Toplumumuzun en hassas konularından biri olan Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinde detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Bu suçun, yaş gruplarına göre değişen ceza yaptırımları, kanun koyucu tarafından oldukça ciddi bir biçimde ele alınırken, suça karışan kişilere uygulanacak olan hukuksal sonuçlar toplumun vicdani hassasiyetini yansıtacak niteliktedir. Adalet sistemi içerisinde her bir çocuğun korunması ve bu tür istismarın önlenmesi amaçlanırken, fail üzerinde caydırıcı bir etki yaratılması da hedeflenmektedir. Bu blog yazımızda, farklı yaş gruplarına göre mağdur çocuklara yönelik cinsel istismar suçunun cezai sonuçlarını ve bu suçlarla ilgili yargı kararlarını özenle inceliyoruz. Bu kritik konuda bilinçlenme ve farkındalık oluşturmayı amaçlarken, suçun mağduru çocukların haklarını da göz ardı etmiyoruz.
Sayfa İçeriği
Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Suçunun Tanımı
Çocuğa yönelik cinsel istismar, çocukların cinsel istismarı suçu 5237 sayılı TCK’nın 103. maddesinde belirtilerek cinsel dokunulmazlığa karşı gelme suçları kapsamında yer almıştır.
1989 yılında Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulan Çocuk Hakları Sözleşmesi gereğince 18 yaşına kadar her birey çocuk kabul edilmektedir. 18 yaşından büyüklerin bu yaş grubuna uyguladığı her türlü zorba davranış ise suç kapsamına girmektedir.
Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 34.maddesinde çocuğun cinsel istismardan ve pornografiden korunması için sözleşmeyi kabul eden tarafların her türlü önlemi alması gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda TCK 103.maddesi ise çocuğa yönelik uygulanan çocuğun cinsel istismarı suçu kapsamındaki suçları konu almaktadır. Bu madde 0-15 yaş aralığı ve 15-18 yaş aralığı olarak 2 bende bölünmüştür. Buna göre çocuğun bedenine yönelik uygulanan her türlü cinselliğe yönelik fiziksel temasla birlikte çocuğa yapılan sarkıntılık da suç kapsamındadır. Yine TCK’nın 102,104 ve 105.maddeleri de reşit olmayan kişilere yönelik yapılan cinsel davranışlardan bahsetmektedir.
Çocuğa karşı uygulanan cinsel istismar suçları yapılan fiziksel eylemin türüne ve cebir unsurunu içermesine göre farklı cinsel suç çeşitleri olarak ayrılmaktadır. Bunlar;
- Cinsel İstismar Suçu, Cinsel Saldırı Suçu,
- Reşit Olmayan Çocukla Cinsel İlişki Suçu,
- Cinsel Taciz Suçudur.
Bu suçların her biri eylemin niteliğine, çocuğun yaş durumuna ve içerdiği unsurlara göre farklılık göstermektedir.
Çocuğun cinsel istismarı suçu kanunun 5237 sayılı TCK’nın 103. maddesinde belirtilerek cinsel dokunulmazlığa karşı gelme suçları kapsamında yer almıştır. Çocuğa karşı uygulanan cinsel istismar suçu, belli yaş altında bulunan çocuklara, fiziksel teması ön plana çıkartarak, cinsel güdülerle eylemde bulunma durumu şeklinde açıklanmaktadır. Suç kapsamının en büyük unsurlarından birisi, mağdur sıfatında yer alan çocuktur. Çocuğa karşı uygulanan cinsel suçlarda çocuk 3 farklı kategoriyle anılmaktadır.
- 12 yaşına erişmemiş çocuk,
- 15 yaşına erişmiş fakat kendisine yapılan eylemin sonucunu ve anlamını kavrayamayacak durumda olan çocuk,
- 15-18 yaşında erişmiş, eylemin sonucunu anlayacak ve kavrayacak durumda olan fakat cebir, tehdit, veya iradesini sakatlayan hallerin olduğu çocuk
Bu 3 kategori davalarda ağır Ceza Mahkemelerince takibi yapılmaktadır. Ağırlaştırılmış müebbet cezasına varana kadar kararlar alınmaktadır.
Komşuysanız, öğretmenseniz, ya da aile bireylerinden biriyseniz çocuğa yönelik uygulanan bir suçu görmezden gelemezsiniz. Bununla ilgili de TCK yasalarını çıkarmıştır.
Çocuklarımızı Her Zaman Gözlem Altında Tutmalıyız Özellikle internetin yaygınlaşması ve teknolojinin gelişmesi cinsel istismarcıların yaygınlaşmasına da neden olmuştur. İnternet üzerinden çocuklar çok kolay tuzağa düşürülmektedir. Bu bağlamda özellikle anne babanın çocuğun her türlü hareketini takip etmesi gerekmektedir. Sosyal medya hesapları takibe alınmalı ve sürekli kontrol edilmelidir. Çocuğunuzla bol bol konuşarak sizden habersiz kimseyle buluşmaması gerektiğini de bildirmelisiniz.
