Hukuk alanı, bireylerin birbirleri ile olan iletişimini düzenlerken hassasiyet gerektiren bir alandır ve bazı kelimelerin kullanımı belirli sınırlar çerçevesinde değerlendirilir. “Hakaret Sayılmayan Kelimeler” konusuna odaklanarak, herkesin günlük yaşamda sıkça karşılaştığı bu durumla ilgili önemli bilgiler paylaşmaya hazırlanıyoruz. Şüphesiz ki, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, eleştiri özgürlüğü ve bireysel haklar arasında ince bir çizgi bulunmaktadır; ancak bu çizginin korunması gerekliliği hukuk sistemimizin olmazsa olmazları arasında yer alır. Bu yazımızda doktorlardan öğretmenlere, polisten hakimlere kadar farklı meslek gruplarına yönelik konuşmalarda hakaret kapsamı dışında kalan ifadeleri ve yargı kararları doğrultusunda hakaret oluşturmayan kelimeleri ele alacağız. Ayrıca, hakaret suçunda ne tür durumların hukuka uygunluk halleri oluşturduğunu ve karşılıklı olarak gerçekleşen hakaret vakalarında ne gibi hukuki düzenlemelerin devreye girdiğini de açıklayacağız.
Sayfa İçeriği
Hakaret Sayılmayan Kelimeler
Hakaret suçu Türk Ceza Kanunu 125. Maddesinde yer almaktadır. İlgili kanun maddesine göre bu suçun sövme şeklinde işlenmesi gerekmektedir. Hukukta her söz hakaret olarak değerlendirilmez. İfade özgürlüğünün korunabilmesi adına, insanların kendilerini ifade ederken kullandıkları bazı kelimeler “Hakaret Sayılmayan Kelimeler” kapsamına alınır.
Hakaret sayılmayan kelimelere örnek olarak;
- Cahil
- Ne Öfkeli Adamsın
- Ne Ağzı kalabalık adamsın
- Bilgisiz
- Tecrübesiz
- Terbiyesiz
- Karaktersiz
- Yalancı
- Lavuk
- Allah Belanı Versin
- Aklın Az Çalışıyor
- Ne duygusuz adamsın
- Ne iğrenç adamsın
Bu kelimeler genellikle;
- Eleştirel amaç güdüyor,
- Kişisel değil, genel bir yargı içeriyor,
- Karşılıklı diyalog ortamında, duygusal tepki olarak ortaya çıkıyor,
şeklinde sıralanabilir. Ayrıca, bu tür kelimelerin hakaret sayılmadığı durumları incelerken hukukçular şu noktalara dikkat eder:
- Sözün Bağlamı: Sözlerin hangi bağlamda söylendiği,
- Niyet: Konuşanın gerçek niyeti veya amacı,
- Kabul Edilen Sosyal Normlar: O toplumda genel olarak kabul edilen ifade biçimleri.
Örneğin, bir tartışma esnasında kullanılan “bilgisiz” veya “anlayışsız” gibi tabirler, doğrudan bir kişiyi hedef almadığı sürece genellikle hakaret olarak kabul edilmez. Ancak her durum farklıdır ve ifadelerin hakaret olup olmadığına yargı organları karar verir. Yargı sürecinde, “Hakaret Sayılmayan Kelimeler” alanına giren ifadeler aşağıdaki gibi bir tablo ile değerlendirilebilir:
Bu noktada unutulmaması gereken, hakaret suçunda sınırların net olmadığı ve her olayın kendine özgü değerlendirilmesi gerektiğidir. Ek olarak, “Hakaret Sayılmayan Kelimeler” konusunda yasalar ve yargı kararları zaman içinde değişiklik gösterebilir.
Hakaret Sayılan Kelimeler
Hakaret sayılmayan kelimelerin aksine, hakaret sayılan kelimeler toplumun genel ahlak anlayışına, bireylerin onur ve saygınlığına aykırı ifadeler olarak tanımlanabilir. Bu kavram, hukuki açıdan belirgin çizgilerle sınırlı olup, kişilerin birbirleriyle iletişimde bulunurken sıkça karşılaştığı bir durumdur. İşte, hakaret suçu kapsamına giren bazı kelime ve ifadeler:
- Kişinin onurunu, şeref ve haysiyetini aşağılayıcı sözler ve tabirler
- Kişilik haklarına saldıran ağır ithamlar
- Küçük düşürücü, alay edici ve rencide edici nitelikteki imalar
Örnek olarak;
- “Yalancı”, “dolandırıcı” gibi kişinin itibarını zedeleyebilecek suçlamalar
- Fiziksel veya zihinsel özelliklerini aşağılayan “çirkin”, “aptal” gibi ifadeler bu kapsamdadır.
