Temyiz Yoluna Başvuru Nasıl Yapılır, Dilekçe Örneği

Temyiz; bir alt mahkeme tarafından verilen bir kararın, Yargıtay Mahkemesince incelenmesine verilen isimdir. Temyiz bir nevi itirazdır. temyiz yoluna Başvuru nasıl yapılır inceleyelim. Adalet sistemimizde kararların yeniden gözden geçirilmesi, bireylerin hak arayışında önemli bir yer tutmaktadir. Bu süreçlerden biri olan temyiz yoluna başvuru, hukuki ve cezai uyuşmazlıkların üst mahkemelerde tekrar incelenmesine olanak tanır. Yazımızda, hukuk mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru ve ceza mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru esasları üzerinde duracağız. Özellikle, nasıl bir temyiz yoluna başvuru dilekçesi hazırlamanız gerektiği, bu dilekçelerde sık yapılan hatalar ve dilekçe örneklerine yer vereceğiz. Ayrıca, temyiz sürecinin hangi aşamalardan oluştuğunu ve kararların nasıl incelendiğini de ele alacağız. Temyiz mücadelesine atılacak her adım, bu karmaşık süreci anlamanıza ve haklarınızı en etkili şekilde savunmanıza yardımcı olacaktir. Bu rehber niteliğindeki yazımızla temyiz sürecini tüm detaylarıyla açıklıyor ve temyiz başvurunuzu nasıl yapmanız gerektiğini öğretiyoruz.

Temyiz Yoluna Başvuru

Temyiz dilekçesi örneği ise bir mahkeme kararını temyiz etmeye yarayan dilekçe türüdür. Temyiz ile itiraz, temyiz ile istinaf aynı şey değildir. Türk yargılama sisteminde 2 adet üst mahkeme bulunmaktadır. Bunlardan ilki istinaf mahkemeleri, ikincisi temyiz mahkemeleridir. İstinaf mahkemelerine Bölge Adliye Mahkemeleri, temyiz mahkemelerine Yargıtay denmektedir. Temyiz ve istinaf ayrı kanun maddelerinde geçmekte olup şekil ve şartları bakımından farklıdır. Temyiz dilekçesi örneği hazırlarken; muhakkak karar tarihi, kararın tarafınıza tebliğ tarihi, hangi Yargıtay ilgili dairesine gönderileceği, ilk derece mahkemesinin ismi ve karar numarası ve temyiz gerekçeleri açık bir şekilde yazılmalıdır.

Temyiz dilekçesi hazırlanıp mahkeme verilebilmesi için öngörülen azami süre; Kararın size tebliğinden itibaren 2 haftadır. 2 haftalık süre tebliğ tarihinden itibaren başlamaktadır. Bu süreler hak düşürücü süre olup zamanında temyiz edilememesi halinde temyiz hakkı ortadan kalkacaktır. Temyiz incelemesi duruşmalı yapılabileceği gibi duruşmasızda yapılabilmektedir. Temyiz dilekçesi örneği hazırlanırken duruşma istenmesi halinde muhakkak duruşma talebi yazılmalıdır. Temyiz incelemesi ayrıca hukuk mahkemelerinde ve ceza mahkemelerinde de olmak üzere ayrılmaktadır. Hukuk mahkemeleri için temyiz hakkında daha detaylı bilgi için HMK 361. maddeye bakabilirsiniz. Ceza mahkemelerinde temyiz için ise CMK 286. maddeye bakmanız gerekecektir.

CMK 286. maddeye göre;

Bölge adliye mahkemeleri, ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümleri temyiz edilebilir. Ancak şu durumlar hariç:

  • İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları,
  • İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları,
  • Hapis cezasından çevrilen seçenek yaptırımlara ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen; seçenek yaptırımlara ilişkin her türlü kararlar ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
  • İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272.nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
  • Adlî para cezasını gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
  • Sadece eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,
  • On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,
  • Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
  • Yukarıdaki bentlerde yer alan sınırlar içinde kalmak koşuluyla aynı hükümde, cezalardan ve kararlardan birden fazlasını içeren bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemez.

Ancak, ikinci fıkrada belirtilen temyiz edilemeyecek kararlar kapsamında olsa bile aşağıda sayılan suçlar nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları temyiz edilebilir:

  • Türk Ceza Kanunu’nda yer alan;
    • Hakaret (madde 125, üçüncü fıkra),
    • Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit (madde 213),
    • Suç işlemeye tahrik (madde 214),
    • Suçu ve suçluyu övme (madde 215),
    • Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (madde 216),
    • Kanunlara uymamaya tahrik (madde 217),
    • Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (madde 217/A),
    • Cumhurbaşkanına hakaret (madde 299),
    • Devletin egemenlik alametlerini aşağılama (madde 300),
    • Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama (madde 301),
    • Silahlı örgüt (madde 314),
    • Halkı askerlikten soğutma (madde 318) suçları.
  • Terörle Mücadele Kanunu’nun 6’ncı maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası ile 7’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar.
  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 28 inci maddesinin birinci fıkrası, 31’inci maddesi ve 32’nci maddesinde yer alan suçlar.

HMK 361. Maddeye göre ise;

Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi mümkün nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.