15 Yaşından Küçük Çocuğun Cinsel İstismarı Cezası
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu, toplumumuzun en hassas konularından biridir ve bu nedenle Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) ağır cezalarla ele alınmaktadır. Özellikle 15 yaşından küçük, 12 yaşından büyük bireylere yapılan cinsel istismar, TCK 103 kapsamında ciddi yaptırımlara tabidir.
15 Yaşından küçük 12 yaşından büyük çocuğun cinsel istismarı suçunun cezaları Türk Ceza Kanunu 103. Madde de düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre;
15 Yaşından küçük, 12 yaşından büyük çocuğu cinsel istismar edenin cezası | 8 yıldan 15 yıla kadar |
15 Yaşından küçük, 12 yaşından büyük çocuğa cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde cezası | 3 yıldan 8 yıla kadar |
15 Yaşından küçük, 12 yaşından büyük çocuğa nitelikli cinsel istismar | 16 yıldan az olmamak üzere |
Ayrıca, Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Suçu ile alakalı dava sürecinde, mağdurun yaşadığı travmanın yanı sıra toplum düzeninin ve ahlaki değerlerin korunması da gözetilmektedir. Bu suçun hem bireysel hem de toplumsal etkileri göz önünde bulundurularak verilecek kararlar, suçun caydırıcılığını artırma amacını da taşır. Suçun kanunda belirlenmiş olması, mağdurlar ve aileler için de bir koruma sağlayarak, mağdurun haklarının gerekli çerçevede savunulmasına olanak tanımaktadır.
15 Yaşında Büyük Çocuğun Cinsel İstismarı Cezası
Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre, 15 yaşından büyük ancak 18 yaşını doldurmamış çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçları ciddi cezai yaptırımlarla karşılanmaktadır. Çocuğa yönelik cinsel istismar suçunun bu kategorisinde, failin eylemi ve suçun niteliğine göre farklı ceza türleri öngörülür. İşte bazı önemli noktalar:
15 Yaşından büyük çocuğun cinsel istismarı suçunun cezaları Türk Ceza Kanunu 103. Madde de düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre;
15 Yaşından büyük çocuğu cinsel istismar edenin cezası | 8 yıldan 15 yıla kadar |
15 Yaşından büyük çocuğa cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde cezası | 3 yıldan 8 yıla kadar |
15 yaşından küçük çocuğa nitelikli cinsel istismar | 16 yıldan az olmamak üzere |
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu, mağdurun psikolojik ve fiziksel bütünlüğünü derinden etkileyen ve toplumun temel değerleriyle bağdaşmayan ciddi bir suçtur. Kanun koyucu, bu suç türüne karşı hassas bir tutum sergileyerek, suçun mağduru olan çocukları korumayı amaçlamaktadır. Ceza miktarları da bu koruyucu yaklaşımın bir göstergesidir. Bu kapsamda, çocuğa yönelik cinsel istismar suçu ile ilgili detaylı hukuki süreçler ve yaptırımlar, konunun ciddiyetine uygun biçimde ele alınmalı ve uzman bir hukuk desteği alınmalıdır.
12 Yaşından Küçük Çocuğun Cinsel İstismarı Cezası
Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesi kapsamında, 12 yaşından küçük bir çocuğa yönelik cinsel istismar suçu, toplumumuzun en hassas konularından biri olarak kabul edilmekte ve bu suç için ciddi cezai yaptırımlar öngörülmektedir. Peki, bu tür bir Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Suçu işlendiğinde yasalarımız ne tür cezaları hükmediyor?
12 Yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı suçunun cezaları Türk Ceza Kanunu 103. Madde de düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre;
12 Yaşından küçük çocuğu cinsel istismar edenin cezası | 10 yıldan 15 yıla kadar |
12 Yaşından küçük çocuğa cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde cezası | 5 yıldan 8 yıla kadar |
12 yaşından küçük çocuğa nitelikli cinsel istismar | 18 yıldan az olmamak üzere |
Bu tip bir suçun yargılaması sırasında, mağdurun yaşının tespit edilmesi ve suçun niteliği büyük önem taşır. Mağdurun 12 yaşından küçük olmasının kanıtlanması, Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Suçunun cezasının belirlenmesinde kritik bir faktördür. Önemle vurgulanmalıdır ki, mağdurun rızasının bu yaş grubunda hukuki bir geçerliliği yoktur ve savunma olarak ileri sürülemez.
Suçu işleyen bireyler, sadece hapis cezası ile kalmayıp, ayrıca çeşitli sosyal haklardan mahrum kalabilirler ve bu suç sabıka kaydına işlenir. Toplumun bu suça karşı duyarlılığının bir göstergesi olarak, Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Suçu failleri, adli takibat sürecinde ciddi toplumsal tepki ile karşılaşabilirler. Her zaman olduğu gibi, bu suçlarla mücadelede bilinçlendirme ve eğitim en etkili silahlardan biridir.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunun Özellikleri
- Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Soruşturma Usulü
Çocukların cinsel istismarı suçu kural itibariyle şikayete tabi bir suç değildir. Soruşturma resen ve kamu adına yapılır. Çocukların cinsel istismar suçunun sarkıntılık düzeyinde kalması durumunda, soruşturma mağdurun, velinin ve vasinin şikayetine tabidir.
- Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Kovuşturma Usulü
Çocukların cinsel istismarı suçuna bakmakla görevli mahkeme ağır ceza mahkemeleridir. 3 hakimin bulunduğu bir salonda yargılama yapılır. Kovuşturma ceza muhakemesi kanunu kuralları çerçevesinde yapılır.
- Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Gözaltı Hükümleri
Çocukların cinsel istismarı suçunda gözaltı kararı alınması ve bu suç kapsamında göz altı yapılması mümkündür.
- Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Tutuklama Tedbiri
Çocukların cinsel istismarı suçunda mahkemece tutuklama kararı verilebilecektir. Tutuklama kararı verilebilmesi için bu suçun gerçekleşmesi yetmez, aynı zamanda CMK 100. Maddede yer alan kaçma şüphesi veya delil karartma şüphesinin de olması gerekmektedir.
- Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Uzlaşma Kurumu
Çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarının hepsinde uzlaşma kurumu bulunmamaktadır. Bu sebeple karşı taraf ile uzlaşmak mümkün olmayacaktır. Fakat sarkıntılık suretiyle cinsel taciz suçu şikayete tabidir. Şikayetten vazgeçilmesinin sağlanması halinde dava düşecektir.
- Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Korunan Değer
Çocuklar küçük yaşlarda kendilerini koruyamayacak düzeydedir. Bu sebeple devlet çocukların haklarını korumak zorundadır. Çocukların cinsel istismarı suçunda korunan değer kamu düzeni, kişinin vücut bütünlüğü ve cinsel hayatın korunmasıdır.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunun Unsurları
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunun Maddi Unsurları
Çocukların cinsel istismarı suçunun maddi unsuru fail, mağdur, fiil ve suçun konusu oluşturur.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Fail
Bu suçun faili herkes olabilmektedir. Ayrıca suçun belirli kişilerce işlenmesi halinde verilecek cezada kanun artırım öngörmüştür. TCK 103. Madde uyarınca; suçun üçüncü derece kan ve kayın hısımları tarafından, üvey akrabalar tarafından, vasi, öğretmen, koruyucu aile tarafından, kamu görevinin ve hizmet ilişkisinin kötüye kullanan tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında arttırılacaktır.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Mağdur
Çocukların cinsel istismarı suçunda mağdur 18 yaş altında ki her çocuktur. Herhangi bir cinsiyet ayrımı yoktur. Kanun koyucu ayrıca mağdurları kendi içinde ayırmıştır. TCK 103. Maddeye göre On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen eylemler ile diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışların anlaşılacağı belirtilmiştir.
Türk Ceza Kanunu’na göre, çocuk terimi 18 yaşını tamamlamamış kişileri ifade eder. Mahkeme kararıyla ya da evlilik yoluyla 18 yaşından önce reşit olması veya reşit kılınması durumunda bile, çocuk cinsel istismar suçunun mağduru olabilir. Evlilik birliği içinde dahi olsa, çocuğun rızasına aykırı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, cinsel istismar suçunu oluşturur.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Fiil
Çocukların cinsel istismar suçunda fiil; Cinsel istek ve arzu ile mağdurun vücuduna müdahalede yada sarkıntılık düzeyinde kalan hareketlerde bulunmaktır. Mağdurun vücuduna dokunma ve sırnaşık hareketlerle gerçekleştirilen cinsel davranışlar, sarkıntılık olarak değil, failin eylemlerinin yoğunluğu, etkisi ve devamlılığı göz önüne alındığında, mağdurun yaşına bağlı olarak basit cinsel saldırı veya basit cinsel istismar suçu olarak değerlendirilmelidir. Eylemlerin mahiyeti, mağdurun yaşına göre belirlenir ve bu durumda suçun niteliği sarkıntılıktan ziyade, basit cinsel saldırı ya da istismar olarak değerlendirilecektir.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunun Konusu
Bilindiği gibi suçun maddi konusu, tipik fiilin üzerinde gerçekleştirilmesinin zorunlu olduğu şahıs veya şeydir.22 Çocukların cinsel istismarı suçunun maddi konusu ise “çocuk”tur.
Çocukların cinsel istismarı, bir yetişkinin ya da daha yaşlı bir kişinin, cinsel tatmin veya başka bir amacı için bir çocuğa karşı cinsel davranışlarda bulunmasıdır. Bu tür davranışlar, çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayan cinsel içerikli eylemleri içerebilir. Çocukların cinsel istismarı suçu geniş bir yelpazede olabilir ve örnekler arasında cinsel taciz, tecavüz, çocuk pornografisi, fuhuşa zorlama, çocuğun cinsel olarak sömürülmesi gibi eylemler bulunabilir.
