Yasal önalım hakkı Türk Medeni Kanunumuzca düzenlenmiştir. Yasal önalım hakkı ve Sözleşmeden doğan önalım hakkı olarak kendi içerisinde iki gruba ayrılmaktadır.
Yasal önalım hakkı Medeni Kanunumuz Md. 732’de düzenlenmiştir. Madde hükmünce “Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler.” İlgili maddeyi kısaca açıklayacak olursak paylı mülkiyete tabi paydaşlardan birinin, kendi payının tamamını veya bir kısmını üçüncü kişilere satması durumunda, aynı paylı mülkiyete tabi diğer paydaşlar önalım hakkını kullanarak bahse konu taşınmazı edinebilirler. Yasal önalım hakkı aynı paylı mülkiyete sahip paydaşlara verilen bir önceliktir.
Aynı paylı mülkiyete sahip paydaşlardan her biri yasal önalım hakkını kullanabilecektir. Birden fazla paydaşın önalım hakkını kullanmak istemesi durumunda ise Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 1946/18 numaralı kararından yola çıkarak her bir paydaşın eşit olarak önalım hakkından yararlanacağını söyleyebiliriz. İlgili karar şu şekildedir: ‘’Kanunun metninden anlaşıldığı üzere şufa hakkının kullanılmasında hisse miktar ve oranının herhangi bir önemi yoktur. Şufa hakkını kullanacak paydaşlar birden fazla olduğunda, bu hakkın aralarında ortak olduğu ve şufa hakkından eşit olarak yararlanılacağı kanun maddesinden anlaşılmaktadır.’’
Paydaşlar, birlikte dava açabilecekleri gibi ayrı ayrı dava da açabilirler. Taşınmaz üzerinde paydaşların pay oranının ne kadar olduğunun bir önemi yoktur. Taşınmaz üzerinde satılan kısım, önalım hakkını kullanan diğer paydaşlara eşit şekilde paylaştırılacaktır.
Paydaşların önalım hakkını ileri süremeyeceği bazı durumlar da mevcuttur. Bunları sıralayacak olursak;
-Taşınmaz üzerinde fiili taksim yapılmışsa,
-Taşınmaz üçüncü kişiye bağışlama yoluyla devredilmişse,
-Taşınmaz üzerindeki satış pay sahipleri arasındaysa,
-Taşınmaz elbirliği mülkiyetine haiz ise,
- Artırma yoluyla yapılan satışlardan cebri artırmayla satışlarda
- Kamulaştırma ve arazi toplulaştırılması hallerinde,- Tapuya kayıtlı olmayan taşınmazlarda şufa hakkı kullanılamayacaktır.
Önalım davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemeleridir. Husumeti yönelteceğiniz davalı ise taşınmazı satın alan üçüncü kişidir.
Yasal önalım hakkı ve sözleşmesel önalım hakkından da feragat mümkündür. TMK 733/2 maddesine göre yasal önalım hakkından feragatin resmi şekilde yapılması ve tapu kütüğün şerh edilmesi şekil şartı olarak yer almıştır. Nitekim, TMK md 735 hükmünce ‘’Yasal önalım hakkının kullanılmasına ve vazgeçmeye ilişkin hükümler sözleşmeden doğan önalım hakkında da uygulanır.’’
Yasal önalım hakkından tamamen feragat edilebileceği gibi, sadece belirli paydaşlara karşı kısmen feragat da mümkündür. Ancak kişi, yasal önalım hakkından tek taraflı olarak feragat edememektedir. Hukukumuzca sözleşmesel olarak şekil şartına bağlanan bu hak, kişinin tek taraflı feragat imkanını ortadan kaldırmıştır.
Hukukumuzca, yasal önalım ve sözleşmesel önalım hakkından vazgeçmek mümkündür. TMK md. 733/2. Hükmünce “Belirli bir satışta önalım hakkını kullanmaktan vazgeçme, yazılı şekle tâbidir ve satıştan önce veya sonra yapılabilir.”
Ayrıca belirtmek gerekir ki, yasal önalım hakkı sahibi, süresi içerisinde önalım hakkını kullanmayarak da vazgeçmiş olabilecektir.
Sözleşmeden doğan önalım hakkı, taşınmaz sahibinin yaptığı bir sözleşmeyle, bir başka kişiye önalım hakkı tanımasıdır. Türk medeni kanunu md. 735’de düzenlenmiştir. Madde hükmünce; - ‘’Tapu kütüğüne şerh verilen sözleşmeden doğan önalım hakkı, şerhte belirtilen sürede ve belirtilen koşullara göre her malike karşı kullanılabilir. Kütükte koşullar belirtilmemişse taşınmazın üçüncü kişiye satışındaki koşullar esas alınır. Şerhin etkisi her durumda, şerhin verildiği tarihin üzerinden on yıl geçmekle sona erer. Yasal önalım hakkının kullanılmasına ve vazgeçmeye ilişkin hükümler sözleşmeden doğan önalım hakkında da uygulanır.’’
İlgili maddeyi açıklayacak olursak, taşınmaz sahibi kendi mülkiyeti üzerinde tapuda şerh vermek suretiyle bir kısıtlamaya giderek, bir başka kişiye önalım hakkı tanıyabilir. Tanınan bu hak tapuda şerh vermek suretiyle korunur. Ancak verilen şerh 10 yıl geçmekle sona erecektir.
Taşınmaz üzerinde sözleşmesel olarak önalım hakkına sahip olan kişi, tapuya şerh verilmesi durumunda şerhte verilen süre ve belirtilen koşullara göre bu hakkı bütün paydaşlara karşı kullanabilecektir. Ancak, şerh verilmemesi durumunda, yalnızca kendisine önalım hakkını tanıyan malike ve onun külli haleflerine karşı kullanabilecektir.
STJ.AV.SALİM SAYICI
Av. Arb. Tunç Sudi Tol © Copyright 2023 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.