Boşanma davası açmaya karar veren kadınlar tarafından en çok merak edilen konu kadın boşanma davası açarsa hakları nelerdir? Sorusudur. Biz buna kısaca " Boşanmada Kadının Hakları" da demekteyiz. Kadınların boşanma davasında ve sonrasında elde edebilecekleri haklar Medeni Kanun’da aile birliği çerçevesinde belirlenmiştir. Boşanma davasında kadının yasal haklarına kısaca değinmek gerekirse; ayrı yaşam talep etme hakkı, çocuklar ve kendisi için nafaka talep etme hakkı, önce geçici sonra kalıcı velayet isteme hakkı, ortak konuta aile şerhi koymayı isteme hakkı, maddi ve manevi tazminat isteme hakkı, uzaklaştırma isteme hakkı, kişisel ilişki tesisi isteme hakkı, ziynet eşyalarını talep etme hakkı, ev eşyalarını talep etme hakkı gösterilebilmektedir.
Kadının haklarına örnek olarak örneğin; Koca evi terk ettikten sonra, ekonomik özgürlüğü olmayan kadın nafaka talep etme hakkı gösterilebilmektedir. Boşanma davası açmadan evden ayrılan eşine karşı hem kendisi hem de çocukları adına nafaka talep etme hakkı vardır. Eşin geçici nafaka talep ederek dava açması halinde mahkeme dava tarihinden itibaren nafaka ödenmesine karar verir.
Türk Medeni Kanunu'nun 165. Maddesi, evliliğin telafisi mümkün olmayan şekilde sona ermesini genel bir boşanma nedeni olarak tanımlamaktadır. Evlilik, telafisi mümkün olmayan bir şekilde bozulur ve eşlerin evliliğini sürdürmeleri beklenemez ise, bunlardan herhangi biri boşanma davası açma hakkına sahip olacaktır.
Türk aile hukuku, Mustafa Kemal Atatürk'ün kadının toplumdaki konumuna aykırı olan İslami sosyal kurallara son vermek için yeni bir yasa çıkarmayı gerekli gördüğü dönemde Avrupa'nın en modern hukuku olan İsviçre Aile Hukuku'ndan esinlenmiştir. 2001 yılında, toplumdaki sosyal ve ailevi değişimlere uygun olarak medeni kanun bir kez daha değiştirilmiştir.
Bu değişiklikler daha çok kadının evlilikten sonra soyadını koruması, eşinin çalışma izni olmadan çalışması, kocasının izni olmadan nerede yaşayacağına karar vermesi gibi kadının aile içindeki konumuyla ilgilidir. Türk hukukundaki en önemli değişikliklerden biri, kadına tanınan hakların sağlamasıydı. Boşanmanın gündeme gelmesi durumunda eşler Medeni Kanunun Çağdaş hükümlerine göre boşanabileceklerdir.
Kadınların bu haklarını elde edebilmesi için ise boşanmanın hukuk usullere uygun bir şekilde yapılması önem arz etmektedir ve tabi ki bu noktada konusunda uzman bir boşanma avukatından destek alınması gerekmektedir. Boşanma avukatı size sahip olduğunuz tüm hakları hatırlatarak bu hakları almaya yönelik dava dilekçesini hazırlar ve mahkemeye sunar.
2023 yılı itibariyle boşanma davasında kadının haklarına örnek olarak şunlar gösterilebilmektedir:
Boşanma davası farklı nedenlerle evlilik birliğinin sona erdirilmesidir anlaşmalı ya da çekişmeli olarak taraflar boşanmaya karar verebilmektedir. Her iki davada da birtakım düzenlemeler vardır. Her iki boşanma türünde de yargılama sırasında ya da başında kadına yönelik pek çok hak, kanun gereği kadınlara tanınmıştır. Bunun nedeni Türk toplumunda boşanma sonunda mağduriyet çevresinde kalan tarafın kadın olmasıdır. Bu sebeple kadınlara pozitif ayrımcılık esas alınarak geniş tutulmuştur.
Boşanma davasında kadının haklarından en önemlisi ayrı yaşamayı talep etme hakkıdır. Boşanma davası sırasında taraflar arasında ki çekişme giderek arttığından boşanma davası süresince kadın tek olarak yaşamayı hakimden talep edebilmektedir. Ayrı yaşamayı talep etme hakkı sadece dava süresince hakimden talep edilebilecek bir haktır. Dava sonunda tarafların kendileri kendi imkanları ile evlerini ayırmamışsa ayırması gerekecektir.
