YOUTUBE
Ülkemizde günden güne artan suç oranları ceza avukatlığını günden güne önemli bir hale getirmektedir. Hukuk büromuz mersin ceza avukatı olarak yıllardır kazandığı tecrübe ile ceza hukuku konusunda tüm Türkiye çapında yıllardır profesyonel hizmet vermektedir. Büromuz defalarca edinilmiş köklü deneyimleri ve uzman ceza kadrosu ile kovuşturma ve soruşturmanın her aşamasında gerek müşteki gerek sanık tarafında müvekkillerini ceza davalarında en iyi şekilde savunmaktadır. Avukatlarımıza “sır saklama ve gizlilik" ilkesi tarafından eğitim verilmiştir.
Mersin ağır ceza avukatı Tunç Sudi Tol yalnızca Mersin sınırları içerisinde görülen ceza davalarına yönelik hizmet vermekte olup, ceza avukatı kadromuzun hukuki hizmet verdiği suçlar aşağıda özetlenmiştir:
Ceza avukatının görevleri uzman hukukçu konumunda olarak, ceza hukukuna aykırı suç işlendiğinde başlatılan gözaltı süresince bu süreçte soruşturma yapmak ve kovuşturma yapmaktır. Aykırı suç işlediği iddia edilen kişiye, sanığa hukuki tam destekte bulunur. Hukuki desteğini onları savunmak adına yapan ceza avukatı sanığı polise, savcılığa, mahkemeye ya da jandarmaya karşı temsil etme görevini üstlenmektedir.
Mersin Ceza Davasına Bakan Avukatların bir diğer görevi ise görevini yapmak üzere şikayetçinin ya da katılan kişi tarafında ise bu kişiler hakkında delilleri toplamak, değerlendirmek ayrıca bu konuda hukuki yazışmaları hızlandırmanın yanında maddi gerçeğin doğruluğunu ortaya çıkarmak, şüphelinin suçundan dolayı hak ettiği ceza almasını sağlamaktır.
Ceza davası suç işleyen kişi hakkında yeterli deliller elde edilmesi ile, suç işleyen hakkında açılan bir hukuki dava türüdür.Ceza davası Cumhuriyet Savcılığı tarafından re'sen veyahut Cumhuriyet Savcılığına yapılan şikayet sonucunda açılır.
Evet. Soruşturma aşaması yargılamanın en önemli aşamalarından biridir. Olayın sıcaklığı ve infiali ile söyleyeceğiniz her kelime, kovuşturma aşamasında aleyhinize kullanılacaktır. Avukatınız ifade alma işlemleri sırasında şüpheli ile birlikte hazır bulunacağından soruşturma aşamasında uzman bir ceza avukatı ile ifadenizi vermeniz en doğru şey olacaktır.
Ceza avukatı siz ifade vermeden önce, hakkınızda yapılan suçlamalara ait evrakları içeren dosyaları inceleme yetkisi olduğundan, siz ifade vermeden önce hakkınızda yapılan suçlamaları inceleyerek size savunmanızı hazırlar. Bu sayede kolluk tarafından tarafınıza yönlendirecek tüm sorulara hazırlıklı olursunuz.
Avukatınızla yargılamanın her aşamasında görüşebilirsiniz. Göz altına alındığınız da, avukatımla görüşmek istiyorum demeniz yeterlidir.
Avukatlar Avukatlık kanunu madde 2 uyarınca tüm kamu kuruluşlarından bilgi ve belge alma yetkisine sahiptir. Bu sebeple şikayetçi olduğunuz bir dava da, avukatınız yargılamanın genişletilmesi hususunda delillerinizi toplayabilmektedir.
Anlatmanız sizin için en iyisi olacaktır.Tüm avukatlar "Sır Saklama ve Gizlilik" yükümlülüğüne uymak zorundadır. Bu kapsamda yargılama aşamasında avukatınızla her türlü bilgi ve belgeyi paylaşıp anlatabilirsiniz. Bu sayede avukatınız da, tüm olasılıkları bilerek, savunmanızı daha iyi hazırlamasına olanak kazanır.
