Aşağıda bu karara karşı Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 74 Uyarınca Gözlem Altına Alma Kararına İtiraz Dilekçesi Örneğini paylaşacağız.
Sayfa İçeriği
Gözaltına Alma Kararına İtiraz Nasıl Edilir?
Gözlem altına alma kararı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi 74. maddede yer almaktadır. İlgili madde uyarınca fiili işlediği yönünde kuvvetli şüpheler bulunan sanık veya şüphelinin akıl hastası olup olmadığını, akıl hastası ise ne kadar zamandır akıl hastası olduğunu, akıl hastalığının eylemleri üzerinde etkisini saptamak için şüpheli sağlık kuruluşuna hürriyeti kısıtlanarak sevk edilebilir. İlgili karar hürriyeti kısıtlayıcı bir durum olduğu için ancak ve ancak müdafi eşliğinde verilebilmektedir. Tarafın müdafisi yoksa baro tarafından müdafi atanabilmektedir. İlgili kanun maddesi uyarınca göz altı süresi 3 haftadır. Bu süre ilgili hekimin talebi üzerine 3 aya kadar uzatılabilmektedir. Yine ilgili kanun uyarınca ilgili karara itiraz kararın icrasını durdurmaktadır.
Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 74 Uyarınca Gözlem Altına Alma Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği
X NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİNESUNULMAK ÜZEREMERSİN 7 AĞIR CEZA MAHKEMESİNE
DOSYA NO:
DAVACI :
VEKİLİ: Av. xx xxx
DİLEKÇE KONUSU : 04.02.2021 tarihli Mersin 7.Ağır Ceza mahkemesince CMK 74 kapsamında verilen gözlem kararına itirazımın reddine ilişkin karara itirazımızdır.
AÇIKLAMALAR :
Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesince 04.02.2021 tarihinde vekil yokluğunda duruşma açılmış, bu duruşmada CMK 74 uyarınca gözlem kararı verilmiş, verilen karar tarafımıza tebliğ edilmemiştir. (EK:1 Mahkemece verilen ara karar.)
Dün müvekkilin ilgili karar sebebiyle 9 gündür Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları hastanesinde yatmış olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız. Mersin 7 Ağır Ceza Mahkemesince amir kanun hükmü varken hukuka aykırı şekilde vekil olmadan verilen ara karar sebebiyle müvekkilim özgürlüğü kısıtlanmış ve zorla hastaneye apar topar şekilde yatırılmıştır.
Hastaneye yatırıldığı gibi hastane görevlileri tarafından 9 gündür telefon kullanmasına bile izin verilmemiştir. 9 gündür görevli doktorun mobbing maruz kalmıştır. 9’günden sonra bugün izin verilmesi sonucu müvekkilim ile yaptığımız ilk görüşmede ilgili doktorun kendisine “Bak seni burada 3 ay tutarım beni sinirlendirme…” şeklinde tehditlerde bulunduğunu, masumiyet karinesine rağmen doktorun: “Bak cezanı çekiyorsun işte nasıl böyle şeyler yapabildin?” şeklinde mobbing yaptığını, bunun yanında kendisine 3 hafta yatacağı şeklinde kimsenin bilgilendirme yapmadığını, bu sebeple iş yerine haber veremediğini, temiz çamaşır ve eşya alamadığını bu sebeplerle çok mağdur olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız.
Tüm bu yapılanlar açık bir şekilde hukuka aykırı olup ivedi şekilde müvekkilin salıverilmesi gerekmektedir. Şöyle ki;
CMK 74 MADDE ÇOK AÇIKTIR. İLGİLİ KARARIN VERİLEBİLMESİ İÇİN KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ OLMALI VE MÜDAFİ HUZURUNDA VERİLMELİDİR.
CMK Madde 74 Gözlem altına alınma(1) Fiili işlediği yolunda kuvvetli şüpheler bulunan şüpheli veya sanığın akıl hastası olup olmadığını, akıl hastası ise ne zamandan beri hasta olduğunu ve bunun, kişinin davranışları üzerindeki etkilerini saptamak için; uzman hekimin önerisi üzerine, Cumhuriyet savcısının ve MÜDAFİN DİNLENMESİNDEN SONRA resmî bir sağlık kurumunda gözlem altına alınmasına, soruşturma evresinde sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından karar verilebilir.” şeklindedir.