Bunların yanı sıra, belirli meslek gruplarına yönelik genelleme yaparak kullanılan küçümseyici tabirler de hakaret olarak değerlendirilir. Örneğin, bir doktora “iş bilmez” demek veya bir polise “zalim” şeklinde hitap etmek hakaret sayılabilir.
Sonuç olarak, iletişimde seçilen kelimelerin, bireysel sınırları zorlamadan, saygı çerçevesinde olması büyük önem taşır. Hakaret Sayılmayan Kelimeler konusu ise tamamen farklı bağlamlarda ele alınabilecek bir konudur.
Doktor ve Hemşireye Hitaben Hakaret Sayılmayan Kelimeler
Sağlık çalışanlarına yönelik ifadeler, özellikle de stresli ve yoğun ortamlarda sıklıkla karşılaşılabilen durumlardır. Hakaret sayılmayan kelimeler kavramı bu bağlamda önem taşımakta ve doktorlar ile hemşirelere hitaben kullanılan bazı kelimeler hakaret kapsamına girmediği için, hukuk nezdinde farklı değerlendirilmektedir. Doktor ve Hemşireye Hitaben Hakaret Sayılmayan Kelimelere örnek olarak;
- Bu doktor, rahatsız edici bir biçimde uyuz ve patalojik sorunlu görünüyor. Terbiyesizlikten başka bir şey beklenemez.
- Defolun gidin, terbiyesizler. Psikiyatriye başvurup tedavi görmelisiniz; karşımda kıvırtıp durmanızda anormal bir durum var gibi görünüyor. Dua et, belki karın senin için dua eder.
- Bu kadın beni muayene etmedi ve serum takmadı. Sen kim oluyorsun da beni arabadan indiriyorsun? Hastaneye gitmiyorum.
- Siz bizim kim olduğumuzu biliyor musunuz? Ben basın çalışanıyım ve sizden para alıyorum. Hastama hemen bakmalısınız.
- Ben sana muayene falan olmuyorum. Böyle doktorluk olmaz, terbiyesiz! Çıkın odamdan.
- İşini yapmıyorsun, karakteri bozuk herif! Sen ne ayaksın, ne terbiyesizsin.
- Sen ne biçim terbiyesiz doktorsun? Ne var lan, biz terörist miyiz? Niye adam tutuyorsunuz, bırakın lan adamı.
- Siz kim oluyorsunuz da bana ceza yazmaya çalışıyorsunuz? Devlet giydirip göndermiş sizi, kralınız gelse ne yazar?
- Sen ne biçim doktorsun, senin yüzünden hasta mı olacağız? Senin dinin, imanın yok mu?
- Sen nasıl doktorsun, pratisyen hekim misin? Sen ne biliyorsun, kaç yıllık doktorsun ki oğlum?
- Allah belamı versin, gittim oraya lan…
- Siz kimsiniz de beni bekletiyorsunuz? Ulan sen sus.
- Sen ne biçim doktorsun, ukala…
- Siz nasıl ebesiniz, neden doğum yaptırmıyorsunuz? Sezaryan olmuyorsa normal doğum yaptırın, çocuğa bir şey olursa sizden bilirim.
İşte doktor ve hemşirelere yönelik eleştirilerde dikkat edilmesi gereken noktalar:
- Öznel düşünce: Kişisel düşünceler ve tatminsizlik belirtileri genellikle hakaret olarak kabul edilmeyebilir.
- Genel ifadeler: Eleştirinin belli bir kişiye yönelik olmaması, genel bir grup hakkında yapılan değerlendirmeler daha az hakaret sayılmaktadır.
- Ölçülü eleştiri: Mesleki performansla ilgili ölçülü eleştiri, hakaret sayılmayan kelimeler arasında değerlendirilebilir.