Yapılan ceza yargılamalarının yüzde 90'ı üst mahkemeler tarafından bozulmaktadır. Bu sebeple hakkınızda verilen cezalara karşı muhakkak itiraz etmelisiniz. Ceza yargılaması zor bir dal olduğundan, ilk derece mahkemesi tarafından olayın açığa kavuşturulması zordur. Kararınıza itiraz ederek dosyanızın istinaf ve temyiz hakimi tarafından tekrardan incelenmesini sağlayabilirsiniz.
Ceza avukatı ücreti için alt taban olup üst tavanı yoktur. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca bir alt sınır belirlenmiştir. Avukatların bu sınıra uyması zorunludur. Üst sınır ise avukatın bilgi ve tecrübesine, davanın şartlarına, suçun konusuna göre değişmektedir. 2023 yılı ceza avukatı ücretleri 9.200 TL'den başlamaktadır.
Ceza davaları öncelikle soruşturma aşaması ve kovuşturma aşaması olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Soruşturma aşamasında kolluk işlemleri ve savcılık işlemleri yapılmaktadır. Kovuşturma aşaması ise mahkeme aşamasıdır. Öncelikle bir ceza davası açıldığında ilk ifadeniz kolluk kuvveti tarafından alınır. Daha sonra Savcılık lüzum görmesi üzerine ya ifadenizi alır yada nöbetçi sulh ceza mahkemesine yollar. Sulh ceza mahkemesi tutuklu yada tutuksuz olarak yargılanacağınıza karar veren mahkemedir. Bu karar verildikten sonra sulh ceza mahkemesi dosyayı tekrar ilgili savcılığa yollar. İlgili savcılık iddianame hazırlar ve dosyayı asıl yargılama yapacak mahkemeye gönderir. Asıl yargılama yapacak mahkeme tarafları duruşmaya davet eder. İlk celse sanık ve mağdurların ifadeleri dinler, ikinci ve üçüncü celse tanık ve delilleri toplar. Tüm deliller toplandıktan sonra savcılık esas hakkında mütalaa verir. Bu mütalaa verildikten sonra avukatlar savunma yapar ve mahkeme savunma sonrası hükmünü kurar. Ceza davası süreçleri kısaca bu şekilde olmaktadır.
Ceza davasının dosyasının açık olması demek dava da hala karar verilmemiş ve yargılamanın sürüyor olması demektedir. Ceza davası tamamen sonuçlanıp kesinleştikten sonra kalem müdür tarafından dosya kapatılmaktadır. Bu halde ise dosya UYAP üzerinde kapalı olarak gözükecektir.
Bir ceza davasında soruşturma ve kovuşturma aşaması vardır. Kovuşturma aşamasında suçun ağırlığına göre 3 dereceli yargılama bulunmaktadır. Eğer basit suç kapsamında olan asliye ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçlardan yargılanıyorsanız ve 2 dereceli yargılama var ise yaklaşık ceza davası 2-3 yıl sürmektedir. Ağır cezanın alanına giren suçlar sebebiyle yargılanıyorsanız 3 dereceli yargılama olduğundan ceza davaları 5-6 yıl sürmektedir.
Bir soruşturma dosyası suçun yoğunluğuna, sanık ve mağdur sayısına göre 4-5 yıl kadar sürebilmektedir. Maalesef adliyelerde savcılıklar çok yoğundur Bu yoğunluğa bağlı olarak savcılık aşamaları yeri geldiğinde çok uzun sürmektedir.
Ceza davasında hakime ifade sözlü olarak verilir. Sözlü verilen ifade zabıt memuru tarafından tutanağa geçirilir. Bu tutanak yazılırken aktarımdan kaynaklı bir takım hatalar oluşabilmektedir. Bu noktada zabıt kontrol edecek bir avukat hakime ifade verirken muhakkak bulunması gerekmektedir. İfade verilirken kağıt nottan okumak yasaktır. İfade verilirken başkalarının konuşması yasaktır. Sanık ifade verirken tanıklarda salona alınmaz.
