir malın üçüncü kişiye satılacak olması halinde, mal üzerinde yasal veya sözleşmeler olarak öncelikli alım hakkı bulunmasına ön alım hakkı demektir. Burada dikkat edilmesi gereken husus önalım hakkı paydaşlar tarafından kullanılabilir.
Ortaklığın Giderilmesi (İzaley-i Şuyu) Davası Ne Kadar Sürer?
Ortaklığın giderilmesi davası Yerel mahkemece yapılan yargılaması yaklaşık 1 yıl sürmektedir. Burada süreye etki eden husus davalıların yani ortakların sayısıdır. Mahkeme dava açıldığında her mirasçıya tebligat yapmak zorundadır. Bu nokta da ortak sayısı ne kadar çoksa tebligat işlemleri ile geçen süre o kadar uzayacaktır. Yerel mahkeme kararı alındıktan sonra davanın üst mahkemeye taşınması durumunda bu süre 2-3 yıla kadar daha uzamaktadır.
Ortaklığın Giderilmesi (İzaley-i Şuyu) Davası Masrafı Ne Kadardır?
Ortaklığın giderilmesi davası masrafı maktu olup her yıl Harçlar Kanununca belirlenmektedir. Dava açmak isteyen paydaş masrafın hepsini yatırarak dava açmaktadır. Dava sonunda ise bir paydaş tarafından yapılan masraf diğer paydaşlara dağıtılmaktadır.
Ortaklığın Giderilmesi (İzaley-i Şuyu) Davasınde Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?
Ortaklığın giderilmesi davasında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Yer yönünden yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.
Ortaklığın Giderilmesi Nedir?
Ortaklığın giderilmesi, birden fazla kişinin sahip olduğu mülkiyetin paylaşımının sonlandırılması işlemidir. Türk Medeni Kanunu’na göre, ortaklık durumunda olan mal üzerinde, ortaklardan her birinin payına düşen kısmı ayırma, satma veya başka bir yolla mülkiyetten çıkarma hakkı bulunmaktadır. Bu işlem genellikle mahkeme kararıyla veya anlaşma yolu ile gerçekleştirilir.
Önalım Hakkı Nedir?
Önalım hakkı, bir mülkün satışa çıkarılması durumunda, bu mülkü satın almak için öncelik hakkına sahip olunan bir durumu ifade eder. Önalım hakkı genellikle kanunlarla veya sözleşmelerle önceden belirlenen kişilere, ortaklara veya kiracılara tanınan bir haktır. Bu hak, mülkün piyasa değerinden daha düşük bir fiyata satılmasını önlemek ve hak sahiplerinin menfaatlerini korumak amacıyla kullanılır.
Ortaklığın Giderilmesi Durumunda Önalım Hakkı Nasıl Uygulanır?
Ortaklığın giderilmesi sırasında, ortaklardan biri mülkün tamamını satın almak istediğinde, diğer ortakların önalım hakları devreye girer. Eğer mülk ortaklar arasında satılacaksa, ortaklık paylaşım anlaşmasına veya yasal düzenlemelere göre diğer ortakların mülkü satın alma hakkı önceliklidir. Bu süreç, genellikle ortaklar arası ilişkileri korumak ve adil bir paylaşım sağlamak amacıyla yürütülür.
Ortaklığın Giderilmesinde Yasal Süreç Nasıl İşler?
Ortaklığın giderilmesi talebi, ortaklardan biri tarafından mahkemeye başvurularak resmiyete kavuşturulabilir. Mahkeme, tüm ortakları dinledikten ve tüm delilleri değerlendirdikten sonra mülkiyetin paylaşımı ile ilgili karar verir. Mahkeme, mülkiyetin elden çıkarılması, payların ayrılması veya mülkün tamamının satışı gibi yöntemlerle ortaklığı sona erdirebilir. Yargılama süreci, ortakların anlaşmazlık durumlarına ve mülkün niteliğine göre değişkenlik gösterebilir.
Ortaklığın giderilmesi davası sonunda ne olur?