Bazı boşanma davalarında kadına karşı ortak konutu terk etmesi için zorlayıcı davranışlar sergilenebilmektedir. Bu durumda avukat evlilikte kadın ortak konutun kadın ve çocuklara özgülenmesi hakkını talep edebilmektedir. Bu hakkı ortak konutun tahsisi talebi ile talep etmek mümkündür. Bu hakkın kullanımı Türk Medeni Kanunu 169. maddeden gelmektedir. İlgili madde uyarınca hakim boşanma davası süresince evlilik birliği için gerekli tüm önlemleri alır denmiştir. Ortak konutun tahsisi talebi de bu madde uyarınca uygulanmaktadır. Ortak konutun tahsisi kararı ara karar ile hakim tarafından verilmektedir. Kararın icrası davalı tarafından yerine getirilmezse kolluk marifetiyle yapılmaktadır.
Kadın boşanma davası açarsa hakları nelerdir; boşanma davaları konusunda en çok merak edilen hak konusu çocuk velayeti konusunda olmaktadır. Velayet hakkında önemli olan çocuğun gelişimi ve menfaatleridir. Bu durumu göre mahkeme velayetinin hangi eşte olacağına karar verir. Şayet çocuk kadında kalıyorsa baba hakkında daha iyi bir yaşama sahip olabilmesi için kadına velayet vermekle yükümlüdür. Çocuğun velayetinin kime verileceği çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumu, çocuğun kim ile birlikte yaşamak istediği gibi durumlar dikkate alınarak karara varmaktadır. Boşanma durumunda kadının talep edileceği haklar arasında velayet hakkı en çok merak edilenler arasında yer alıyor. Bu durumda velayet hakkı için uzman bir avukat ile görüşmek en doğru karar olacaktır. Boşanmada kadının haklarından en önemlisi Müşterek Çocukların Velayetini İsteme Hakkıdır. Çocuğun dava sürecinde hangi eş ile birlikte kalacağı konusu tedbir olarak velayet kapsamında çözülür. Velayet hakkı müşterek çocuk üzerinde ortaya çıkar, tarafların kusurlarına bakılmadan mahkeme yargılamalarına karar verir. Hakim davanın başında dosyaya bir pedagog ataması yapar. Pedagog hem müşterek çocuk hem ana hem baba ile görüşmeler yapar. Bu görüşmeler doğrultusunda bir rapor hazırlar. Bu rapora sosyal inceleme raporu denmektedir. Bu rapora çocuğun velayetinin kimde kalması gerektiğine dair uzman görüşü yer almaktadır. Hakim bu raporu esas alarak gerek geçici gerekse kalıcı velayete karar verir. Dava süresince verilen velayet kararına geçici velayet, dava sonrasında verilen velayet kararına kalıcı velayet denmektedir.
Çocuğun velayetinin baba tarafına verilmesi durumunda boşanma davası açan kadın çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkını talep edebilir. Bu hak kadının çocuğunu görebilmesi, çocuğu ile zaman geçirebilmesi ve ilişki kurabilmesi adına verilmektedir. Kadının çocuk ile görüşebileceği tarihler ve görüşmenin şekli hakim tarafından belirlenmektedir. Uygulamada 1 yıl ikiye bölünmek suretiyle kişisel ilişki tesis edilmektedir. Örneğin hafta içi anne, hafta sonu baba. 15 tatilin ilk haftası anne son haftası baba gibi bölünmektedir. Bu bölünmenin taraflara uymaması durumunda talep halinde hakim tarafından yeni görüş saatleri belirlenebilmektedir. Burada önemli olan husus görüş saatlerini doğru biçimde uygulamaktır. Bunun uygulanmaması halinde hakim velayeti değiştirme hakkına sahiptir. Velayette olduğu gibi kişisel ilişki tesisinde de ana kural çocuğun üstün yararıdır.