Ayrıca, davada haklı çıkan taraf da hukuki yararı bulunması şartıyla temyiz yoluna başvurabilir.

Ceza Hukukunda Temyiz Yoluna Başvuru

Kısacası temyiz, bir mahkeme kararının üst mahkemeye başvurularak incelenmesi ve kararın yeniden değerlendirilmesi sürecidir. Temyiz yoluna başvurmak ve temyiz dilekçesi örneği hazırlamak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

1.Öncelikle temyiz süresini kontrol edin. Temyiz için belirli bir süre vardır. Bu süre, mahkeme kararının size tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Temyiz süresini kaçırmamak için belirlenen süreyi dikkatlice takip edin.

2.Temyiz dilekçesini dikkatlice bir uzmana hazırlatın. Temyiz dilekçesi, temyiz başvurusunda bulunmak için yazılan resmi bir mektuptur. Dilekçede, temyiz edilmek istenen mahkeme kararının gerekçelerini ve nedenlerini açıklamanız gerekmektedir.

3.Temyiz dilekçenizin ekine gerekli belgeleri ekleyin. Temyiz dilekçenize, temyiz etmek istediğiniz mahkeme kararının bir kopyasını ve gerekli diğer belgeleri ekleyin. Ek belgeler, temyiz talebinizi destekleyici nitelikte olabilir.

4.Temyiz dilekçesini kararı veren mahkemeye yada direk Yargıtay mahkemesine sunun. Temyiz dilekçenizi, temyiz yapmak istediğiniz mahkemenin yazı işleri müdürlüğüne veya ilgili adrese sunun. Dilekçenizi iadeli taahhütlü posta veya elden teslim gibi uygun bir yöntemle göndermeyi unutmayın. Başvurunuzun zamanında ulaşması önemlidir.

5.En son aşama olarak temyiz sonucunuzu takip edin. Temyiz başvurunuzun ilerleyişini ve sonuçlarını takip edin. Üst mahkeme, başvurunuzu inceleyecek ve karar verecektir. Sonuç hakkında size bilgi verilecektir.

Ceza Mahkemelerinde Temyiz Yoluna Başvuru Dilekçesi Örneği

YARGITAY İLGİLİ HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA

GÖNDERİLMEK ÜZERE

MERSİN 4.AĞIR CEZA MAHKEMESİNE

Duruşma Taleplidir.

İLK DERECE DOSYA NO :

BAM DOSYA NO :

SANIK :

MÜDAFİ : Av.Tunç Sudi Tol

MÜŞTEKİ :

DİLEKÇE KONUSU : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin 01/07/2023 tarihli ve Düzce 2 Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2022 tarihli kararının usul ve esas bakımından hukuka aykırı ve eksik inceleme yapılması sebebiyle hükmün sanık lehine bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi istemidir.

AÇIKLAMALAR :

Müvekkil aleyhinde verilen hüküm usul ve yasaya aykırı olup verilen karara karşı temyiz kanun yoluna başvuruyoruz. Şöyle ki;

1- İddia Edilen Olayın Yan Tarafta Uyuyan Müştekinin Kardeşi Olan X’in Uyanmadan Yaşanması Hayatın Olağan Akışına Aykırıdır. Mağdurun Beyanları Bu Noktada Hayatın Olağan Akışına Aykırıdır. Hükmün Bu Yönüyle Bozulması Gerekmektedir.

Mağdur ve mağdurun kardeşi X olaya konu gece aynı odada uyuşmuşlardır. Mağdur ile mağdurun kardeşi x’in yatakları arasında 1 metre den az mesafe vardır. Neredeyse yan yana uyumaktadırlar.

Nitekim mağdur mahkeme huzurunda alınan ifadesinde: ” Kardeşim ile benim yatağım arasında çok az bir mesafe var demiş, ayrıca göğüslerimi ellemesi 10-15 dakika kadar sürmüştü..” diyerek olayın uzunluğunu tarif etmiştir.

Bu noktada olayda hayatın olağan akışına aykırı bir durum vardır. 10-15 dakika boyunca 1 metreden az bir mesafede yaşanılan hadiseye bir insanın uyanmaması hayatın olağan akışına aykırıdır.

2- Dosyada Müvekkilim Aleyhine Tek Bir Somut Delil yoktur.

Tarafların ifadelerine göre tarafların bulunduğu ortam aynı evin içidir. Evde hep beraber kalabalık şekilde kalmaktadırlar. Bu kalabalık ortamda bu tür iddia edilen eylemleri kimsenin görmemesi ve duymaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Dosya kapsamı incelendiğinde dosyada müştekinin beyanlarından başka herhangi bir somut delil yoktur. Bu nokta da sadece müşteki beyanı ile karar vermek hukuka aykırı olacaktır.
Dosya kapsamında dinlenen tanıklardan:

-Mağdurun kardeşi olan ve 1 metre yanında uyuyan X: “Sanık X’ün bizim odamıza girip çıktığını hiç görmedim.” şeklinde beyanda

-Mağdurun babası X: “Ben olayın yaşandığını iş yerinde çalışırken jandarmanın gelmesi ile öğrendim, ben olaydan sonra kızım ile ilk başlarda konuşmaya çalıştım, ancak bana bir şey anlatmadı.” şeklinde beyanda,

-Mağdurun annesi X; ” Ben olayı iş yerinde iken öğrendim, daha sonra kızım ile konuştum, kızım bana yaşadıklarını anlattı” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Bir alıntı Yargıtay 14.Ceza Dairesi-Karar: 2019/11339:

“…Mağdureler ile sanık arasında husumet bulunduğunun ve tarafsız tanığın görgüye ilişkin herhangi bir beyanının olmadığının tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, katılanın soyut iddiası dışında sanığın mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil olmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde hüküm tesisi, bozma nedenidir …”

3- Salt Müşteki Beyanı İle Karar Vermek Hukuka Aykırıdır.