Bu tür suçlar genellikle toplumda büyük bir endişe ve tepki uyandırır çünkü çocuklar genellikle savunmasızdır ve koruma ihtiyaçları vardır. Hükümetler ve toplumlar, çocukların cinsel istismarına karşı sıkı yasalar ve koruyucu tedbirler geliştirmeye çalışmaktadır. Bu suçlarla ilgili yasalar genellikle ciddi cezalar öngörür ve çocukların güvenliği ve refahını korumaya odaklanır.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunun Manevi Unsurları
Suçun manevi unsuru kasttır ve failin, mağdurun yaşı konusundaki şüphesi bilme durumu ile eşdeğerdir. Çocukların cinsel istismarı suçu, doğrudan kastla işlenebileceği gibi, dolayısıyla (olası) kastla da işlenebilir. Örneğin, failin, kalabalık bir yerde birine sürtünmeye çalışırken bir başkasının vücuduna dokunabileceğini öngörerek fiili gerçekleştirmesi durumunda olası kasttan bahsedilebilir.
Kanunda bu suçun taksirli hali ayrıca cezalandırılmadığı için, bu suç taksirle işlenemez (TCK m. 22/1). Öğretide, çocukların cinsel istismarı gibi cinsel dokunulmazlığa karşı diğer suçların manevi unsuru bakımından genel kastın (objektif olarak şehveti davranışları gerçekleştirme kastının) yeterli olup olmadığı, genel kastın yanında failde ayrıca özel bir saikin (cinsel yönden tatmin saikinin) de bulunmasının gerekip gerekmediği soruları etrafında, mülga TCK döneminden başlayan ve yeni TCK ile birlikte günümüze kadar devam eden görüş ayrılıkları bulunmaktadır.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunun Özel Görünüş Halleri
- Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Suça Teşebbüs
Çocukların cinsel istismarı suçu, vücut dokunulmazlığını ihlal eden cinsel davranışın anında tamamlandığı bir suç olarak kabul edilmekte ve bu bağlamda sırf hareket suçu olarak değerlendirilmektedir. Ancak, sırf hareket suçlarına teşebbüs kural olarak mümkün değildir. Bununla birlikte, eylemler parçalara bölünebiliyorsa, bu suçlara teşebbüs mümkün olacaktır. Bu durumda, elverişli vasıtalarla başlanan icra hareketleri, bir engel nedeniyle tamamlanamazsa, fail teşebbüsten sorumlu tutulacaktır.
Çocukların cinsel istismarı suçunun basit şeklinde, icra hareketlerinin bölünebilme olasılığı nedeniyle teşebbüs mümkün olabilir. Örneğin, failin, cinsel organını mağdura tutturmak veya onun cinsel organını ellemek için elindeki bıçakla tehdit ettiği durumda, engel nedenle suç tamamlanamazsa, cinsel istismar suçunun basit şekline teşebbüs söz konusu olabilir.
Fail, çocukların cinsel istismarı suçunun basit veya nitelikli şeklinde icra hareketlerine başlamış ancak herhangi bir engel neden olmaksızın bu hareketlerden vazgeçmişse, teşebbüsten dolayı cezalandırılmayacak; ancak, failin o zamana kadar gerçekleştirdiği hareketler bir suç oluşturuyorsa, faile o suçtan ceza verilecektir.
- Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Suça İştirak
Çocukların cinsel istismarı suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 37. ve devam eden maddelerinde düzenlenen iştirak hükümlerine tabidir. Bu bağlamda, çocuk cinsel istismarı suçuna her türlü iştirak mümkündür. Tipik olarak, bir fiili birden fazla kişinin birlikte gerçekleştirmesi durumunda, asli faillikten bahsedilebileceği gibi, koşullar oluştuğunda azmettirme veya yardım etme gibi iştirak biçimlerinden de söz edilebilir.
Kanun, çocukların cinsel istismarı suçunun birden fazla kişi tarafından işlenmesi durumunda verilecek cezanın yarı oranında artırılacağını öngörmüştür. Bu, suça iştirak eden kişilerin daha ağır cezai yükümlülük altında olacakları anlamına gelir.
Dolayısıyla, çocukların cinsel istismarı suçuyla ilgili olarak, suçun işlenmesine katılan kişilerin asli faillikten çok, azmettirme, yardım etme veya benzeri iştirak şekillerinden sorumlu tutulabileceği ve bu durumda cezai yaptırımların artırılabileceği önemli bir düzenlemeyi içermektedir.
- Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda İçtima
TCK 103. madde kapsamında çocukların cinsel istismarı suçunu düzenleyen (b) bendi ile ilgili olarak, cebir ve tehdit suçunun bu suçun bir “unsuru” olarak nitelendirilirken, aynı maddenin 4. fıkrasında ise bir “ağırlaştırıcı nedeni” haline getirilmiş olması, bu tür suçlarda içtima ilkesinin uygulanmasını zorlaştırmaktadır.