- Nesnel gerçekler: Doğrulanabilir bilgi ve gerçeklerin ifade edilmesi hakaret kapsamına girmemektedir.
Bu bağlamda, hakaret sayılmayan kelimeler arasında, “daha dikkatli olunmalı”, “tedavi sürecinde aksamalar yaşandı” gibi ifadeler yer alabilir. Ancak bu tür ifadelerin de kişisel haklara saygı duyulması ve üslubun korunması çerçevesinde dikkatli kullanılması gerekmektedir. Böylece hem hukuki sorumluluklar hem de iletişim nezaketi korunmuş olur.
Polis ve Askere Hitaben Hakaret Sayılmayan Kelimeler
Türk hukuk sisteminde bireylerin itibarını korumak esastır. Ancak, her söylenen sert eleştiri veya ifade hakaret kapsamına girmez. Polis ve askerlere hitaben kullanılan birtakım ifadeler, toplumun olağan saydığı, genellikle hoşgörü ile karşılanan sözler olarak kabul edilebilir. Hakaret Sayılmayan Kelimeler, bu bağlamda belirli bir sınırı oluşturur. Polis ve Askere Hitaben Hakaret Sayılmayan Kelimelere örnek olarak;
- Şu an aynasız araçlarda önümden geçiyorsun, belindeki tabancaya ve rütbene mi güveniyorsun? Ceza yazınca sana ödül mü verecekler?
- Eline ne geçecek, yaz lan ne yazacaksan yaz. Siz kimsiniz lan, ben devletin muhtarıyım, sizin üstümde değilsiniz.
- Ne alıyorsun lan bunları, sen kimsin lan, bakamazsın alamazsın lan. Sen kimsin, ben bağırırım kavgaysa kavga da ederim. Kimsin lan sen kimsin lan.
- Defolun gidin. Onu götüremezsiniz lan, siz kim oluyorsunuz lan?
- Neden ifadesini sabah almıyorsunuz, siz ayrımcılık yapıyorsunuz. Beni götüremezsiniz, amiriniz gelsin lan, siz kim oluyorsunuz.
- Bir daha beni nah yakalarsınız. Nah dinleyebilirsiniz, gel bana bir vur, seni yarım savcılığa şikayet edeceğim.
- Değerli halkı, insan haklarının konuşulduğu bu günde başta Emniyet Müdürünü insan olmaya davet ediyorum. Siz…’in askerler misiniz ulan?
- Senden daha büyük bomba mı var, ne yapacaksan yap lan. Lan ben kaçmıyorum, bizi neden kovalıyorsunuz.
- Lan seni Başbakanlığa şikayet edeceğim, siz görevinizi yapmıyorsunuz. Nerede bu devlet, benim üzerime gelmeyin lan.
- Sizin yaptığımız yanlış, hastanede 190 promil olurken sizde ise 170 promil çıkıyor. Benim suçum ne, ben terörist miyim, beni neden getirdi?
- Çekin arabanızı ulan, biz geçeceğiz. Sizin gibi adamlar öldürülünce biz de sizin için üzülüyoruz. Size ne lan, dünkü çocuktan emir mi alacağım.
İşte polis ve askere hitaben edilen eleştirilerde dikkat edilmesi gereken noktalar:
- Eleştiri: Yargı kararlarına göre, görevleri nedeniyle eleştirilen polis ve askerlerin maruz kaldıkları sert ifadeler hakaret sayılmayabilir.
- Tespit: Gerçeğe uygun, kişileri küçümsemeden yapılan tespit niteliğindeki ifadeler genele hitap eder ve hakaret değildir.
- Kaba Tabirler: Günlük dilde sıkça kullanılan ve genel kabul gören kaba tabirler, bağlamından koparılmadığı sürece hakaret olarak değerlendirilmeyebilir.
Bu bağlamda, Hakaret Sayılmayan Kelimeler kategorisine giren ifadeleri kullanırken de dilin, toplumun sosyal değerleri ve hoşgörü sınırları dikkate alınmalıdır. Ayrıca, bu tür ifadelerde bulunurken niyetin hakaret olmadığı, konunun sadece eleştiri veya bilgi verme çabası olduğu netleştirilmelidir. Her durumda, kelimenin kullanıldığı kontekst ve niyet, olası bir yargılamada esas alınacak kritik unsurlardır.
