İnsanoğlu var olduğu günden bu güne ve geleceğe, edinme ve tüketme olgusunu içgüdüsel olarak gerçekleştirmektedir. Yapımız gereği tüketmemiz gerekmektedir. Bunun temel sebebi varoluşumuzu sürdürebilmekten gelir. İşte modern toplumlarda da insanların zaruri ve ihtiyari ihtiyaçlarını gidermeleri yasalar tarafından güvence altına alınmış durumdadır. Bu güvence altına alınma durumu Tüketici Hakları olarak nitelendirilmektedir. Tüketici haklarının mahkemeler ve yargı birimleri önünde korunması da Tüketici Hakları Avukatları tarafından sağlanmaktadır.

Tüketici hakları en temel haliyle, tüketicilerin satın almış oldukları mal ve hizmetlerin ayıplı, sorunlu, talep edilenden farklı olmaları gibi hallerde ortaya çıkan temel vatandaş haklarıdır. Ülkemizde Tüketici Hakları 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri kapsamında korunma altına alınmış bulunmaktadır. Bu kanunun amacı, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Ülkemizde Tüketicilerin hak kaybına uğraması durumunda ortaya çıkan uyuşmazlıkları çözmeye Tüketici Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemeleri yetkilidir. Tüketicilerin satın almış oldukları malın ayıplı çıkması durumunda tercih yapabileceği seçimlik haklar bulunmaktadır. Bu haklar Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da özetle şu şekilde sıralanmıştır.

(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;