Bu hükümler doğrultusunda, çocukların cinsel istismarı suçu için kullanılan cebir ve şiddetin, kasten yaralama suçunun ağır neticelerine sebep olması durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacaktır. Gerçek içtima ilkesi çerçevesinde, her iki suçtan ayrı ayrı cezalar verilecektir. Bu düzenleme, suçların özel nitelikleri ve mağdurların korunması amacıyla yapılmış bir ayrımı ifade etmektedir.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Tekerrür
Çocukların cinsel istismarı suçunda tekerrür uygulanması mümkündür. Türk Ceza Kanunu’na göre, çocukların cinsel istismarı suçlarında tekerrür hükümleri bulunmaktadır. Ancak, tekerrür hükümleri genel olarak suçun aynısının tekrarı durumunda ortaya çıkar. Çocukların cinsel istismarı suçu, cinsel saldırı, cinsel taciz, çocuk pornografisi gibi çeşitli eylemleri kapsar. Tekerrür, aynı suçun daha önce hüküm giyen bir kişi tarafından tekrar işlenmesi durumunu ifade eder. Örneğin, bir kişi çocuk cinsel istismarı suçu nedeniyle hüküm giyip ceza almışsa ve daha sonra aynı suçu işlerse, bu durumda tekerrür hükümleri devreye girebilir. Tekerrür halinde genellikle daha ağır cezai yaptırımlar öngörülmektedir.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunun Basit Hali
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre, “sarkıntılık” terimi, bir kimseye karşı cinsel arzuları tatmin amacıyla gerçekleştirilen, vücut dokunulmazlığını ihlal eden, basit cinsel saldırı veya çocuğun basit cinsel istismar yoğunluğuna ulaşmayan, devamlılık göstermeyen ani ve kesintili davranışları tanımlar. Ardışık olarak gerçekleşen ve mağdurun vücudunun çeşitli bölgelerine dokunan eylemlerin ani ve kesintili kabul edilemeyeceği de göz önüne alınmalıdır.
Çocuğa karşı yapılan basit cinsel istismar suçu, temel cinsel istismar suçu olup, cinsel istismarı çocuğun vücudu üzerinden gerçekleştirmesi, arzuları yerine getirmesi fakat tam anlamıyla cinsel ilişki düzeyine ulaşmaması anlamına gelmektedir. Burada kişinin cinsel anlamda fiilen tatmin olmuş olması önemli değildir. Suçlunun cinsel olarak kesin bir eylemde bulunması bu suç için unsur niteliğinde olacaktır.
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu, Türk Ceza Kanunu (TCK) çerçevesinde ciddi yaptırımlar içerir. Bununla birlikte, suçun basit hali için farklı cezai düzenlemeler bulunmaktadır. Çocuğun cinsel dokunulmazlığına karşı işlenen bu suçun basit hali, aşağıdaki durumları kapsar:
- 15 yaşından küçük çocukla cinsel nitelikte fiillerin meydana gelmesi, ancak bunların cinsel birleşme olmadığı durumlar.
- 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşından küçük olan ve cinsel eyleme rıza gösteren çocuğa yönelik cinsel eylemler.
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu basit halinde, ceza miktarı, suçun niteliğine ve mağdurun yaşı gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. TCK 103 maddesinde belirtildiği üzere:
- Cinsel istismarın basit hali durumunda, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası öngörülür.
Bu cezalar, mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması gibi ağırlaştırıcı nedenlerin varlığında artırılabilir. Öte yandan, failin mağdurun yakını olması gibi indirici sebepler de cezanın düşürülmesine yol açabilir.
Hatırlatmak gerekir ki, çocuğa yönelik cinsel istismar suçu toplumun temel değerlerinden olan çocukların korunması açısından, sadece hukuki değil aynı zamanda sosyal bir sorun olarak görülmelidir. Bu sebepten, hem cezai yaptırımlar hem de toplumsal farkındalık büyük önem taşır.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunun Nitelikli Halleri
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu, mağdurun yaşına ve istismarın niteliğine göre farklı şekillerde karşımıza çıkabilir. Bu suçun nitelikli halleri özellikle ciddi sonuçları olan ve daha ağır cezai yaptırımları gerektiren durumları ifade eder. Türk Ceza Kanunu (TCK) 103. maddesi kapsamında belirtilen nitelikleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Vasisi, öğretmeni, velisi, koruyucu ailesi veya sağlık hizmeti veren koruma ve bakım yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi,
- Sair bir cisim sokulmak suretiyle gerçekleştirilmesi,
- Faaliyetin, birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi,
- Mağdura karşı cebir, tehdit veya silah kullanılması,
- İstismarın mağdurun bitkisel hayata girmesine sebep olması yada ölümü,
- İnsanların toplu olarak bir arada yaşamak zorunda olduğu ortamdan faydalanmak suretiyle işlenmesi
- 3. Derece ve 3. Derece dahil kan ve kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı işlenmesi
- Üvey baba, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından işlenmesi
Bu suç türleri, Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Suçu kapsamında daha yüksek cezai yaptırımlara tabidir. Gerek failin yakın ilişki içinde olduğu bir birey olması, gerekse suçu birden fazla kişiyle işlenmesi ya da çocuğa karşı şiddet uygulanması gibi faktörler, suçun yaptırımını daha da ağırlaştırmaktadır.