Hakime Hitaben Hakaret Sayılmayan Kelimeler
Hukuk sistemi içinde, hakaret kavramı belli standartlara bağlı olarak değerlendirilir. Kişilere saygınlıklarını yitirecek söz ve davranışlar hakaret kabul edilirken, Hakaret Sayılmayan Kelimeler de mevcuttur. Özellikle hakimlerle ilgili durumlarda, hukukun üstünlüğünü korumak için bu ayrım önem kazanır. Hakime hitaben hakaret sayılmayan kelimelere örnek olarak;
- Suç ortağımın isim ve adres bilgilerini mahkemede beyan etmeme rağmen, maalesef mahkeme başkanı tarafından reddedildim. Bu durumda, mahkeme başkanının tarafsızlığını yitirdiğine inanıyorum ve buna ek olarak, doğulu olmam nedeniyle bana karşı önyargılı davrandığını düşünüyorum.
- Adaletin bu kadar beklenen bir kavram olmasına rağmen, sizin adalet anlayışınızın bu durumu yansıtmadığını düşünüyorum. Tanık ise terbiyesizlik yapmaktadır ve böyle bir durumu anlayışla karşılamak, adalete zarar vermektedir.
- Böyle bir heyetin adil bir yargılama gerçekleştirmesi beklenemez. Adaletinizin bu şekilde işlemesi, insan haklarına olan güveni sarsmaktadır. Dozer gibi üzerime gelindiği ifadesi ise Saddam’ın hakiminden öte bir durumu anlatmaktadır.
- Yaptığımız yargılamanın hukuk dışı olması durumunda, gerekçeli kararın bir an önce tarafıma iletilmesini talep ediyorum. Adalet ve hukuktan yoksun bir hakime kibar bir dilekçe yazmak zor olabilir, ancak beklentimiz hukukun üstünlüğü ve tarafsız bir yargılama sürecidir.
- Serzenişlerimi iletiyor, gerekçeli kararın en kısa sürede tarafıma ulaştırılmasını bekliyorum.
İşte hakime edilen eleştirilerde dikkat edilmesi gereken noktalar:
- Eleştiri – Hakimin kararına yönelik yapıcı ve argüman temelli eleştiri.
- Görüş ifade etme – Davanın seyri hakkında kanaat bildirme.
- Hatırlatma – Prosedür ve mevzuat çerçevesinde uygun biçimde yapılan uyarılar.
- Rica ve talepte bulunma – Usulüne uygun taleplerde bulunma.
Bu bağlamda, hakime hitaben yapılan yorumlar ve ifadeler, toplumun kabul ettiği nezaket sınırları içerisinde ve yasal çerçeveye uygun olduğu sürece Hakaret Sayılmayan Kelimeler arasında sayılabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, ifadelerin kişilik haklarına tecavüz edici, küçük düşürücü veya alay edici olmaması gerektiğidir. Yargı makamına duyulan saygı, hukuk düzeninin temel taşlarından biridir ve bu sınırlar içinde kalmak, her vatandaşın yükümlülüğüdür.
Öğretmene Hitaben Hakaret Sayılmayan Kelimeler
Eğitim alanında görev yapan öğretmenler, meslekleri gereği öğrenciler ve veliler tarafından çeşitli ifadelerle hitap edilebilmektedir. Ancak her söz hakaret kategorisine girmemekte; bazı kelimeler doğrudan hakaret sayılmamaktadır. Hakaret Sayılmayan Kelimeler, hukuki anlamda öğretmenin kişilik haklarını ihlal etmeyen, kaba olmayan ve gündelik dilde sıklıkla kullanılan ifadeleri kapsamaktadır. Öğretmene hitaben hakaret sayılmayan kelimelere örnek olarak;
- En nasıl yüzlük kağıda atmış sekiz verirsin, işlemediğin yerden sorar. Soyadı küçük yazıldı diye puan kırarsın. Oğlum sen kimsin, sen bana bak oğlum.
- Yalan yanlış şeyler yazıyorsunuz, uydurup uydurup cevap veriyorsunuz lan. Müdürünüz 20 yıldır oturuyor, ne iş yapıyor?
