Uyuşturucu Kullanma ve Denetimli Serbestlik: Bazı AB ülkelerinden farklı olarak, Türkiye’nin oldukça katı bir uyuşturucu politikası vardır ve burada esrar/marihuana da dahil olmak üzere yasadışı uyuşturucu bulundurmanın bile cezalandırılabilir bir suç olarak kabul edildiği görülmektedir.
Uyuşturucu Kullanma ve Denetimli Serbestlik
Türkiye’de hemen hemen tüm ilaçlar yasa dışı kabul ediliyor ve ilaç dışı herhangi bir ilacın tıbbi kullanımına izin veren bir mevzuat yok. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) ana mevzuat ve yasa dışı uyuşturucu maddelere ilişkin hükümler yer almakta olup, kanun uyuşturucu ticareti suçları (md. 188) ve uyuşturucu satışına imkan veren (md. 190) arasında bir ayrım yapmaktadır ve kişisel kullanım için uyuşturucu bulundurmak (Madde 191), üçü de suç fiilleri olarak kabul edilir ve cezalandırılabilir suçlar olarak kabul edilir.
191/3 üncü maddeye göre, uyuşturucu madde bulundurma suçuyla suçlanan tüm şüpheliler, kamu davasının ertelenmesine karar verilmesinden itibaren en az 1 yıl denetimli serbestlik süresine tabi tutulur. Bu denetim süresi uygulamada çok daha uzun olabilmekte ve bazı durumlarda davanın ve şüphelilerin özelliklerine bağlı olarak beş yıllık erteleme süresinin tamamına kadar uzayabilmektedir.
Yine davanın özelliklerine bağlı olarak şüpheliler için birkaç farklı deneme süresi tedbiri uygulanabilir. Bunlar genellikle şüphelinin tutuklanmasına/gözaltına alınmasına yol açan olayların niteliğine ve şüphelinin o sırada ne kadar uyuşturucu taşıdığına bağlı olarak verilir. Bu tür denetimli serbestlik ve tedbirlerinin amacı, şüphelinin bu tür uyuşturuculara karşı geliştirmiş olabileceği olası bağımlılıkları ortadan kaldırarak şüpheliyi rehabilite etmek ve gelecekte tekrar uyuşturucu kullanmasını önlemektir.
Denetimli serbestlik mekanizması ve tedbirleri Ceza Muhakemesi Kanunu ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Hakkında Yönetmelik ile düzenlenir. Yönetmeliğe göre erteleme ve denetimli serbestlik kararının ardından dava ve denetimli serbestlik kararı e-yargı sistemine (UYAP) kaydedilecek ve karar Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne bildirilecek. Şüphelinin bu tebligata uyması ve süresi içinde müdürlük huzuruna çıkması önemlidir, aksi takdirde denetimli serbestlik ve erteleme kararının kaldırılmasına neden olunabilir ve hakkında savcılık tarafından kamu davası açılabilir. Şüpheli, Müdürlük huzuruna çıktıktan sonra, denetimli serbestlik programı boyunca ilerlemesini takip edecek ve izleyecek bir denetimli serbestlik memuru atanacaktır. Program, şüphelinin önceden belirlenmiş zaman aralıklarında (örneğin haftada bir veya iki haftada bir) müdürlük huzuruna çıkmasını gerektirebilecek düzenli kontroller, periyodik idrar örnekleri, şüphelilerin gerekli olduğu durumlarda rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini içerebilir.