Ortaklığın giderilmesi davası sonunda taşınmaz yarı bedeli üzerinden ihaleye çıkar. İhaleyi kazanana satılır. Satıştan elde edilen para, masraflar düşüldükten sonra paydaşlara dağıtılır.
Ortaklığın giderilmesi davasında satış nasıl yapılır?
Ortaklığın giderilmesi davasında satış genelde açık ihale usulü yapılır. Fakat hakim bazı şartlarda satışın pazarlık sureti ile de yapılmasına karar verebilecektir.
Ortaklığın giderilmesi davası kaç yıl sürer?
Ortaklığın giderilmesi davası üst mahkemeye taraflarca itiraz edilmemesi durumunda 1 yıl civarı sürmektedir. Taraflardan birinin üst mahkemeye itiraz etmesi halinde ise 3-4 yıla kadar uzayabilmektedir.
Ortaklığın giderilmesi davasında avukat yüzde kaç alır?
Ortaklığın giderilmesi davasında avukat %5 ile %25 arasında bir ücret alır. Bu ücret taşınmazın değerine göre belirlenir.
Izalei şuyu davası ilk duruşmada ne olur?
İzaleyi şuyu davasında ilk duruşma ön inceleme duruşmasıdır. Eksik evrak olup olmadığı, tebligatların ulaşıp ulaşmadığı kontrol edilir. Her şey tamam ise keşif ve bilirkişi incelemesinin yapılacağı gün kararlaştırılır.
İzale-i şuyu davası kaç celsede biter?
İzaleyi şuyu davası ortalama 3-4 celsede bitmektedir. Süre genelde tüm paydaşlara ulaşılmaması durumunda tebligatlar sebebiyle uzamaktadır.
Izale-i şuyu davasında alıcı çıkmazsa ne olur?
İzaleyi şuyu davasında alıcı çıkmazsa taşınmaz tekrardan ihale olunur. Bu durum taşınmaza alıcı çıkıp satılına kadar tekrarlanabilir.
Izale-i şuyu davalarında mahkeme masraflarını kim öder?
İzaleyi şuyu davasında mahkeme masrafları davayı açan tarafından ödenir. Daha sonra satış yapıldıktan sonra yapılan masraf ortakların hisseleri oranında dağıtılır. Yani ilk açana yaptığı fazla masraf iade edilir.
Izale-i şuyu satış sonrası para ödenmezse ne olur?
İzaleyi şuyu satışı sonrasında ihale bedeli ihale alacaklısı tarafından ödenmezse, ihale alacaklısının yatırdığı teminat bedeli yanar.
Ortaklığın giderilmesi davasına cevap verilmezse ne olur?
Ortaklığın giderilmesi davasına cevap verilmemesi halinde iddialar reddedilmiş sayılır. Fakat davaya cevap vermemek önerilen bir durum değildir. Çünkü cevap vermediğiniz taktirde hakim davanın sizin tarafınızdan takip edilmediğini düşünür.
Avukat tutmadan izale-i şuyu davası açılır mı?
Avukat tutmadan izaleyi şuyu davası açmak mümkündür.
Ortaklığın giderilmesi davasında taşınmazın değeri nasıl hesaplanır?
Ortaklığın giderilmesi davasında taşınmaz değeri bilirkişi marifeti ile keşif yapıldıktan sonra objektif değerlere göre hesaplanır.
Ortaklığın giderilmesi davasında para nereye yatar?
Ortaklığın giderilmesi davasında para mahkeme veznesine yatar. Mahkeme ise parayı taraflara masrafları düştükten sonra hisseleri oranında dağıtır.
Ortaklığın giderilmesi davası nasıl engellenir?
Ortaklığın giderilmesi davasını engellemek uygulamada pek mümkün değildir. Ancak taraflar ile uzlaşarak engellemek mümkündür.
Ortaklığın giderilmesi davası takip edilmezse düşer mi?
Ortaklığın giderilmesi davası davacı tarafından takip edilmezse dava düşer. Davalılar talep ederlerse davacının yarım bıraktığı yerden davaya devam edebileceklerdir.