- İl Milli Eğitim Müdür vekili, kendisini bu makamlara getirenlere yaranmak için beni görevime iade etmedi.
- İki karısınız, bir çocuğun altını değiştiremediniz mi? Bakıcısın, sahibin kim lan senin.
- Bu saatte siparişle kadın mı bulacağım?
- Diplomanı elinden alacak, lafı kıvırtıyorsun.
- Sizi bu okuldan attıracağım, bu geziye hiçbir öğrencinin gitmesine izin vermeyeceğim. Siz eğitimci değilsiniz, insan değilsiniz lan.
- Hocam bana bir atasözünü hatırlatma, okumak cehaleti alır.
Öğretmene hitaben eleştiri yapılırken dikkat edilmesi gereken noktalar:
- Eleştirel İfadeler: Öğretmenlerin yöntemleri ya da ders anlatımındaki eksiklikler üzerine yapıcı eleştirilerde bulunmak.
- Görüş Bildirme: Eğitim yöntemleri veya öğretmenin tutumuna dair kişisel görüşleri saygılı bir dille ifade etmek.
- Öneri Sunma: Ders işleyişini veya öğretim tekniklerini geliştirme amacıyla önerilerde bulunmak.
Bunlar, hakaret içermeyen, eğitici ve yapıcı geri bildirimlerdir. Ancak bu ifadelerin dahi öğretmen tarafından nasıl algılandığı, iletişimin bağlamı ve tarafların niyeti büyük önem taşımaktadır. Hakaret Sayılmayan Kelimeler kullanılırken dikkatli olunmalı ve her zaman saygı çerçevesinden ayrılmamalıdır. Saygı sınırları içinde, yapılan her eleştiri veya öneri, eğitimin ve öğretmen-öğrenci ilişkisinin iyileştirilmesine katkıda bulunacaktır.
İnfaz Koruma Memuruna Hitaben Hakaret Sayılmayan Kelimeler
Gündelik hayatımızda çoğu zaman, özellikle stresli veya gergin anlarda, kelimeler dikkatli seçilmediğinde yanlış anlaşılmalar veya istenmeyen durumlar ortaya çıkabilmektedir. Hukuki açıdan ise bazı ifadelerin hakaret kapsamına alınıp alınmaması önem taşımaktadır. İnfaz koruma memurlarına hitap edilirken kullanılabilecek “Hakaret Sayılmayan Kelimeler”; genellikle net bir hakaret içermeyen, günlük kullanımda direkt olarak bir kişiyi hedef almayan ifadelerdir. İnfaz koruma memuruna hitaben hakaret sayılmayan kelimelere örnek olarak;
İnfaz Koruma Memuruna hitaben eleştiri yapılırken dikkat edilmesi gereken noktalar:
- Beni bu koğuştan alacaksın ulan, sen kim oluyorsun? Bizim dediğimiz olur, olacaksın.
- Lan, ben hükümlüyüm. Cezaevinden izinliyim, ne kimliği, siz kimsiniz? Sizler kim oluyorsunuz lan, siviller bana kimlik soramaz.
- Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz, bilmiyor musunuz, bırakın lan beni. Ben senin emrin altında değilim lan, yaz lan.
- Beceriksiz herif, meziyetsiz, karaktersiz. Artık bırak bu işi, emekli ol git, insanları mağdur ediyorsun. Ben seninle muhatap değilim, sen kim oluyorsun, seni sokaktan getirmişler, başımıza koymuşlar.
- Seni bitiririm lan. Ne var lan, ikide bir beni rahatsız ediyorsunuz. Ben ne zaman istersem o zaman müdür görüşüne çıkarım.
- Sen kimsin lan, çıkaracaksın beni lan. Ne oluyor lan ve sana ne lan? Dağdaki çobanı getirip kantinci yaparlarsa olacağı budur.
- Sen niye kapıyı çarpıyorsun, ne artistlik yapıyorsun?
Örneğin, infaz koruma memurunu direkt itham etmeksizin yapılan eleştiriler veya şikayetler hakaret sayılmamaktadır. Bununla beraber, hizmetin iyileştirilmesine yönelik yapıcı eleştiriler veya tavsiyeler hakaret kategorisine girmez. Ancak, her bir durum ayrıca değerlendirilebilir ve kelimelerin bağlam içerisindeki kullanımı son derece önemlidir.