Asliye ceza mahkemesinde duruşmada bir hakim birde savcı bulunmaktadır. İlk celse hakim tarafları duruşmaya davet eder. Duruşmaya sanıkta, şikayetçide bir kere katılımı mecburidir. Bu sebeple ilk celse gelmeyen sanık yada şikayetçiye zorla getirme emri düzenlenmektedir. İlk celse yada ikinci celse ifadeler alındıktan sonra diğer celseler deliller toplanır ve tanıklar dinlenir. Tüm delil ve tanık dinlendikten sonra savcı esasa ilişkin mütalaasını verir. Savunma avukatları savunma yaptıktan sonra hakim özgür hür iradesi ile hükmünü verir.
Ceza mahkemesinde soruyu esas olarak hakim, savcı ve avukat sorar. Bu kişilerin soru sorması için izin alınmasına gerek yoktur. Ceza mahkemesinde sanık, şikayetçi ve katılanda soru sorabilmektedir. Fakat bu sorunun sorulması için bu kişilerin hakimden izin alması gerekmektedir. Avukatlar hakim vasıtasıyla soru sorabilecekleri gibi Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca doğrudan da soru sorabileceklerdir.
Ceza mahkemesine gerek sanık gerekse müştekinin bir kez katılımı mecburidir. Gidilmemesi halinde gidilmediği ilk duruşma zorla getirme çıkartılmaktadır. Zorla getirme emrinin de yerine getirilmemesi durumunda bir sonra ki celse yakalama çıkartılacaktır.
Ceza davası görevli son mahkemenin verdiği karar ile kesinleşmektedir. Burada karıştırılan husus üst mahkemeye itiraz yolu açık kararların kesin karar olmayışlarıdır. Bir mahkeme kararında itiraz yolu açık ise o karar kesin karar değildir ve aleyhe hiçbir husus doğurmamalıdır. Burada uygulanması gereken evrensel hukuk ilkesi masumiyet karinesidir : “Suç kanıtlanıncaya kadar herkes masumdur.”
Mahkemede ceza aldıktan sonra dosyanız infaz savcılığına ve hakimliğine gönderilir. İnfaz savcılığı ve hakimliği gerekli işlemleri yaparak adresinize müddet name yollar. Bu müddet name de kaç ay ceza evinde kalacağınız ve 15 gün içinde teslim olmanız gerektiği yazar. Bu müddet name ile birlikte infazın çekileceği cezaevine başvuru yapmanız gerekmektedir.
Cezaevine girilmesi durumunda sanık tutuklu sayılacaktır. Tutuklu işler acele işlerdir. Bu sebeple duruşma mümkün olan en kısa sürede verilmektedir. Fakat bazen yoğunluğa bağlı olarak ilk duruşmanın verilmesi uzun sürebilmektedir.
Kesinleşmiş cezanın seçenek herhangi bir yaptırıma dönüşmesi mümkün değildir. Kesinleşmiş ceza bu sebeple para cezasına çevrilememektedir. Kesinleşmiş ceza sonuçlanmış cezadır. Artık o cezanın sebebi, nedeni ve diğer konularda tartışma son bulmuştur.