Hukuk sistemimizde, özellikle çocukların korunması büyük önem taşır ve bu tip nitelikli haller, adaletin temininde kritik rol oynar. Mağdurun ruh ve beden sağlığına verilen zararın boyutları, cezanın belirlenmesinde belirleyici faktörler olarak öne çıkar. Bu sebeple, bu suç türlerine karşı davanın hassasiyetle ele alınması ve yasal prosedürlerin titizlikle işletilmesi esastır.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Davası Zamanaşımı
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu, mağdurun yaşamı üzerinde derin ve uzun vadeli etkilere sahip olan ciddi bir suçtur. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) bu suçla ilgili verilen cezalar oldukça ağırdır. Ancak zamanaşımı konusu, bu tür suçlar söz konusu olduğunda büyük önem taşır.
- Öncelikle, mağdurun 18 yaşına girmesi ile birlikte zamanaşımı süresi işlemeye başlar.
- TCK madde 103 uyarınca, cinsel istismar suçu davaları için zamanaşımı süresi, suçun niteliğine göre değişiklik gösterir.
- Örneğin, mağdurun reşit olmasından sonra 8 yıl boyunca zamanaşımı uygulanmayabilir; bu süre içinde dava açılabilir.
- Eğer suç nitelikli hallerden birini taşıyorsa, zamanaşımı süresi daha da uzayabilir.
Bu konuda, davanın hangi aşamada olduğuna ve zamanaşımı sürelerinin işlemeye başladığı tarihe dikkat edilmesi, mağdurun ve onun haklarını koruyanların menfaatine olacaktır. Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu son derece hassas bir konu olduğundan, hukuki süreçlerin ve zamanaşımı detaylarının iyi anlaşılması gerekmektedir.
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu ile mücadelede zamanlama, kanıtların korunması ve etkili bir hukuki sürecin yürütülmesi hayati önemi taşır.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Görevli ve Yetkili Mahkeme
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu, Türk Ceza Kanunu (TCK) çerçevesinde ciddi yaptırımlar içeren ve özel bir dikkat gerektiren bir suç tipidir. Bu suçun yargı süreci, mağdurun ve toplumun hassas olduğu bir konu olduğundan, belirli kurallar içerisinde yürütülür. Şimdi, bu suçla ilgili davaların hangi mahkemeler tarafından görüldüğüne daha yakından bakalım.
Çocuğun Yaşına Göre Görevli Mahkeme:
- Sarkıntılık düzeyinde kalan al dışında tüm cinsel istismar suçlarına bakmakla görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemeleridir.
- Sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel istismar suçlarında ise görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir.
Yetkili Mahkeme:
- Suçun işlendiği yer mahkemesi çocukların cinsel istismarı suçunda yetkili mahkemedir.
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu, sadece cezai yanıtın ötesinde, mağdurun psikolojik ve sosyal durumuna da titizlikle yaklaşılmasını gerektirir. Bu yüzden, adli süreçlerin yanı sıra, mağdurun rehabilitasyonu ve korunması da büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda, ilgili mahkemeler, uzman psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarıyla iş birliği içinde çalışarak hem adaletin tecelli etmesini sağlar hem de mağdur çocuğun topluma adaptasyon sürecine destek olur.
Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Suçunun Yatarı
Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Suçu vakalarında suçun yatarı infaz kanuna göre hesaplanmaktadır. Kanun koyucu çocukların cinsel istismarı suçunda suçun değişik hallerine göre farklı cezai yaptırımlar öngörmüştür.
Verilen ceza ile infaz kanunun uygulanması kapsamında çocuğa yönelik cinsel istismar suçunun yatarı hesaplanmaktadır.
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçunda infaz ¾ olarak yapılır. Ayrıca cinsel bir suç olduğu için denetimli serbestlik son 1 yıl uygulanır.
Bu noktada bir örnek ile açıklamak gerekirse; çocuğa yönelik cinsel istismar suçundan 8 yıl alan bir kişinin yatarı şöyle hesaplanır;
Örneğin; 8 yıl= 96 ay , 96 ay / ¾ : 72 ay. Sanık 62 ay yatar, son 1 yıl denetime çıkar.
Örneğin; 10 yıl = 120 ay, 120 ay / ¾ : 90 ay. Sanık 78 ay yatar, son 1 yıl denetime çıkar.
Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Suçuna maruz bırakılan çocukların yatarının, bu süreçlerin yanı sıra, rehabilitasyonda multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulamak gerekir. Hukuki sürecin işleyişi, çocuğun iyiliğinin gözetilmesi ekseninde daima doğru ve titiz bir yönetim gerektirir. Çocuğun ruh sağlığı, bu sürecin en hassas ve en öncelikli konusudur ve davada ele alınacak en önemli detaylardandır. Bu kapsamda sağlanacak her türlü medikal ve psikolojik destek, çocuğun geleceğine yapılan önemli bir yatırım olarak görülmelidir.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Adli Para Cezasına Çevirme, Cezanın Ertelenmesi ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu, mağdurun yaşına ve suçun niteliğine göre değişen ciddi cezaları beraberinde getirir. Ancak bazı durumlarda, yargılama sürecinde adli para cezasına çevirme, erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması gündeme gelebilir.
- Adli Para Cezasına Çevirme: Cezanın hafif olması ve sanığın daha önce sabıkasız olması gibi faktörler göz önünde bulundurulduğunda, mahkeme hapis cezasını adli para cezasına çevirebilir. Fakat adli para cezasına çevrilme sınırı 1 yıldır. 1 yılın üzeri suçların para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.
- Cezanın Ertelenmesi: Sanık hakkında verilen hüküm, belirli koşulların oluşması halinde ertelenebilir. Ancak bu, Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Suçu için her zaman mümkün olmayabilir. Kanuna göre cezanın ertelenmesi kararı verilebilmesi için 2 yıldan veya daha az süreli hapis cezası alınmış olunması gerekmektedir.
- Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması: Sanık belirli bir deneme süresi boyunca suç işlemezse ve mahkemenin koymuş olduğu yükümlülükleri yerine getirirse, hüküm açıklanmayabilir. HAGB verilebilmesi içinde yine aynı şart verilecek cezanın 2 yıldan daha az süreli hapis cezası alınmış olması gerekmektedir.
Bu gibi hukuki yollar, özellikle sanığın sosyal ve kişisel durumu, suçun mahiyeti ve mağdurun durumu gibi unsurlar göz önünde bulundurularak değerlendirilir. Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu son derece hassas bir konu olduğundan, her bir dava özgün özellikler taşır ve bu nedenle genellemelerden kaçınılmalıdır. Her durumda, mağdurun hakları ve rehabilitasyonunun öncelikli tutulması esastır.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Yargıtay Kararları
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu, hem toplumsal hem de yasal açıdan ciddi sonuçlar doğuran ve toplum vicdanında derin yaralar açan bir suç türüdür. Yargıtay kararları, bu suçun caydırıcılığını artırmak ve adaletin sağlanması adına oldukça önem taşır. İlgili suçlarla karşılaşıldığında Yargıtay’ın titizlikle değerlendirdiği hususlar şunlardır:
- Suçun Niteliği: Çocuğun yaşı ve istismarın mahiyeti, Yargıtay tarafından dikkatle incelenir.
- Failin Durumu: Failin önceki sabıka kayıtları, toplumsal konumu ve kişilik özellikleri gibi unsurlar kararın şekillenmesinde rol oynar.
- Zararın Boyutu: Mağdur çocuğun ruh ve beden sağlığı üzerine etkileri, Yargıtay kararlarında ağırlıklı olarak ele alınır.
Ceza Genel Kurulu, 2022/66 E. , 2022/210 K. Sayılı örnek Yargıtay Kararı:
Yerel Mahkemece, sanık hakkında gerekçe bölümünde sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı eyleminin sabit olduğunun belirtildiği ancak TCK’nın 61 ve 62. maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre uygulanan kanun maddeleri ve hükmolunan ceza miktarının tereddüte yol açmayacak şekilde belirlenmesinin gerektiği, sanık hakkında verilen kararın hüküm fıkrasında ise sanığın mağdureye yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan TCK’nın 103/1-a maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu oluşturan eyleminin ne olduğunun kararın gerekçesinde belirtmediğinden kararın bozulması gerektiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
Ceza Genel Kurulu 2020/302 E. , 2021/553 K. Sayılı örnek Yargıtay Kararı:
Cinsel içerikli herhangi bir görüntü kaydının bulunmaması, tanıklar Destan ve Gamze’nin, mağdurenin, tanık …’nın sevgilisi olan sanık …’i kıskandığına ve bu hususta taraflar arasında tartışmaların yaşandığına ilişkin anlatımları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sanıkların mağdureye yönelik eylemlerini, onun rızasına aykırı olarak gerçekleştirdikleri hususunun şüphede kalması ve bu şüphenin sanıklar lehine değerlendirilmesi zorunluluğu nedeniyle sanıkların üzerlerine atılı suçların, yasal unsurları itibarıyla oluşmadığına karar verilmelidir.