Yerleşik Yargıtay kararları müşteki beyanını delil saymamakta sadece mağdur beyanına değer verilmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu nokta da karaların lafzından mağdur beyanlarının başkaca diğer delillerle desteklenmesi gerektiği aşikardır. Huzurdaki dosyada beyanları destekleyici herhangi bir delil yoktur.

Bir alıntı Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/11624 Karar:

“…Katılanın, olayın meydana gelmesinden üç gün sonra şikayetini dile getirmesi, sanığın, camide yaşanan olay nedeniyle arada husumet bulunmasından dolayı suç isnadında bulunulduğu yönündeki savunması, mahkemece katılana ilişkin yapılan gözlem, tanık polis memuru İlhan …‘ın duruşmada katılanın psikolojik durumu hakkındaki beyanı ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, katılanın başka delille desteklenmeyen beyanları dışında, sanığın atılı (basit cinsel saldırı) suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir…”

4- Mağdurun Beyanlarında Çelişki Vardır.

Mağdurun beyanlarında bir çok çelişki vardır. Bu çelişkilerden en önemlisi; Mağdur ilk ifadesinde sanığın kendisini öptüğünü söylemesine rağmen, mahkeme huzurunda alınan ifadesinde sanığın kendisini öpmediğini söylemesidir.

5- Mahkemenin Gerekçesine Katılmak Mümkün Değildir.

Yerel mahkeme gerekçesinde; sanığın mağdurenin uykusunda sayıkladığını beyan ettiği, ancak mağdurenin anne ve babasının bunu doğrulamadığını belirttiği için çelişki olduğu ifade edilmiştir. Ancak mağdurenin anne ve babası, mahkeme huzurunda verdikleri ifadelerde açıkça mağdurenin odasının kendi odalarından uzakta olduğunu ve mağdurenin sayıklamalarını duymalarının mümkün olmadığını beyan etmişlerdir.

Yerel Mahkeme gerekçesinde; sanığın, mağdurun annesi ile kavga ettiğini söylediğini, bu sebeple böyle bir suçlamanın olabileceğini beyan etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ifade etmiştir. Ancak bu yoruma katılmak mümkün değildir. Sanık, mahkemenin husumete yönelik ısrarlı soruları üzerine böyle bir ihtimalin olabileceğini belirtmiştir. Bu durumun cezalandırmaya gerekçe gösterilmesi ise hukuka aykırıdır.

Söz konusu karara karşı yapmış olduğumuz istinaf başvurumuzun esastan reddine karar verilmesi de usul ve yasal düzenlemelere aykırılık teşkil etmektedir. Zira eksik ve hatalı inceleme neticesinde yerel mahkeme tarafından verilen kararın istinaf mahkemesinde kaldırılmasına karar verilmesi gerekmekte iken usul ve yasal düzenlemelere aykırı olacak şekilde istinaf başvurumuzun reddine karar verilmiştir.

6- Sadece Husumet Olmaması Gerekçe Gösterilerek Ceza Vermek Hukuka Aykırıdır. Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi Gereğince Müvekkilin Beraati Gerekmektedir.

Yukarıda da açıklandığı üzere dosyada müvekkil aleyhinde müşteki beyanından başka bir delil bulunmamaktadır. Yerel mahkeme gerekçesinde, sadece husumet olmamasını gerekçe göstermiştir. Oysa sadece husumet olmaması nedeniyle ceza vermek hukuka aykırıdır. Gerek şikayet zamanı gerekse kalabalık ortamlarda bulunmalarına rağmen kimsenin olayı görmemesi, olay üzerindeki şüphe ve kuşkuyu arttırmaktadır. Bu şüphe ve kuşkular üzerine müvekkilime ceza vermek hukuka aykırı olacaktır. Dosyada müvekkilimin cezalandırılması için yeterli delil bulunmamaktadır.


Bir alıntı: Yargıtay Ceza Genel Kurulu E. 2011/10-387 K. 2012/75 T. 6.3.2012:

Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” yani “kuşkudan sanık yararlanır” ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır.” denilmiştir. )

SONUÇ VE İSTEM :

Yukarıda izah ettiğimiz gerekçe ve resen gözetilecek nedenler birlikte değerlendirilerek;

– Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin 01/07/2021 tarihli ve Düzce 1 Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2021 tarihli kararının usul ve yasal düzenlemelere ve dahi yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırılık teşkil ettiğinin tespiti ile; söz konusu kararın temyiz incelemesi neticesinde BOZULMASINA karar verilmesini bilvekale saygılarımızla arz ve talep ederiz. 08/07/2024