Tutuklama halleri Ceza Muhakemesi Kanunun 100. Maddesinde sayılmıştır. İlgili maddeye göre öncelikle kuvvetli suç şüphesin olması ve aynı zamanda tutuklama nedenlerinin olması durumunda tutuklama kararı verilebilecektir. Tutuklama olması halinde tutuklama kararına itiraz yazılı olarak edilebilmektedir. Tutuklama nedenleri: Şüpheli ve sanığın kaçması, saklanması ve kaçma şüphesi olması durumunda, şüpheli ve sanığın delilleri yok etme, gizleme ve değiştirme hareketleri içinde olması durumunda, şüpheli ve sanığın tanık, mağdur ve başkaları üzerinde baskı yapma girişiminde bulunması durumudur. Ayrıca kanun koyucu belirli suçları da tek tek sayarak bu suçlar işlendiğinde tutuklama yapılabileceğini belirtmiştir. Bu suçlar 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan; Soykırım Suçu, Göçmen Kaçakçılığı, İnsan Ticareti, Kasten Öldürme, Kasten Yaralama, Neticesi Sebebiyle Yaralama, İşkence, Cinsel Saldırı, Çocuğun Cinsel İstismarı, Hırsızlık, Uyuşturucu Ve Uyarıcı Madde İmal Ve Ticareti, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar, Anayasal Düzene Karşı Suçlar, Silah Kaçakçılığı Suçları, Zimmet Suçu, Kaçakçılıkla Mücadele Kapsamında Hapis Cezası Gerektiren Suçlar, Kadına Karşı İşlenen Suçlar, Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlardır.
Bir suç işlendikten sonra ilk duruşma sulh ceza mahkemesinde yapılan duruşmadır. Bu duruşmada hakim tutuklu yada tutuksuz yargılanmanıza karar verecektir. Bunun duruşma aslında ilk duruşma asıl davanıza bakmakla görevli mahkeme yapacaktır. Eğer soruşturma aşamasında tutuklanmadıysanız kovuşturma aşamasında ilk duruşmada tutuklanma olasılığınız uygulamada düşüktür.
Savcı mütalaası: Savcının deliller ve tanıklar toplandıktan sonra hakimlikten sanığın cezalandırılmasına yada serbest bırakılmasına yönelik talepte bulunmasıdır. Savcı mütalaa verdikten sonra uygulama savunma avukatları savunmalarını hazırlamak için süre istemektedir. Bu süreyi isteme avukatın tercihidir. Bu süre istenmeden doğrudan savunmada verilebilecektir. Savunmada verildikten sonra hakim tarafından karar verilmektedir. Yani kısacası savcı mütalaası davanın son aşamasıdır.
Ceza davalarında avukatlık ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenmektedir. Fakat bu tarife asgari tarifedir. Avukattan avukata dosyadan dosyaya göre bu tarifeden uzaklaşılarak avukatlık ücreti avukatlar tarafından tayin edilmektedir.
Sulh ceza mahkemeleri bir soruşturma dosyasında sanığın tutuklu yada tutuksuz yargılanmasına karar verecek mahkemedir. Bunun yanında sulh ceza mahkemeleri kabahatler ve idari para cezaları itirazlarına bakmakla görevli mahkemedir. Sulh ceza mahkemeleri ayrıca arama, zorla getirme gibi kolluk işlemlerinde önemli kararlar almakta yetkili mahkemedir.
Sulh ceza mahkemesinin tanık dinleme delil toplama yetkisi yoktur. Sulh ceza mahkemesi sadece CMK 100. Madde de yer alan tutuklama nedenlerinin olup olmadığını araştırır ve ona göre karar verir. Aynı şekilde kabahat ve idari para cezalarına itiraz dada sulh ceza mahkemeleri tanık dinlememektedir. İlgili dosyalar dosya üzerinden karara çıkmaktadır.
Sulh ceza hakimliğince verilen tutuklama kararına karşı itiraz 7 gün içinde itirazı incelemekle görevli üst mahkemeye yapılmaktadır. İtiraz yazılı şekilde yapılmalı Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla dosyasına gönderilmelidir. Burada belirtilen 7 günlük süre hak düşürücü süre olup bu sürenin başlangıcı sanığın yüzüne okunduğu gündür. Bu süre içinde itiraz edilmemesi halinde sulh ceza mahkemesinin tutukluluk kararına itiraz etme olanağı kalmaz.