9. Ceza Dairesi 2021/15286 E. , 2021/9768 K. Sayılı örnek Yargıtay Kararı:
Mağdurelerin aşamalardaki anlatımları, olayın intikal şekli, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, öğretmen olan sanığın değişik tarihlerde mağdurelerden… ile …’in okul kıyafetleri üzerinden omuzlarına dokunma ve yanaklarından makas alma eylemlerini cinsel arzularını tatmin amacıyla yaptığı ve … ile …’ya yönelik fiziksel temas içeren eylemlerini ise olay yeriyle işlenme şekli nazara alındığında kesintisiz ve süreklilik arz edecek şekilde gerçekleştirdiği hususunda her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek… ve …’e yönelik müsnet suçtan (mağdure sayısınca) beraatine ve… ile …’ya yönelik sübuta eren sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan (mağdure sayısınca) mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hükümler kurulması,
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu Yargıtay kararlarında, suçun toplum üzerindeki etkisi göz önünde bulundurularak, genellikle infazın ertelenmemesi ve en üst sınırdan ceza verilmesi yönünde bir eğilim oluşturur. Böylece çocuğa yönelik cinsel istismar suçu ile mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesine katkıda bulunulmuş olur. Her bir karar, benzer davalara emsal teşkil etmek suretiyle yargının bu suç türüne karşı tutumunu açıkça ortaya koyar ve toplumda caydırıcılık sağlamayı hedefler.
Çocukların Cinsel İstismar Suçunda Şikayet Süresi
Çocukların cinsel istismar suçu yukarıda açıklandığı üzere şikayete tabi bir suç değildir. Bu noktada soruşturma ve kovuşturma devlet tarafından resen yapılır. Sadece sarkıntılık düzeyinde kalması halinde şikayete tabiidir. Bu noktada sarkıntılık düzeyinde kalan çocukların cinsel istismarı suçunda 6 ay içinde şikayet edilmesi gerekmektedir.
Uygulamada şikayet süresi gerçeğin ortaya çıkmasında büyük rol oynamaktadır. Çocukların cinsel istismar suçunda olaydan hemen sonra şikayetçi olmak çok önemlidir. Olay anından ne kadar kısa sürede şikayet edildiyse somut gerçeğe de ulaşmak bir o kadar kolay olmaktadır. Yine uygulamada sıklıkla karşılaştığımız hata ailelerin olayları saklaması ve geç şikayetçi olmasıdır.
Sıkça Sorulan Sorular
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu nedir?
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu, 18 yaşından küçük bireylere karşı cinsel doğada bir eylemde bulunma veya bu tür eylemlere teşvik etme fiilidir. Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 103’e göre çocuğun cinsel dokunulmazlığına karşı işlenen suçları kapsar. Bu suçlar fiziksel teması içerebileceği gibi, çocuğun cinsel içerikli görsel veya yazılı materyale maruz bırakılması gibi temas içermeyen durumları da kapsayabilir.
TCK 103’e göre çocuğa yönelik cinsel istismar suçunun cezası nedir?
TCK 103’e göre çocuğa cinsel istismarda bulunan kişiye beş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilebilir. Suçun niteliğine, işleniş biçimine ve mağdurun durumuna göre cezanın alt ve üst sınırları değişebilir. Mağdura karşı şiddet kullanılması, tehdit, kandırma gibi ağırlaştırıcı nedenler varsa ceza daha da artırılabilir. Ayrıca, failin mağdurun yakını olması durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Mağdurun yaşı cinsel istismar suçunun niteliğini nasıl etkiler?
Mağdurun yaşı, işlenen cinsel suçun niteliğini ve uygulanacak cezayı büyük ölçüde etkiler. TCK 103’e göre, eğer mağdur on beş yaşını doldurmamışsa fail için verilecek ceza daha ağır olabilir. Çocuğun yaşı ne kadar küçükse, suçun ciddiyeti ve verilecek cezanın ağırlığı da o oranda artar. Bu kapsamda, bazı durumlarda ceza miktarları artırılabilir ve cezanın ertelenmesi gibi durumlar söz konusu olmayabilir.
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçunda zamanaşımı süresi nedir?
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu, tamamlanmış bir fiil olduğunda ve ilgili mercilere intikal ettiğinde, fail hakkında kovuşturma başlatılır. TCK’da yer alan zamanaşımı süreleri, cinsel istismar suçları için mağdurun reşit olmasından itibaren başlar ve mağdurun 18 yaşını doldurduğu tarihten itibaren hesaplanır. Zamanaşımının ne zaman başlayacağı ve suçun vasfına göre değişebilecek süreler yasada belirtilmiş olup, ciddi suçlar için zamanaşımı süresi genellikle daha uzundur. Ancak, bu konuda yasalarda yapılabilecek değişiklikler nedeniyle güncel bilgilerin ilgili mevzuattan teyit edilmesi önemlidir.
Sonuç; Bu yazıda, TCK 103 kapsamında çocuğa yönelik cinsel istismar suçu değerlendirilmekte; ceza türleri, zamanaşımı süreçleri ve Yargıtay kararları ile ilgili olarak önemli bilgiler sunulmaktadır.