04.02.2021 TARİHİNDE 7 AĞIR CEZAZ MAHKEMESİNCE VERİLEN KARARDA İSE TARAFIMIZ DURUŞMAYA DAVET EDİLMEMİŞ VE DİNLENMEMİŞTİR. DİNLENMEDİĞİ GİBİ KARAR TARAFIMIZA TEBLİĞ EDİLMEMİŞTİR. BU YÖNÜYLE KARARIN İVEDİ ŞEKİLDE KALDIRILMASI GEREKMEKTEDİR.
(CMK Madde 74/4 “Gözlem altına alınma kararına karşı itiraz yoluna gidilebilir; itiraz, kararın yerine getirilmesini durdurur.”)
Kaldı ki kararın vekil yokluğunda verilmesi bir yana ilgili kararın verilebilmesi için kanunun öngördüğü şartlar gerçekleşmemiştir. İlgili kanun maddesinden açıkça anlaşılacağı üzere ilgili karar “Fiilin işlendiği yolunda kuvvetli şüphe” olması durumunda verilebilmektedir.
Dosya kapsamında HENÜZ MAĞDUR BİLE DİNLENMEMİŞTİR. DOSYADA SOMUT BİR DELİL OLMADIĞI GİBİ MÜŞTEKİ BEYANI DIŞINDA DELİL YOKTUR. HAL BÖYLE İKEN SUÇUN İŞLENDİĞİNE İLİŞKİN KUVVETLİ ŞÜPHE OLDUĞUNU DÜŞÜNMEK VE MÜVEKKİLİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ BAĞLAMAK HUKUKA AYKIRIDIR.
Bunun yanında Yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca bu kararın verilebilmesi için önce gözlem altına alınmadan tespit edilebiliyorsa önce bu yol tüketilmeli, başka türlü tespitin mümkün olmaması halinde ise gözlem altına alınma yoluna başvurulmalıdır. Bu tespit gerekçeli olmalı ve bilimsel gerçeklere dayanmalıdır.
SANIK CEZAİ EHLİYETİNİN OLUP OLMADIĞINA İLİŞKİN HASTANEYE SEVK EDİLMİŞ OLUP İLGİLİ RAPORLARIN 1 GÜNDE YAZILDIĞI BİLİNMEKTEDİR. HAL BÖYLE OLMASINA RAĞMEN 21 GÜN MÜVEKKİLİN TUTULMASINA KARAR VERİLMESİ YİNE HUKUKA AYKIDIR.
Ayrıca yine belirtmek gerekir ki müvekkilin “cezai ehliyetinin” olduğunu anlamak için Psikiyatri Doktoru olmaya gerek yoktur. Müvekkil ile 1 dakika konuşan herkes, müvekkilin cezai ehliyetini ortadan kaldıracak bir akıl hastalığına sahip olmadığını anlayacaktır. Müvekkil devlet memuru olup gayet mantıklı ve bilinçli bir insandır. Bu noktada doktorun müvekkilin cezai ehliyetinin olup olmadığın tespiti için mahkemenizden 21 GÜNLÜK SÜRE İSTEMEK abesle iştigaldir. Doktor art niyetli olup “Görevi İhmal” suçunu işlemiştir.
SONUÇ VE İSTEM:
Yukarıda açıklanan sebeplerle İVEDİ şekilde;- İlgili kararın itiraz olarak kaldırılarak müvekkilin SALIVERİLMESİNİ,- Yattığı gün yeterli görülüp raporun 9 günlük gözleme dayalı olarak yazılmasının doktorlara ihtar edilmesini,-Müvekkili kasten mağdur eden doktor hakkında Türk Ceza Kanunu madde 257 (Görevi kötüye kullanma) uyarınca resen suç duyurusunda bulunulmasını arz ve talep ederiz. 03.06.2021
Ek:1 7 Ağır Ceza mahkemesince verilen ara karar
Sanık Vekili
AV. xxx xxx