Bugünkü yazımızda sizlerle “Güveni Kötüye Kullanma Suçu Suç Duyurusu Örneği”ni paylaşacağız.
Sayfa İçeriği
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Hakkında
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Türk Ceza Kanunu 155. maddesinde yer almaktadır. İlgili kanun uyarınca güveni kötüye kullanan kişi altı aydan iki yıla kadar cezalandırılması öngörülmüştür. Güveni Kötüye Kullanma Suçu Suç Duyurusu Örneği ceza hukuku alanında yer almaktadır. Özellikle güveni kötüye kullanma suçları bakımından ispat çok önemlidir.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Suç Duyurusu Örneği
T.C.MERSİNCUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
MÜŞTEKİ:
VEKİLİ : Av. xxx xx
ŞÜPHELİ:
SUÇ:Güveni Kötüye Kullanma
AÇIKLAMALAR:
1-)Müvekkilimiz olan müştekinin babası 06.10.2019 tarihinde müteveffa olmuştur. Müteveffa ölünceye kadar uzun yıllar boyunca …….’la birlikte nikahsız olarak aynı evde yaşamışlardır. Suçun konusu olan tereke içindeki taşınır mallar bu evde şüphelinin zilyetliğinde bulunmaktadır.
2-) Müteveffanın çocuklarından başka yasal mirasçısı yoktur. Kural olarak ölüm ile miras bırakanın malları bir bütün halinde, doğrudan doğruya ve kendiliğinden mirasçılara geçmektedir. Yani miras bırakanın evdeki eşyaları mirasçıları olan çocuklarına doğrudan geçer. Mirasçı çocuklar babalarının eşyalarını alma hakkına sahip iken şüpheli hiçbir hukuki dayanağı olmadan müteveffanın kişisel eşyalarını mirasçılara vermemektedir.
3-)Güveni kötüye kullanma suçu Türk Ceza Kanunumuz 155. maddesinde “Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikâyet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Söz konusu suçun unsurlarının oluştuğu kanaatinde olduğumuzdan dolayı şüpheli aleyhine suç duyurusunda bulunuyoruz. Şöyle ki:
a)Söz konusu mallar üzerinde fail lehine zilyetlik tesis edilmiş olmalıdır. Müteveffa ile şüpheli aynı evde yaşamışlardır ve bu güvenden dolayı Müteveffanın kişisel eşyaları üzerinde müteveffa tarafından şüpheli lehine zilyetlik tesis edilmiştir.
b)Zilyetliğin Bizzat Malın Sahibi Tarafından Devri Gerekir. Suçun meydana gelmesi için zilyetlik, suçu işleyen kişiye rıza bir şekilde “bizzat” devredilmesi gerekir. Eşyaların zilyetliği müteveffanın kendisi tarafından şüpheliye verilmiştir.
c)Fail, zilyetliğin devir amacı dışında tasarrufta bulunmalı veya bu devir olgusunu inkâr etmelidir. Müteveffa kendisi öldükten sonra sahip olduğu kişisel eşyalarının yasal mirasçısı olan çocuklarına verileceğinden duyduğu güvenle hareket etmiştir. Fakat söz konusu malların zilyedi ve müteveffanın nikahsız yaşadığı sevgilisi olan şüpheli bu devir olgusunu inkar ederek müteveffanın tereke içindeki taşınır mallarını alıkoymuştur.
Güveni kötüye kullanılması suçunun meydana gelmesi için failin haksız yarar sağlaması şart değildir. Zilyetlik konusu malda zilyetliğin devir amacı dışında tasarrufta bulunulması veya devir olgusunun inkar edilmesi suçun vücut bulması için yeterlidir. Müteveffanın birlikte yaşadığı sevgilisi olan şüpheli müteveffanın eşyalarını ALIKOYMUŞ, eşyaların hukuken maliki ve zilyedi olması gereken KANUNİ MİRASÇILARA vermekten kaçınarak suç işlemiştir.
HUKUKİ NEDENLER: 5237 sayılı kanununu ilgili maddeleri
HUKUKİ DELİLLER :
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah edilen ve resen göz önünde bulundurulacak nedenlerle şüpheli hakkında yapılacak soruşturma neticesinde cezalandırılması amacıyla kamu davası açılmasını, müvekkilimiz adına saygıyla ve vekaleten arz ve talep ederiz.
MÜŞTEKİ VEKİLİ
AV. xxx xx