Sanık Vekili
AV.TUNÇ SUDİ TOL

Hukuk Mahkemelerinde Temyiz Yoluna Başvuru Dilekçesi

Hukuk mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru, Türkiye’deki adalet sisteminde son derece önemli bir rol oynar. Temyiz süreci, bir mahkeme kararının üst mahkeme tarafından yeniden incelenmesi anlamına gelir ve bu işlem esas olarak hukukun üstünlüğünü ve adil yargılanma hakkının korunmasını amaçlar. İşte hukuk mahkemelerinde temyiz sürecine ilişkin bazı temel bilgiler:

Ana BaşlıkAçıklama
Başvuru Yapılabilecek KararlarHukuk mahkemelerinde verilen belli başlı kesinleşmiş kararlar temyiz edilebilir. Bunlar arasında, tazminat davaları, boşanma kararları gibi çeşitli usul ve esas kararları bulunmaktadır.
Başvuru SüresiKararın tebliğ edildiği tarihten itibaren 2 hafta içinde temyiz başvurusunun yapılması gerekmektedir. Sürenin kaçırılması, temyiz hakkının kaybedilmesine neden olabilir.
Gerekli BelgelerTemyiz sürecinde, temyiz yoluna başvuru dilekçesi, kararın bir örneği ve başvuru ücreti gibi belgeler mahkemeye sunulmalıdır.

Temyiz yoluna başvuru dilekçesi hazırlanırken, dilekçede karara itiraz edilen hususlar açık ve net bir şekilde belirtilmelidir. Bu, üst mahkemenin, kararı gözden geçirirken odaklanacağı ana konuları belirlemesine yardımcı olur. Belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde teslim edilmesi, başvurunun sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için kritik öneme sahiptir.

Önemli Hususlar

  • Temyiz başvurusu, ilgili mahkeme kararının hüküm ve gerekçe kısımlarını içermelidir.
  • Başvurunun yasal süresi içinde ve doğru bir şekilde yapılması gerekir.
  • Mahkeme tarafından talep edilebilecek ek belgelerin zamanında sağlanması başvuru sürecinde olumsuzlukların önüne geçer.

Hukuk mahkemelerinde sağlıklı bir temyiz yoluna başvuru süreci, yargılanmanın ikinci bir değerlendirilmesine imkan tanır, böylece adil yargılanma ilkesinin en iyi şekilde temsil edilmesini sağlar. Her adımın, belirtilen hukuki prosedürlere uygun şekilde işlemesi, kararın adil bir şekilde gözden geçirilmesinde hayati önem taşır.

Hukuk Mahkemelerinde Temyiz Yoluna Başvuru Dilekçesi

          YARGITAY İLGİLİ HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA
GÖNDERİLMEK ÜZERE
MERSİN 3 . AİLE MAHKEMESİNE

DOSYA NO :

TEMYİZ
TALEBİNDE
BULUNAN DAVACI :

VEKİLİ :Av.Tunç Sudi TOL

DAVALI :

DİLEKÇE KONUSU : Mersin 1 Aile Mahkemesi 2017/9275 sayılı kararın bozulması talebini içeren temyiz dilekçemizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR:

Mersin 3 Aile Mahkemesinin 2017/975 sayılı kararına nafaka ve maddi-manevi tazminat yönünden temyiz ediyoruz. Verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki;

Mahkeme nafaka ve tazminat miktarını çok düşük tutmuştur. Müvekkil lehine toplamda 400 TL aylık nafaka , 10.000 Maddi tazminat , 7.500 TL manevi tazminat hükmedilmiştir.

Nafaka miktarı çok düşüktür. Müvekkil ilgili nafaka ile hayatını idame ettirememektedir.

İlgili dava konusu 42 yıllık bir evlilik olup davalı tarafın kusurlu davranışları sonucu son bulmuştur.

42 yıllık evliliğin maddi ve manevi zararının 17.500 TL olması hakkaniyete uygun değildir. Müvekkil işbu davayı , adli yardım talepli açmıştır. Dava masraflarını bile ödeyecek durumu yoktur. Sosyal güvencesi yoktur. Ayrıca kendisi yaşı ve hastalıkları gereği çalışamayacak durumdadır. Boşanma sonucunda müvekkil eşinin sigortasından yararlanamayacaktır. Daha önce dosyaya sunmuş olduğumuz Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2004/1793 esas , 2004/2619 sayılı kararı açıktır. İlgili karara göre boşanma sonucu eşin yaşadığı hak kaybı “boşanma yüzünden mevcut menfaatin kaybı” olarak değerlendirilip maddi tazminat taleplerinde göz önünde bulundurulması gerekmektedir. İlk derece mahkemesi ilgili durumu tazminat miktarında hesaba katmamıştır. İlk derece mahkemesinin takdir ettiği tazminat miktarı bu sebeple hakkaniyete uygun değildir.

Davalı eşin ise ekonomik durumu yerindedir. Nafaka ve tazminat taleplerimizin kabulü davalı eşi herhangi bir yoksulluğa düşürmeyecektir. Davalı kendi evinde yaşamaktadır. Kira vermemektedir. Borcu da bulunmamaktadır.

