Türkiye Ceza Kanunu’nun 109. Maddesinde düzenlenen ve ciddi yaptırımları olan “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu” her bireyin özgürlük haklarını koruma altına almak adına büyük önem teşkil etmektedir. Bu yazımızda, bu suçun tanımından başlayarak, uygulanacak cezai yaptırımlardan yargı kararlarına kadar geniş bir yelpazede bilgilendirme yapacağız. TCK’nın 109. Maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun maddi ve manevi unsurlarını, hükme bağlanan cezaları, dava süreçlerini ve olası indirim şartlarını kapsamlı bir şekilde ele alarak, okurlarımıza derinlemesine bir bakış açısı sunmayı hedefliyoruz.
Sayfa İçeriği
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Tanımı
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 109. maddesinde açıkça tanımlanmış bir suç türüdür. İşbu maddede, bir kişinin özgürlüğünü haksız ve hukuka aykırı şekilde engellemenin, yani kişiyi alıkoymanın, kaçırmanın veya özgürlüğünden başka bir yolla yoksun bırakmanın suç olduğu belirtilir.
Madde 109- “(1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Bu suçun;
a) Silahla,
b) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Üstsoy, altsoy veya eşe ya da boşandığı eşe karşı,
f) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.
(4) Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde, ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(5) Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarı oranında artırılır.
(6) Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.”
Bu suç çerçevesinde, mağdurun iradesi dışında, özgürlüğünün kısıtlandığı durumlar göz önünde bulundurulur. Örneğin, bir kişiyi hapis etmek, elini-kolunu bağlayarak hareket kabiliyetini engellemek veya bir yerde zorla tutmak gibi davranışlar bu kapsamda değerlendirilir. Suçun mağdurun psikolojik ve fiziksel bütünlüğü üzerinde olumsuz bir etkisi olması muhakkaktır. Dolayısıyla, “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ” ile mücadele, temel hak ve özgürlüklerin korunması açısından kritik bir öneme sahiptir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Cezası
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 109. maddesinde düzenlenmiş bir suç tipidir. Bireyin özgürlük alanının haksız yere kısıtlanması anlamına gelen Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu, TCK’nın 109. maddesi altında ciddi yaptırımlara tabi tutulmuştur. Suçun cezası, işleniş biçimine ve suçun niteliğine bağlı olarak değişebilmektedir. Aşağıda, bu suç için öngörülen cezai yaptırımlara yer verilmiştir.
- TCK’nın 109/1 maddesi kapsamında işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu: Fail tarafından TCK’nın 109/1 maddesi ve bendi kapsamında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu işlenir ise; faile bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
- TCK’nın 109/2 maddesi kapsamında işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu: Fail tarafından kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlemek veya suçu işler iken cebir, tehdit veya hile kullanılır ise; faile iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir. Bu sebeple kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda cebir, tehdit ve hile kullanılması faile verilecek olan ceza miktarını arttıracaktır.
- TCK’nın 109/3 maddesi kapsamında işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, Üstsoy, altsoy veya eşe ya da boşandığı eşe karşı, Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi halinde faile verilecek olan ceza 1 kat arttırılır.
- TCK’nın 109/4 maddesi kapsamında işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde, faile ayrıca bin güne kadar adlî para cezası verilir.
- TCK’nın 109/5 maddesi kapsamında işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cinsel amaçla işlenmesi halinde faile verilecek olan cezalar yarı oranında arttırır.
- TCK’nın 109/5 maddesi kapsamında işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu: kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda fail hakkında ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Bu cezalar, TCK’nın 109. Maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun ne şekilde meydana geldiği ve kaç kişiyle birlikte bu suçun işlendiği hususları sebebiyle belirlenen koşullara göre değişkenlik gösterir. Ancak suçun oluşumu ve suçtan doğan zararın büyüklüğü yargılama sürecini sonunda faile verilecek olan ceza miktarını da etkileyecektir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Yatarı
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu kapsamında yapılan yargılamalarda, verilen ceza miktarının yatarına ilişkin hususlar oldukça önemlidir. Bu bağlamda, suçun işlenmesi ve mahkeme kararı ile belirlenen ceza miktarının ne kadarının ceza infaz kurumunda infaz edileceği hükümlü olan kişinin geleceğini doğrudan etkilemektedir.
