Velayet davasında en önemli kriter somut bir olayın olmasıdır. Somut bir olay olmadığı sürece kesin ve tek bir kriter belirlemek olanaksızdır. Bu sebeple velayet davasında önemli olan çocuğun menfaatlerini en iyi kimin koruyacağıdır. Ayrıca çocuğun maddi ve manevi ihtiyaçlarını hangi tarafın daha iyi karşılayacağını, çocuğun ruhsal ve fiziksel gelişiminin hangi tarafta daha sağlıklı bir şekilde yürütüleceğini tespit etmekte fayda vardır. Boşanma davasında çocuğun velayeti talep edildiği takdirde tekrar velayet davası açmaya gerek duyulmamaktadır. Boşanma davasıyla birlikte çocuğun velayeti hakkında hakim, çocuğun çıkarını göz önünde bulundurarak karar vermektedir.
Boşanma konusu psikolojik açıdan en fazla çocukları etkilemektedir. Bu yüzden hukuki sürecin en fazla dikkate aldığı konu çocukların menfaatini içeren velayettir. Boşanma davasından sonra ortaya çıkan en önemli ve en büyük sorun boşanmadan sonra velayetin kimde kalacağı konusudur. Bu hususta her iki taraf anlaşmazlığa düşer. Anne ya da baba çocukları karşı tarafa bir koz olarak kullanıp menfaatlerini göz ardı ederler. Velayet davasının en önemli noktası, boşanma davasından sonra oluşacak olan çocuğun menfaatidir. Anne ve baba çocuğun menfaatini unutarak hareket etseler bile hakim çocuğu göz ardı etmeden ona göre karar verir.
Hakim, velayet davasında çocuğu kime vereceğini belirlerken birden fazla kritere dikkat eder. İlerde sorun çıkmaması için çocuğun cinsiyeti önemlidir. Fakat tek başına geçerli bir şart değildir. Mersinde ki Velayet davası hakkında ki hizmetlerimiz için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Av. Arb. Tunç Sudi Tol © Copyright 2023 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.