Kadın boşanma davası açarsa hakları nelerdir; kadının boşanma davası açması durumunda talep edebileceği hakları arasında Müşterek Çocuklar İçin Tedbir Ve İştirak Nafakası İsteme Hakkı bulunmaktadır. Tedbir nafakası kadın için tedbir nafakası ve çocuk için tedbir nafakası olarak iki kısımda incelenir. Kadın için tedbir nafakası, kadının barınması ve geçinmesi gibi ihtiyaçları için dava süresince talep edilmektedir. Kadının ekonomik anlamda bir geliri olsa bile ihtiyaç duyulması durumunda tedbir nafakası kadın tarafından talep edilebilir. Tedbir nafakası boşanma davasının sonrasında değil yargılama süreci devam ederken kadına verilen bir nafaka türüdür. Bu nafakanın verilme bilgisinin alınmasını davası geçimini sağlayabilmesidir. Çocuğa bu süreçte bakıyorsa erkeğin de o halde kadından boşanma tedbir nafakası talep etme hakkı mümkündür.
Çocuğun tedbir velayeti kadına verilmiş ise boşanma davasında taraf olan kadına aynı zamanda çocuk için tedbir nafakası talep edebilmektedir. Hatta çocuk için tedbir nafakası emredici bir kanun olduğu için talep etmeseniz bile hakim bu konuda karşı tarafın ödemekle yükümlü olacağı bir miktar belirleyecektir. Bu miktar belirlenirken tarafların ekonomik durumu, müşterek çocuğun ihtiyaçları vb. durumlar göz önünde bulundurulmaktadır. Burada amaç çocuğun üstün yararıdır. Eşin çalışmıyor olması nafaka bağlanmasına engel değildir. Nafakanın ödenmemesi halinde 3 ay tazyik hapsi verilmektedir.
Nafaka hakkı birçok nafakayı barındıran bir konudur, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve tedbir nafakası bunlardan biridir. Yoksulluk nafakasında boşanmanın ardından yoksulluğa düşme olasılığına karşılık verilir. Diğer nafaka türlerine göre kadına verilen en önemli nafaka türü yoksulluk nafakasıdır. Neden nafaka genelde kadına verilir? Bunun nedeni boşanma davasında kadının daha fazla mağduriyet yaşamasıdır, bu nedenden yoksulluk nafakası boşanma sonrası yoksulluğa düşen kadına mahkeme tarafından verilen bir haktır.
Kadın boşanma davası açarsa hakları nelerdir; kadının boşanma davası açtıktan sonra talep edeceği haklar arasında Kendisi İçin Tedbir Ve Yoksulluk Nafakası İsteme Hakkı da bulunuyor. Yoksulluk nafakası boşanma karara vardıktan sonra başlamaktadır. Boşanma aşamasına kadar olan nafakaya yine tedbir nafakası denmektedir. Boşanan çiftlerin çocuğu ergin oluncaya kadar iştirak nafakası ödenmeye devam eder. Bu durumda çocuğun velayeti erkek tarafına verildiyse erkeğin kadına iştirak nafakası ödemesi gerekmektedir. Yoksulluk nafakasının miktarı hakim özgür hür iradesi ile belirlemektedir. Tarafların ekonomik durumu, tarafların harcamaları dikkate alınarak verilmektedir. Aynı tedbir nafakasında olduğu gibi ödenmemesi durumunda 3 ay tazyik hapsi verilmektedir. Yoksulluk nafakası belirlenirken kadının gelir durumu, erkeğin gelir durumu, ihtiyaçlar, barınma maliyeti gibi bir çok etmen dikkate alınmaktadır.
En çok merak edilen kadının haklarından bir tanesi de Ortak Oturulan Konuta Aile Konutu Şerhi Koydurma Hakkıdır. Kadın bu hak ile ortak konuta aile şerhi koydurur ve buranın kendinden habersiz satışını önler. Aile konutu şerhi sadece tarafların evlilik birliği içerisinde beraber oturduğu bir taşınmaza koyulabilmektedir. Aile konutu şerhi konabilmesi için evin kira değil mülkiyet olması gerekmektedir. Ortak Oturulan Konuta Aile Konutu Şerhi Koydurma Hakkı mahkemeye verilecek bir talep dilekçesi ile istenmektedir. Mahkeme ortak konuta aile konutu şerhi koyma kararı vermesi sonrasında karar mahkemeden alınarak tapuya götürülmeli ve tapu müdürlüğünden tapuya şerh verilmesi talep edilmelidir.