Bu tür ifadelerin, infaz koruma memuruna yönelik bir hakaret niyeti gütmeden, genel bir durumu vurgulama veya öneri getirme amacı taşıdığı unutulmamalıdır. Her durumda, saygı çerçevesi içinde kalınarak, hukuki bir soruna yol açmamak için dikkatli olunması gerekmektedir.
Avukata Hitaben Hakaret Sayılmayan Kelimeler
- Sen ne biçim avukatsın
- Sen ne biçim hukukçusun
- Sen hiç bir şey bilmiyorsun
- Sana vekalet vereceğime ölseydim daha iyi olacaktı
- Senin kadar kötü bir hukukçu görmedim
- Ben bu kadar ilgisiz bir avukat görmedim
- Telefonlarımı açmayarak saygısızlık yapıyorsun
Savcıya Hitaben Hakaret Sayılmayan Kelimeler
- Böyle bir karar olmaz.
- Savcıysanız savcılığını bilin.
- Boş işlerle uğraşıyorsunuz.
- Hukuku bilmiyorsunuz.
- Ayakta durmak zorunda değilim.
- Sizi mutlu edecekse ceketimi ilikliyorum.
- Çok sinirli davranıyorsunuz.
Muhtara Hitaben Hakaret Sayılmayan Kelimeler
- Sen nasıl muhtarsın!
- Bir evrak bu kadar pahalı olur mu? Beni dolandırıyor musunuz?
- Ben böyle bilgisiz muhtar görmedim.
- Siz muhtar değil bakkal olsaymışsınız.
- Ben böyle kötü bir muhtar görmedim.
Hakaret Suçunda Hukuka Uygunluk Halleri
Hukukta, her eylem ve sözün hakaret olarak değerlendirilmemesiyle ilgili olarak bazı “hukuka uygunluk halleri” söz konusudur. Özellikle “hakaret sayılmayan kelimeler” ile ilgili olarak düşünüldüğünde, bu hallerin iyi anlaşılması gerekir. Bu bağlamda hukukumuzda bazı durumlar söz konusu olduğunda söylenen sözler hakaret suçu oluşturmamaktadır:
Eleştiri Hakkı: Meşru sınırlar içinde gerçekleştirilen eleştiriler hakaret sayılmaz. Burada önemli olan, eleştirinin amaç dışı ve şahsı rencide edici olmamasıdır.
Hukuki İhtilaf: Taraflar arasında hukuki bir ihtilaf sırasında kullanılan ifadeler, hakaret sayılmayabilir. Burada tartışmanın seviyesi ve kullandığı dil kritik derecede önem arz eder.
Yasal Hakların Kullanımı: Bir kişinin yasal haklarını arama sürecinde kullandığı ifadeler, kötü niyet taşımadığı sürece genellikle hakaret sayılmaz.
Bilimsel İncelemeler ve Akademik Çalışmalar: Bilimsel ya da akademik bir çalışma içerisinde geçen ifadeler, niyet hakaret olmadığı sürece hakaret kapsamında değerlendirilmez.
Bu durumlar göz önünde bulundurulduğunda, her ne kadar hakaret sayılmayan kelimeler içinde olsa dahi, bu kelimelerin kullanılma bağlamı ve kasten hakaret amacı taşıyıp taşımadığı önemli ölçütler olarak ortaya çıkar. Hakaret suçunun unsurları ve hukuka uygunluk halleri, somut olayın özelliklerine bağlı olarak değerlendirilmelidir.
Haksız Fiil Nedeniyle Hakaret veya Karşılıklı Hakaret
Hakaret suçu, genellikle bireyler arası ilişkilerde karşılıklı saygıyı zedeleyebilecek nitelikteki eylemler sonucu işlenir. Ancak bazı durumlarda, hakaret sayılabilecek sözler dahi, haksız fiil ile karşılaşıldığında mazur görülebilir. Bu durumda söz konusu ifadeler, “Hakaret Sayılmayan Kelimeler” kapsamına girebilir.
Bu durum Türk Ceza Kanunu 129. Maddesinde özel olarak belirtilmiştir. İlgili maddeye göre; Hakaret suçu, haksız bir eyleme tepki olarak işlendiğinde, mahkeme tarafından verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermeme kararı da alınabilir.