SONUÇ VE İSTEM :

Yukarıda açıklanan nedenler ile resen göz önünde bulundurulacak nedenlerle , yerel mahkemenin usul ve hakkaniyete aykırı kararının bozulması talebi zarureti hasıl olmuştur. Bu sebeple

1- Temyiz talebimizin KABULÜNE,
2- Yerel mahkeme kararının BOZULMASINA karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.


DAVACI VEKİLİ Av.Tunç Sudi TOL

Temyiz Yoluna Başvuru Nedir ve Neden Önemlidir?

Temyiz yoluna başvuru, hukuk ve ceza mahkemelerinde alınan ilk derece mahkeme kararlarının bir üst mahkemede tekrar gözden geçirilmesi işlemidir. Bu süreç, adalet sisteminin merkezinde yer almakta ve bireylerin hak arama özgürlüğünün temel bir parçasıdır. Temyiz, yanlış hukuki yorumların düzeltilmesi, usul ve yargılama hatalarının ortadan kaldırılması amacıyla kullanılır. Böylece, kişilerin adil bir yargılanma hakkına erişimleri güvence altına alınmış olur.

Neden önemlidir? Temyiz yoluna başvurunun önemi, sadece yargılama sürecindeki hataların giderilmesini sağlaması değil, aynı zamanda yargı sürecinde standartların korunmasına yardımcı olmasıdır. Bu süreç, hukukun üstünlüğünün ve adaletin tesis edilmesinin kritik bir unsuru olarak görülür.

Temyiz Sürecinin Temel İşlevleri:

  • Adaletin Sağlanması: Yanlış kararların düzeltilmesine olanak tanır.
  • Hukukun Üstünlüğü: Hukuki süreçlerdeki standardizasyon ve eşitliği teşvik eder.
  • Şeffaflık: Kararların açık bir şekilde gözden geçirilmesini sağlayarak, yargı sürecinin daha şeffaf olmasına katkıda bulunur.

Yukarıda bahsedilenler, temyiz prosedürünün sadece yargı sistemleri için değil, toplumun bütününün hukuk güvenliği için de elzem olduğunu ortaya koymaktadır. Hukuk mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru süreci, bireylerin hukuki korunmasını güçlendirirken, ceza mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru ise cezai yargılamalarda adaletin sağlanması için kritik bir role sahiptir. Her iki durumda da, temyiz mekanizması, yargı kararlarının adaletli ve doğru bir şekilde verilmesini destekleyen önemli bir kontrol mekanizmasıdır.

temyiz yoluna başvuru

Temyiz Yoluna Başvuru İçin Gereken Belgeler ve Şartlar

Temyiz yoluna başvuru yaparken, sürecin doğru şekilde işlemesi için uyulması gereken belirli belgeler ve şartlar vardır. Bu belgeler, başvurunun hukuki standartlara uygun olarak değerlendirilmesi için zorunludur. İşte hem hukuk mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru hem de ceza mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru sırasında gerekli olan ana belge ve şartlar:

Belgeler ve ŞartlarAçıklama
Temyiz Yoluna Başvuru DilekçesiMahkeme kararına itiraz eden taraflar tarafından hazırlanmalıdır. Dilekçede, itirazın gerekçeleri ve talepler açıkça belirtilmelidir.
Dava Dosyası Kopyasıİlgili davanın tüm dökümanlarının tam ve eksiksiz bir kopyasını içermelidir.
Ödeme MakbuzuTemyiz harcının yatırıldığını gösteren resmi makbuz.
Kimlik FotokopisiBaşvuru sahibinin kimlik teyidi için gerekli olan nüfus cüzdanı, pasaport gibi belgelerin fotokopisi.
Kararın Kesinleştiğine Dair Belgeİlk derece mahkemesinin kararının kesinleştiğini gösteren belge.

Temyiz başvurusu yapılırken, temyiz yoluna başvuru dilekçesi dikkatlice hazırlanmalı ve yukarıda sıralanan belgeler eksiksiz bir şekilde ilgili mahkemeye teslim edilmelidir. Başvurunun kabul edilebilirliği için bu belgelerin her birinin güncel ve geçerli olması önemlidir.

Unutulmamalıdır ki, temyiz süreci, kararların yeniden değerlendirilmesini sağlayan kritik bir hukuki yol olduğundan, başvurunun usulüne uygun olarak yapılması, başarı şansını doğrudan etkilemektedir. Dolayısıyla, gerekli tüm belgelerin doğru ve tam olarak sunulması büyük önem taşır. Temyiz sürecinde herhangi bir eksiklik veya hata, başvurunun reddedilmesine neden olabilir.

temyiz yoluna başvuru

Temyiz Yoluna Başvuru Sürecinin Aşamaları

Temyiz yoluna başvuru süreci, hukuk ve ceza davalarında kararların üst mahkemeler tarafından yeniden incelenmesi için yapılan başvuruları kapsar. Bu süreç, oldukça titizlik gerektirir ve belli başlı aşamalardan oluşur. İşte temyiz yoluna başvuru sürecinin ana aşamaları:

  1. Kararın Tebliği: Davanın sonuçlandığına dair kararın ilgili taraflara tebliği, temyiz sürecinin başlangıç noktasıdır. Bu karar, temyiz başvurusu için gerekli olan sürenin başlamasına neden olur.
  2. Temyiz Süresinin Belirlenmesi: Temyiz başvurusu için öngörülen süre, hukuk mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru için genellikle kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün, ceza mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru ise yedi gündür. Bu süreler, başvurunun geçerli sayılabilmesi için mutlaka dikkate alınmalıdır.
  3. Temyiz Yoluna Başvuru Dilekçesi Hazırlama: Temyiz başvurusunun merkezinde yer alan temyiz yoluna başvuru dilekçesi, mahkemeye sunulacak temel belgedir. Bu dilekçede, temyiz isteminin sebepleri ve talep edilen hususlar net bir şekilde ifade edilmelidir.
  4. Dilekçenin Mahkemeye Sunulması: Hazırlanan dilekçe, temyiz edilecek mahkeme olan üst mahkemeye sunulmalıdır. Bu başvuru, genellikle elektronik ortamda veya doğrudan mahkeme birimlerine şahsen yapılarak gerçekleştirilir.
  5. İnceleme ve Karar Verilmesi: Mahkeme, sunulan dilekçe ve eşlik eden belgeleri inceledikten sonra temyiz başvurusunu kabul edip etmeme kararı verir. Eğer başvuru kabul edilirse, dava dosyası incelenir ve bir karar verilir. Aksi takdirde, başvuru usul eksiklikleri nedeniyle reddedilebilir.

Bu sürecin her bir aşaması, davanın sonucunu etkileyebilecek kritik öneme sahiptir. Temyiz yoluna başvuruda bulunurken, adımların doğru şekilde takip edilmesi ve sürelerin dikkatlice izlenmesi gerekmektedir.

Temyiz Yoluna Başvuru Dilekçesi Hazırlama Teknikleri

Temyiz yoluna başvuru sürecinde, dilekçenin doğru ve etkili bir şekilde hazırlanması, başvurunun başarıya ulaşmasında kritik bir rol oynar. İster hukuk mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru yapın, ister ceza mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru, dilekçenizin her detayı büyük önem taşır.

Etkili Bir Başlık ve Giriş

Dilekçenizin en üst kısmında, temyiz edilen kararın mahkemesi ve dosya numarası gibi temel bilgiler yer almalıdır. Daha sonra, kısa ve öz bir giriş paragrafı ile temyiz nedenlerinizin özetini sunun. Bu kısım, mahkemenin dikkatini çekmeli ve okuyucuyu dilekçenin devamını okumaya teşvik etmelidir.

Net ve Objektif Argümanlar

Dilekçenizde, temyiz edilmesi gerektiğini düşündüğünüz karar veya işlemlerin nedenlerini açıkça belirtin. Her bir argümanınızı, ilgili kanun maddeleri ve önceki yargı kararları ile desteklemeyi unutmayın. Mümkünse, benzer kararlarla karşılaştırma yaparak neden temyiz başvurusu yaptığınızı daha etkili bir şekilde ortaya koyabilirsiniz.

Dilekçenin Yapısı ve Dili

Dilekçenizin her bir bölümünü mantıklı bir sıra içinde organize edin. Argümanlarınızı net bir şekilde sıralayarak, her birinin üzerinde ayrıntılı olarak durun. Dilinizi resmi ve profesyonel tutarak, gereksiz yere duygusal ifadelere yer vermeyin. Bu, dilekçenizin profesyonellik ve ciddiyetini artıracaktır.

Son Kontroller ve Ekler

Dilekçenizi bitirdikten sonra, yazım hataları veya gramer hataları açısından dikkatlice kontrol edin. Ayrıca, dilekçenize eklemiş olduğunuz belgelerin eksiksiz ve doğru olduğundan emin olun. Dilekçenizin sonuna, eklediğiniz belgelerin bir listesini eklemek, mahkemenin işini kolaylaştıracak ve sürecin hızlanmasına yardımcı olacaktır.

Bu tekniklerle hazırlanmış bir temyiz yoluna başvuru dilekçesi, mahkeme tarafından ciddiye alınacak ve temyiz sürecinizin başarılı bir şekilde sonuçlanmasına katkıda bulunacak bir araç haline gelebilir. Remember, thorough preparation and clear presentation of your appeal can significantly influence the outcome in your favor. Each aspect of the application plays a vital role in the appeals process.

Temyiz Yoluna Başvuru Dilekçesinde Yapılan Yaygın Hatalar

Temyiz yoluna başvuru sürecinde, dilekçenin doğru ve eksiksiz hazırlanması büyük önem taşır. Hem hukuk mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru hem de ceza mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru sırasında göz ardı edilen bazı yaygın hatalar, başvurunun reddedilmesine yol açabilir. İşte temyiz dilekçesi hazırlarken kaçınılması gereken bazı yaygın hatalar:

Yaygın HatalarAçıklama
Yanlış Mahkemeye BaşvuruTemyiz başvurusunun, kararı veren mahkemeye değil, bir üst dereceli mahkemeye yapılması gerektiği sıklıkla göz ardı edilir.
Usul HatalarıDilekçede usul hataları, örneğin yanlış dosya numarası, tarih veya mahkeme ismi gibi temel bilgilerin eksik veya hatalı girilmesi.
Delil SunmamakTemyiz başvurusunda bulunurken, kararı değiştirebilecek yeterli ve ikna edici delillerin sunulmaması.
Yeterli Gerekçe GöstermemekKarara itiraz edilen noktaların yeterince ve açıkça gerekçelendirilmemesi, temyizin esasını zayıflatır.
Süre AşımıTemyiz başvurusu için belirlenen sürelerin aşılması, başvurunun usulen reddedilmesine neden olabilir.