Kadın boşanma davası açarsa hakları nelerdir; erkeğin kusurlu davranışlarının olması durumunda boşanma davası açan kadın maddi ve manevi anlamda tazminat talep edebilmektedir. Maddi tazminat hakkının elde edilebilmesi için boşanmaya sebep olan durumlarda kadının kusursuz veya daha az kusurlu olması gerekiyor. Kadın boşanma davasında maddi manevi tazminat talep edebilmesi için kişilik haklarına saldırı gerçekleşmiş olduğunu ispatlaması gerekir. Evlilikte aşağılanma, hakarete uğramak, hor görülme gibi durumların yaşanıyor olması buna bir örnek teşkil edebilir. Erkeğin kadına karşı kişilik saldırılarında bulunması durumunda kadın manevi tazminat da talep edebilir. Maddi ve manevi tazminat bir zenginleştirme aracı değildir. Tamamen hakimin özgür iradesi ile taktir edilmektedir. Evliliğin uzunluğu, ağırlığı, çocuk sayısı, geçirilen yılların fazlalığı ve uğranılan maddi manevi zarar dikkate alınmaktadır. Maddi ve manevi tazminat boşanma davası ile birlikte talep edilebilmektedir. Maddi ve manevi tazminat talebi herhangi bir harca tabi olmadığından dava dilekçesinde fazla istenmesinde herhangi bir sorun yoktur. Boşanma davası ile birlikte istenmesi gerekmektedir.
Boşanma davası açan kadın düğünde takılan ziynet eşyalarının kendisine hediye edildiğini ispatladığı takdirde direkt ziynet eşyasının kendisini veya bedelini talep edebilmektedir. Ziynet eşyası talebi boşanma davası ile birlikte istenebileceği gibi boşanma davasından ayrı olarak da istenebilmektedir. Ziynet eşyası talep eden taraf ziynet eşyalarının tespiti için düğün video ve fotoğraflarını muhakkak mahkemeye sunması gerekmektedir.
Eşlerin evli kaldıkları süre boyunca edinmiş oldukları taşınır ve taşınmaz mallar ise mal rejimi tasfiyesi çerçevesinde değerlendirilir. Bu mal rejiminden kaynaklı alacak ve haklar boşanma davası içerisinde talep edilmemektedir. Boşanma kararı kesinleştikten sonra mal rejiminden kaynaklı alacak ve haklar için farklı bir dava açılması gerekmektedir. Bu dava ile eşin üzerinde bulunan mallara tedbir konması istenebilmektedir. Bu dava ile katkı payı alacağı, katılma alacağı, denkleştirme alacağı istenebilmektedir.
Kadının boşanma davasında haklarından Koruma Tedbiri Olarak Uzaklaştırma İsteme Hakkı önemli bir haktır. Maalesef günümüzde kadına olan şiddet vakaları her geçen gün artmakta ve geri dönüşü olmayan hak kayıplar yaşanmaktadır. Uzaklaştırma hakkı bir koruma tedbiri olup 6284 sayılı kanun uyarınca kadınlara tanınan bir haktır. Kadın şiddete uğramış yada uğrayacak olması durumunda bu hakkı talep edebilmektedir. Koruma Tedbiri Olarak Uzaklaştırma İsteme Hakkı mahkemeden talep edilebileceği gibi en yakın kolluk kuvvetinden de edilebilmektedir.
Ziynet Eşyalarını Talep Etme Hakkı Türk Medeni kanunu uyarınca kadınlara tanınan bir haktır. Uygulamada dönem dönem farklı kararlar olsa da kural olarak kadına takılan, ziynet şeklinde olan altınlar kadınındır. Cumhuriyet altını şeklinde yani takı olmayan takılar ise kime takıldıysa ona ait olacaktır. Ziynet Eşyalarını Talep Etme Hakkı boşanma davası ile birlikte istenebileceği gibi, boşanma davasından ayrı olarak ek bir dava ile de istemek mümkündür. Boşanma davaları uzun süren davalar olduğundan Ziynet Eşyalarını Talep Etme Hakkını ayrı bir dava ile istemek daha pratik bir yöntem olacaktır.
Boşanma davası hakkında daha detaylı bilgi edinmek için, boşanma davaları hakkında aklınıza takılan tüm soruların cevaplarını derlediğimiz
“50 Soruda Boşanma Davaları” konulu
https://www.tuncsuditol.av.tr/mersin-bosanma-avukati
makalemizi ziyaret edebilirsiniz.
Av. Arb. Tunç Sudi Tol © Copyright 2022 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.