CMK avukatlığı bir kamu görevidir. Baroya kayıtlı avukatlar istekleri halinde CMK listesine kayıt olabilmektedirler. Bu liste sıra ile avukatı olmayan vatandaşlara avukat tahsis etmektedir. CMK avukatının ücreti devlet tarafından karşılanmaktadır. Bu sebeple herhangi bir ücret ödememeniz gerekmektedir.
Kanunda avukatsız savunmasının alınmasının yasak olduğu suçlara ve avukat tutmaya gücü olmayan vatandaşlara CMK avukatı atanmaktadır.
Cmk avukatı aynı normal avukat gibi savunma yapmaktadır. CMK avukatı diye aslında bir kavram yoktur. Her avukat CMK avukatlığı yapmak isterse yapabilmektedir. Yani aslında CMK avukatı denilen şey normal özel avukattır. Sadece burada avukat gönüllülük esası ile ve kamu bilinci ile bir listeye kaydolmuş ve düşük ücret ile savunma yapmaktadır.
Ceza muhakemesi kanunu ve Türk Ceza Kanunu uyarınca ağırlaştırılmış müebbet, müebbet hapis, kanuni ceza üst sınırı on yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçlara bakmakla görevlidir.
İlk mahkemede beraat olması hukuken biraz zordur. İlk mahkeme de deliller toplanır, tanıklar, sanıklar ve katılan dinlenir. Eğer tüm deliller toplanmış, ilk mahkemede de tüm kişiler dinlenmişse, avukatların ve savcıların savunmaları da hazırsa ancak o durumda ilk mahkemede hakim karar verebilecek, koşullar uygunsa beraat verebilecektir.
Beraat edilen dosya da yeni bir delil ve olgu bulunmadıysa açılması mümkün değildir. Fakat aynı olay sebebiyle daha sonradan olayı tamamen değiştiren delil ve bulgular bulunursa beraat edilen dosya tekrar açılabilmektedir. Fakat bu durumun çok istisna bir durum olduğunu belirtmek isteriz.
Ceza davalarında itiraz bir üst mahkemeye, bir üst mahkeme yoksa yan mahkemeye yapılmaktadır. Örneğin sulh ceza mahkemeleri kararlarına karşı itiraz asliye ceza mahkemelerine. Asliye ceza mahkemelerine karşı itiraz ağır ceza mahkemelerine yapılmaktadır. Ağır ceza mahkemelerine itiraz ise bir büyük numaralı mahkemeye yapılmaktadır. Örneğin 3 ağır ceza mahkemesinin kararına karşı 4 ağır ceza mahkemesine itiraz yapılmaktadır. Kanunen itiraz yolu mahkeme kararlarında belirtilmesi gerekmektedir. O yüzden gelen mahkeme tutanağının en altını okuyarak nereye itiraz yapılacağı kolaylıkla bulunmaktadır.
Ceza mahkemelerinde 7 günlük itiraz süresi karar tefhim edilmişse tefhim edildiği günden itibaren, tebliğ edilmişse tebliğ edildiği günden itibaren başlamaktadır. İtiraza sebep olan karar tarafların yokluğunda verilmişse karar tebliğ tarihinden itibaren başlamalıdır.
İddianameye itiraz mümkün değildir. İddianameye itiraz diye bir müessese yoktur. İddianamenin iadesi vardır. Bu kararı sadece hakim verebilmektedir. Burada önemli olan iddianamenin aslında bir bağlayıcılığı olmamasıdır. Bağlayıcılığı olmadığı için itiraz etmeye aslında lüzum yoktur.
Kesinleşmiş cezaya itiraz mümkün değildir. Kanunumuzda olağan kanun yolları ve olağan üstü kanun yolları vardır. Bir cezanın kesinleşmesi sonrasında olağan kanun yolları tükenmiş demektedir. Burada sadece olağan üstü kanun yolu denenebilmektedir. Olağan üstü kanun yollarına örnek olarak kanun yararına bozma gösterilebilmektedir. Fakat bu yolda katı şekil şartlarına bağlanmıştır.