Temyiz yoluna başvuru dilekçesi yazılırken bu hatalardan kaçınmak, başvurunun kabul edilme şansını önemli ölçüde artırır. Dilekçe hazırlarken, başvurunun türüne göre gerekli tüm usul ve esasları dikkatle incelemek ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmek gerekir. Temyiz süreci, dikkate alınması gereken karmaşık bir süreçtir ve her detayın büyük önemi vardır. Bu nedenle, dilekçe hazırlarken hukuki yardım almak veya alanında uzman kişilere danışmak her zaman faydalı olabilir.

temyiz yoluna başvuru

Kararların Temyiz Edilme Süreci ve İncelenmesi

Temyiz süreci, alınmış olan mahkeme kararlarının üst mahkemeye taşınarak yeniden değerlendirilmesi işlemidir. Bu süreç, hukuk ve ceza davalarında kararların adil bir şekilde verilip verilmediğini kontrol etmek amacıyla büyük önem taşır. İşte temyiz edilme süreci ve bu süreçte kararların incelenmesi hakkında bazı temel bilgiler:

  1. Başvuru Süreci: Kararın temyize taşınabilmesi için öncelikle ilgili mahkeme tarafından temyize uygun bulunması gerekir. Temyize başvurma hakkı genellikle kararın tebliğinden itibaren belli bir süre içinde kullanılmalıdır. Bu süre hukuk mahkemelerinde ve ceza mahkemelerinde 2 haftadır.
  2. Dilekçe Hazırlığı: Başvuru, temyiz yoluna başvuru dilekçesi ile yapılır. Bu dilekçede, temyiz edilmesi istenen kararın detayları, başvuru nedenleri ve yasal dayanaklar açıkça belirtilmelidir.
  3. Dosyanın İncelenmesi: Temyiz başvurusu yapıldıktan sonra dosya, temyiz incelemesini yapacak olan üst mahkemeye gönderilir. Bu mahkeme dosya üzerinde detaylı bir inceleme yapar ve kararın hukuka uygun olup olmadığını değerlendirir.

Temel olarak, çeşitli hukuk ve ceza davalarındaki süreç ve ilkeye göre bazı farklılıklar gösterse de temyiz süreci genellikle aşağıdaki adımları içerir:

AdımAçıklama
Temyiz Başvurusunun YapılmasıMahkeme kararına itiraz edilerek temyiz yoluna başvuru yapılır.
Dilekçenin HazırlanmasıTemyiz yoluna başvuru dilekçesi hazırlanır ve ilgili mahkemeye sunulur.
Dosyanın Üst Mahkemede İncelenmesiDosya, temyiz mahkemesinde hukuki ve fakta dayalı değerlendirmeye tabii tutulur.
Kararın VerilmesiTemyiz mahkemesi, kararı onaylayabilir, bozabilir ya da değiştirebilir.

Bu süreç, adaletin sağlanması ve hukuki hataların düzeltilmesi için elzemdir. Her adımın özenle takip edilmesi, hukukun üstünlüğünün korunması açısından büyük bir öneme sahiptir.

Temyiz Yoluna Başvuruda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Temyiz yoluna başvuruda bulunurken dikkatli olunması gereken pek çok önemli nokta vardır. Bu süreç, başvurunun usulüne uygun şekilde yapılmasını ve başvurunun kabul edilme şansını artırmayı amaçlar. İşte bu süreçte özellikle üzerinde durulması gerekenler:

Doğru Mahkemeye Başvuru Yapmak

Başvurunun doğru mahkemeye yapılması gerekmektedir. Hukuk mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru ve ceza mahkemelerinde temyiz yoluna başvuru farklı mahkemeler tarafından ele alınır. Bu nedenle başvurunuzu hangi mahkeme türüne yapacağınızı iyi belirlemelisiniz.

Temyiz Başvuru Dilekçesinin Usulüne Uygun Hazırlanması

Temyiz başvurusu için hazırlanan temyiz yoluna başvuru dilekçesi son derece önemli bir belgedir ve dilekçenin her detayının yasal gerekliliklere uygun olması şarttır. Dilekçede, mahkeme kararına itiraz edilen hususlar açık ve anlaşılabilir bir dil ile ifade edilmelidir.

“Temyiz dilekçesinde, karara itiraz edilen maddelerin ve hukuki dayanakların net bir şekilde belirtilmesi gereklidir; eksik ya da hatalı bilgi, sürecin uzamasına veya başvurunun reddedilmesine neden olabilir.”

Sürelerin Gözetilmesi

Temyiz başvurusu için belirlenen yasal süreler bulunmaktadır. Bu süreler, başvurunun hangi tür dava için yapıldığına göre değişiklik gösterebilir. Bu süreleri aşmanız durumunda, temyiz başvurunuz süre aşımı gerekçesiyle reddedilebilir.