Bu suç, kasten yaralama suçuyla ilgili bir tepki olarak işlendiğinde ise, fail hakkında herhangi bir ceza uygulanmaz.
Ayrıca, hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi durumunda, olayın özelliğine bağlı olarak taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
Bu tür sözler, özellikle yargısal kararlar verilirken dikkate alınır. Öfke, korku veya ani şaşkınlık anlarında söylenen ve genellikle kişisel duyguların kuvvetli bir yansıması olarak değerlendirilen sözler bazen hakaret suçu olarak görülmeyebilir.
Örnek Karşılıklı Hakaret Senaryosu:
Taraf A’nın Eylemi | Taraf B’nin Tepkisi | Hakaret Suçu Olarak Değerlendirilme Durumu |
---|---|---|
Çarpık park etme | “Dikkatsiz sürücü” demek | Hakaret sayılmaz |
Ani yoldan çıkma | “Gözünü yolundan ayırma” demek | Hakaret sayılmaz |
Ancak, haksız fiil nedeniyle söylenen ağır ve ölçüsüz sözler yine de hakaret teşkil edebilir. Bu sebeple, “Hakaret Sayılmayan Kelimeler” her koşulda mazur görülmez ve her durum yargı denetimine tabidir. Her bir olayın kendi bağlamında ve yargı kararları ışığında detaylıca incelenmesi gerekir.
Yargıtay Kararlarında Hakaret Olmayan Kelimeler
Hukukta “Hakaret Sayılmayan Kelimeler” kavramı Yargıtay kararlarıyla zaman içinde daha da şekillenmiştir. Yargıtay, belli ifadelerin kullanıldığı durumları irdeleyerek, hakaret suçunun unsurlarını netleştirmiştir. İşte, Yargıtay’ın hakaret suçu olarak değerlendirmediği bazı ifadeler:
- Kaba bir tavır veya nezaketsiz sözler: Öfke anında sarf edilse dahi, hakaret etmek kastı taşımayan ifadeler
- Eleştiri amacı güden açıklamalar: Kişi veya kurumların çalışmalarına yönelik yapıcı nitelikteki yorumlar
- Münakaşa sırasında kullanılan ağır sözler: Tarafların duygusal tepki verdiği ve sonrasında pişman olduğu durumlardaki sözler
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/9234 E. , 2016/859 K:
Tanık ……, soruşturma aşamasında sanığın, katılan sanık …… hitaben alenen “yeter ettin şerefsiz, senin yüzünden köyün içine çıkamaz olduk” şeklinde hakaret ettiğini, kovuşturma aşamasında ise katılan sanık …… sadece tarafları ayırmaya çalıştığını beyan etmesi karşısında tanık beyanları arasındaki çelişki giderilerek tanığın hangi beyanının hangi nedenle üstün tutulduğu yöntemince tartışılıp açıklanması gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan sanıklar ……. ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/6963 E. , 2020/1770 K:
İleti yoluyla hakarette, failin kullandığı vasıtalar ile mağduru hedef aldığını bilmesi ve mağdur tarafından bu fiilin öğrenileceğini istemesi gerekir. Şayet ileti mağdurdan başka birisine gönderilmiş ancak tesadüfen mağdur tarafından öğrenilmiş ise, huzurda hakaret suçu oluşmayacaktır. Zira, fail mağdurun hakareti öğrenmesi kastıyla hareket etmemiştir.