Süresinde istinaf dilekçesi verildikten sonra her zaman ek istinaf dilekçesi gönderilmesi mümkündür. Aksi durumunda zaten savunmanın engellenmesi olacaktır.
Ceza istinaf dilekçesi ücreti avukat tarafından belirlenmektedir. Diğer dilekçelerden farklı olarak ilgili dilekçenin yazılabilmesi için dosyaya hakim olunması ve dosyaya çalışılması gerekmektedir. Bu sebeple ücreti diğer dilekçe ücretlerine göre daha fazladır.
Hukuk mahkemelerinde belirli bir aşamadan sonra delil genişletme yasağı vardır. Yeni delil sunulamaz. Ceza mahkemelerinde ise böyle bir yasak yoktur. Bu sebeple yargılamanın her aşamasında ek belge ve delil sunulabilmektedir.
İstinaf yada Yargıtay’a giden dosya durumu UYAP üzerinden öğrenebilmektedir. Fakat öyle detaylı bir bilgi UYAP tarafından verilmemektedir. Sadece dosyanın ön inceleme, incelemede , karar aşamasında yada posta aşamasında olduğu belirtilmektedir.
Ceza mahkemelerinde karar verilirken öncelikle kısa karar verilmektedir. Bu kısa karar verildikten sonra yaklaşık 1-2 ay içinde gerekçeli karar yazılmaktadır. Gerekçeli karar çıkmadan savunma hazırlamak, itiraz hazırlamak pek tabi ki sağlıklı değildir. Süre tutum dilekçesi 7 günlük itiraz süresinin gerekçeli karar yazılıp tebliğ olmasına kadar uzaması için verilmektedir. Süre tutum dilekçesi verildikten sonra süre durur. Gerekçeli karar tarafınıza tebliğ olduktan sonra 7 günlük süre tekrar verilmektedir.
Süre tutum dilekçesi 7 gün içinde verilmesi gerekmektedir. Bu süre içinde süre tutum verilmezse itiraz hakkı ortadan kalkar.
Süre tutum dilekçesi verilmezse hak düşürücü süreye bağlı olan itiraz hakkı düşer. İtiraz edilmediği için dosya kesinleşir ve infaz olunmak üzere infaza gönderilir.
Süre tutum dilekçesi istinaf yerine geçer. Süre tutuk dilekçelerinde özellikle gerekçenin kısaca bildirilmesi Yargıtay kararlarınca belirlenmiştir. Fakat tabi ki detaylı anlatımlar ve savunmalar içeren bir dilekçe olmadığından süre tutum dilekçesi ile istinaf geçerli olsa da çok fazla işe yaramayacaktır. Burada yapılması gereken süre tutum dilekçesi verildikten sonra ek olarak her zaman gerekçeli savunma dilekçesi yollanabilmesidir.
Hakkınızda olan ceza davasını UYAP sistemi üzerinden öğrenmeniz mümkündür. Hakkınızda açılan ceza davası henüz soruşturma aşamasında ise fakat dosya UYAP üzerinde gözükmemektedir. Bunu öğrenmenin tek yolu bulunduğunuz ilde ki savcılık kaleminden soruşturma dosyası sorgulamaktır. Fakat burada yapılan sorgulama sadece o il bazlı bir sorgulama olacağını belirtmekte fayda vardır.
Mersin en iyi ceza avukatı bulmak için kısa bir araştırma yapmak yeterlidir. Ceza alanı yoğun bir alan olup bu konuda uzmanlaşmış avukat bulmak çok zor değildir. Maalesef ülkemizde bir avukatın ya hep ceza davasına yada hep hukuk davasına baktığı hususunda bir kanı bulunmaktadır. Oysa böyle bir durum söz konusu değildir. Elinden gelen her avukat hem ceza davasına hem hukuk davasına bakabilmektedir. Hukuk büromuz avukatları ceza avukatlığı konusunda uzman olup mersin en iyi ceza avukatı kategorisinde hizmet vermektedir.
Av. Arb. Tunç Sudi Tol © Copyright 2023 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.