Gerekli Belgelerin Eksiksiz Olması

Temyiz başvurusu yaparken gerekli tüm belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde temin edilmesi ve dilekçe ile birlikte sunulması büyük önem taşır. Eksik belge, başvurunun usulden reddine yol açabilir.

Bu hususlarda dikkatli olunması, temyiz sürecinde karşılaşılabilecek olumsuzlukların önüne geçilmesine yardımcı olur. Temyiz yoluna başvururken, profesyonel bir hukuki yardım almanız da süreci doğru yönetmeniz açısından büyük önem taşır.

Temyiz Kararlarının Uygulanması ve Sonuçları

Temyiz kararları, hem hukuk hem de ceza mahkemelerinde verilen son kararlar olarak kabul edilir ve bu kararların uygulanması, davaların nihai sonuçları açısından büyük önem taşır. Temyiz kararlarının usulüne uygun bir şekilde uygulanması, adil bir yargı sistemini temsil eder ve hukukun üstünlüğünün sağlam bir göstergesidir.

Temyiz sürecinden geçmiş bir kararın uygulanma aşamaları genellikle aşağıdaki adımlardan oluşur:

  1. Kararın Tebliği: Temyiz kararı, ilgili taraflara resmi olarak tebliğ edilir. Bu tebliğ, kararın kesinleştiğini ve uygulanmaya hazır olduğunu gösterir.
  2. Kesinleşme Süreci: Temyiz kararının kesinleşmesi, herhangi bir üst mahkemeye başvuru hakkının olmaması anlamına gelir. Bu durum, kararın artık yargısal süreç içinde değiştirilemeyeceğini ifade eder.
  3. İcra Aşaması: Kararın kesinleşmesiyle birlikte, ilgili kararın uygulanması için icra dairesi devreye girer. Bu daire, kararın gerekliliklerini yerine getirir.

Sonuç olarak, temyiz kararlarının uygulanması sırasında bazı temel yasal prosedürlere uyulması gerekmektedir. Bu prosedürler sayesinde, adaletin yerine getirilmesi sağlanır ve hukuk sistemi içindeki güven ve istikrar korunmuş olur. Temyiz süreci, hukuk ve ceza davalarında adalete ulaşılması için son derece önemli bir rol oynar. Bu nedenle, temyiz kararlarının doğru ve etkin bir şekilde uygulanması, yargı sisteminin temel taşlarından biri olarak kabul edilir.

temyiz yoluna başvuru

Sıkça Sorulan Sorular

Temyiz nedir ve ne zaman başvurulabilir?

Temyiz, daha önceki bir mahkeme kararının üst mahkemeler tarafından yeniden incelenmesi işlemidir. Kararın hukuka uygunluğunun kontrol edilmesi amacıyla yapılır. Genellikle, mahkeme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren belirli bir süre içerisinde temyiz yoluna başvurulabilir. Bu süre, kararın türüne ve verildiği yargı düzeyine göre değişiklik göstermektedir.

Temyiz dilekçesi nasıl hazırlanır?

Temyiz dilekçesi, davanın esasına ve işlenen sürece dair tüm önemli bilgileri içermelidir. Dilekçede, kararı temyize götüren sebepler açık ve anlaşılır bir şekilde ifade edilmeli, ilgili kanun maddeleri ve yargı kararlarına atıf yapılmalıdır. Ayrıca, temyiz edilen kararın bir kopyası ve önceki duruşmalarda alınmış olan belge ve kararların suretleri de dilekçeye eklenmelidir.

Temyiz dilekçesi nereye ve nasıl gönderilir?

Temyiz dilekçesi, kararın verildiği mahkemeye veya doğrudan ilgili üst mahkemeye gönderilebilir. Dilekçenin mahkemeye ulaştırılması için posta yoluyla, kurye hizmeti veya elektronik ortamda e-devlet sistemi üzerinden gönderilmesi mümkündür. Her iki durumda da, dilekçenin resmiyete uygun olması ve tüm gerekli belgelerin eksiksiz olarak iletildiğinden emin olunmalıdır.

Temyiz süreci ne kadar sürer?

Temyiz sürecinin süresi, dosyanın karmaşıklığı, mahkeme iş yükü ve tarafların sunduğu delillerin incelenmesine bağlı olarak değişebilir. Genellikle, temyiz başvurusundan sonra kararın verilmesi birkaç aydan birkaç yıla kadar uzayabilir. Ancak, kesin bir zaman çizelgesi sağlamak mümkün değildir çünkü süreç her dava için farklılık gösterebilir.

İşbu mesleki makale/dilekçe, iş ve gelir elde etme amacı güdülmeksizin, meslektaşlarımıza yardımcı olmak, büromuzun faaliyet gösterdiği alanlar hakkında bilgi vermek, bilimsel çalışmalarımızı yayımlamak amacıyla, özel, somut ve mesleki teknik araştırmalar sonucu, çok fazla emek ve mesai harcanarak, reklam yasağı yönetmeliğinin 6. ve 7. maddeleri gözetilerek bizzat avukatımız tarafından hazırlanmış ve yayımlanmıştır. Lütfen ücretli avukatlık hizmeti almak, danışmak ve bilgi almak için avukatınıza ulaşınız.

                                                                                                                                                  

Yorum yapın

Open chat
Merhaba 👋
Size yardımcı olabilir miyiz?
Hemen Ara