İleti yoluyla hakaretin, huzurda hakaret gibi cezalandırılabilmesi için sanığın iletilme kastı ile hareket etmesi gerekir. Sanığın, müştekinin gıyabında, tanık Cumali Birgül’e içinde hakaret sözleri bulunan kağıdı attığı anlaşılmakta ise de, yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında, sanığın iletme kastıyla hareket etmediği anlaşılmakla, sanığın hakaret suçundan beraat yerine mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş,
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/6276 E. , 2019/12396 K:
Sanığın, müştekinin gıyabında teyzesine ait telefona hakaret içerikli mesajlar gönderdiği, müştekinin teyzesinin müştekiye bahse konu mesajları göstermesi üzerine müştekinin mesajları öğrenerek şikayetçi olduğu, bu suretle sanığın iletme kastıyla hareket etmediği anlaşılmakla sanığın hakaret suçundan beraat yerine mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2020/1505 E. , 2020/9025 K:
Sanık hakkında haksız tahrik indirimi yapılırken, hakaret suçuna özgü olup, genel tahriki düzenleyen TCK’nın 29. maddesine göre özel hüküm niteliğinde olan ve daha lehe düzenleme içeren TCK’nın 129. maddesinin kasten yaralama, genel tahrik maddesinin ise hakaret suçunda uygulanması, haksız tahrik indirimi yapılırken de kasten yaralama suçunda cezanın 1 ay yerine 1 ay 3 gün biçiminde fazla, hakaret suçunda ise 9 ay yerine 8 ay biçiminde eksik belirlenmesi,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA,
Bunların yanı sıra, “Hakaret Sayılmayan Kelimeler” kullanımında, ifadenin bağlamı ve niyeti de en önemli faktörlerdendir. Yargıtay, dilin kullanım amacını ve ifadenin sosyal etkisini de göz önünde bulundurur.
Özetle, ifadelerin Yargıtay nezdinde hakaret olarak değerlendirilmemesi için sağlam temelli bir cümle yapısı ve kelimelerin seçiminde düşünülmüş bir yaklaşım gereklidir. Ayrıca, her kullanılan sert ifadenin hakaret sayılmayabileceğini akılda tutmak, bu konudaki farkındalığın artması için önemlidir.
Hukukta Hakaret Sayılmayan Kelimeler İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Hakaret sayılmayan kelimeler nelerdir?
Hakaret kapsamına girmeyen kelimeler genellikle kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide etmeyen, genel geçer ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilen sözlerdir. Bu ifadeler bireyin eleştiri hakkını kullanımı, günlük konuşmalar, kişisel düşünce ve kanaatlerin beyanı gibi durumlarla sınırlı olabilir. Önemli olan bu kelimelerin bağlamı, kullanıldıkları şekil ve maksattır.
Eleştiri ile hakaret arasındaki fark nedir?
Eleştiri, bir kişinin veya bir durumun olumlu veya olumsuz yönlerine değinen, yapıcı veya düşündürücü olabilen, genellikle subjektif değer yargıları içeren ifadelere denir. Hakaret ise bir kişinin kişilik haklarına saldırı, onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek biçimde aşağılama amacı taşıyan açıklamalardır. Eleştiride amaç genellikle fikir beyan etmek veya bir konuya dikkat çekmek iken, hakarette amaç kişiyi aşağılamak, küçük düşürmek veya incitmektir.
Hukuki bir tartışmada hakaret sayılmayan ifadeler kullanmak mümkün müdür?
Evet, hukuki bir tartışmada, kişisel saldırı ve hakaret içermeden sadece konu ile ilgili argümanlar ve kanıtlar üzerinde yoğunlaşarak fikir alışverişi yapmak mümkündür. Tartışmanın yapıcı ve objektif bir şekilde yürütülmesi, herhangi bir kelimenin hakaret sayılmayacağı anlamına gelebilir. İfadeler, somut olayın şartlarına uygun, objektif ve saygılı bir çerçevede sunulduğunda hakaret kapsamı dışında tutulabilir.
Her türlü ağır eleştiri hakaret sayılır mı?
Hayır, her türlü ağır eleştiri otomatik olarak hakaret sayılmaz. Eleştirinin dozu, seçilen kelimeler ve amaç önemli faktörlerdir. Eleştirinin ağır olması, belirli bir konu veya davranış üzerine odaklanıyorsa ve kişileri değil, fikirleri veya eylemleri hedef alıyorsa hakaret olarak değerlendirilmez. Ağır eleştirinin hakaret olup olmadığını belirlemek için, söylenenlerin bağlamı ve kullanılan ifadelerin toplumun ahlak algısına, somut olayın tüm koşullarına uygunluğu dikkate alınır.
Sonuç: Hukukta hangi ifadeler hakaret sayılmaz? Meslek gruplarına özgü durumlara ve Yargıtay kararlarına göre ayrıntılı bir inceleme yapılıyor. Hakaret suçunun sınırlarını öğrenmek için okuyabilirsiniz.