Ceza yargılaması neticesinde faile verilen cezaların infazı, yargılamayı yürüten ve neticelendiren ceza mahkemesinin bağlı bulunduğu İnfaz savcısı ve infaz müdürlüklerinin yetki alanındadır. Fail hakkında verilen cezanın kesinleşmesi akabinde fail hakkında ceza mahkemesince ceza fişi kesilir. Kesilen ceza fişinde failin hangi suçtan yargılandığı ve hangi suçtan ceza aldığı açıkça yazılır. Fail hakkında düzenlenen ceza fişi bağlı bulunduğu infaz müdürlüğüne gönderilir. Bu aşamadan sonra Ceza mahkemesinin yetkisi son bulacaktır.
İnfaz savcısı ve müdürlüğü tarafından hükümlü hakkında müddetname hazırlanacaktır. Hazırlanan müddetnamenin içeriğinde ise; hükümlünün ceza infaz kurumunda geçireceği süre, denetimli serbestlikten faydalanacağı süreler tek tek yazılır. Bu aşamadan sonra hükümlünün kendiliğinden gelip teslim olması beklenir. Aksi takdirde hükümlü hakkında yakalama kararı verilecektir.
Bu sebeple kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun yatarı, suçun işleniş biçimine, fail hakkında hükmolunan ceza miktarına, failin daha önce sabıkasının olup olmadığına bağlı olarak değişkenlik gösterebilecektir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Para Cezasına Çevrilir Mi?
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu TCK’nın 109. maddesi kapsamında ciddi bir suç olarak tanımlanır ve fail hakkında ağır cezai yaptırımlara sebep olur. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun basit hali için düzenlenen ceza miktarı 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Fakat fail hakkında verilen hapis cezası belirli şartlar altında adli para cezasına çevrilebilmektedir. Öncelikle, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi için birtakım şartların mevcut olması gerekmektedir.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Söz konusu suç genel kast veya olası kast ile işlenebilmektedir. Bu sebeple kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu kapsamında fail hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilebilmesi için faile verilen ceza 1 yıl veya daha az süreli olmalıdır. Bu kapsamda ceza mahkemesi hâkimi tarafından suçun temel hali nedeniyle alt sınırdan verilen hapis cezası takdiren adli para cezasına çevrilebilir.
Her somut olayda, suçun mahiyeti ve suçun işlenme koşulları detaylı bir şekilde incelenmelidir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Özellikleri
- Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Soruşturma Usulü
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, TCK’nın 109. Maddesinde düzenlenmiştir. Madde metininde de açıkça anlaşılacağı üzere; kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu şikâyete tabi suçlardan değildir. Bu sebeple de herhangi bir şikâyet süresi öngörülmemiştir.
Yetkili makamalar tarafından dava zamanaşımı süresi içerisinde kendiliğinden soruşturmaya başlanacaktır. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temel hali için dava zamanaşımı süresi 8 yıl, suçun nitelikli hali için dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.
- Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Kovuşturma Usulü
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu kapsamında fail hakkında yapılan soruşturma neticesinde Cumhuriyet Savcısı tarafından failin söz konusu suçu işlediğine dair yeterli delillerin toplanması hakkında fail hakkında iddianame düzenlenecektir. Söz konusu iddianame ile failin cezalandırılması amacıyla failin ceza mahkemesince yargılamasının devam edilmesi talep edilir. Kovuşturma aşamasında ceza mahkemesince elde edilen deliller ışığında failin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediğinin sabit görülmesi halinde fail, ceza mahkemesince cezalandırılır.
- Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Gözaltı Hükümleri
Fail/ failler hakkında soruşturma dosyası açılması halinde, failin kolluk tarafından ifadesinin alınması gerekecektir. İfade işlemleri ardından kişinin “ mevcutlu “ olarak savcılığa sevk edilmesi koşulları sağlandığı takdirde fail kolluk kuvvetlerince gözaltına alınır. Gözaltı süreci failin savcılığa sevk edilmesi ile son bulacaktır.
- Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Tutuklama Tedbiri
Fail hakkında açılan soruşturma dosyası ile ifade vermeye çağrılan fail hakkında savcılığın talimatı ile gözaltı kararı verilir. Gözaltına alınan fail ifade vermek üzere ilgili adliyeye sevk edilir. Bu aşamada Cumhuriyet savcısı tarafından failin ifadesine başvurulur. Bu aşamadan sonra cumhuriyet savcısı tarafından fail hakkında adli kontrol tedbiri ya da tutuklama tedbiri talebi gündeme gelecektir. Cumhuriyet savcısı tarafından talep edilen tedbir/tedbirler, bağlı bulunan Sulh Ceza Hâkimlikleri tarafından karara bağlanır. Buna göre Cumhuriyet savcısının talebi üzerine Sulh Ceza Hâkimliği tarafından şartların oluşmasına bağlı olarak failin tutukluluğuna karar verilebilecektir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun m.100/4’te; “Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.” düzenlemesi mevcuttur. Bu halde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temel ve nitelikli hallerinin cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla olduğundan dolayı, bu kapsamda işlenen suçlar bakımından tutuklama tedbiri kararı verilebilecektir.
- Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Uzlaşma Kurumu
Uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için söz konusu suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlardan olması gerekmektedir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi suçlardan olmayıp; mağdurun şikâyetinden vazgeçmesi de davanın düşmesi sonucunu doğurmayacaktır. Bu sebeple kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu uzlaştırma kapsamında değildir.
- Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Korunan Değer
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda korunan hukuki değer; kişilerin hürriyet hakkıdır. Söz konusu hak Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sında da düzenlenmiştir. Buna göre herkes kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına sahiptir. Bu nedenle kişilerin özgür iradelerine karşı çıkmayı hedefleyen bu suç tipi TCK’nın 109. Maddesi gereğince ağır yaptırımlara tabi tutulmuştur.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Unsurları
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Maddi Unsurları
- Fail
Fail, Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişidir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere; herkes bu suçun faili olabilir.
- Mağdur
Mağdur, hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakılan kişidir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere; herkes bu suçun mağduru olabilir.
- Fiil
Fiil, failin mağduru hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakmasıdır.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Manevi Unsurları
TCK’nın 109. Maddesinde düzenlenen Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma Suçunun Manevi unsuru “kast ”tır. Kast, genel kast veya olası kast şeklinde gerçekleşebilir. Bu nedenle söz konusu suç yalnızca kasten işlenebilecektir. Kanun maddesinden de açıkça anlaşılacağı üzere; bu suç taksirle işlenemeyecektir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Özel Görünüş Halleri
- Suça Teşebbüs
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun teşebbüs aşamasında kalması gündeme gelebilmektedir. TCK’nın 35. Maddesinde de teşebbüs aşamasında kalmış suçlar için bir düzenleme mevcuttur. Buna göre;
“ Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on üç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.”
TCK’nın 35 maddesinde belirtilen unsurların varlığı halinde; Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu teşebbüs aşamasında kalacaktır ve failin ceza miktarı buna göre belirlenecektir.
- Suça İştirak
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda iştirak mümkündür. Bu nedenle Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun işlenebilmesi için faile yardım edilmesi, failin azmettirilmesi de mümkündür.
- İçtima
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun aynı kişiye karşı farklı zamanlarda işlenmesi veya Aynı zamanda suçun tek bir fiille birden fazla mağdura karşı işlenmesi halinde TCK’nın 43. Maddesinde düzenlenen Zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.
Söz konusu Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu işlenirken farklı suç tipleri de ihlal edildiği takdirde fikri içtima hükümleri uygulanacaktır. TCK’nın 44. Maddesinde düzenlenen Fikri İçtima şartlarının oluşması halinde fail en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılır. TCK’nın 44. Maddesi şu şekildedir;
“ İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.”
Ayrıca TCK’nın 109/6 maddesi ve bendi gereği suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
- Nitelikli Hali
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 109. maddesinde düzenlenmiştir. Ancak bu suçun bazı durumlarda nitelikli hali de söz konusudur. Nitelikli hallere ilişkin detaylar, yine aynı kanunun ilgili maddelerinde belirtilmiştir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu TCK 109 kapsamındaki nitelikli haller şu şekilde sıralanabilir:
• Suçu işlemek için veya işlendiği sırada cebir, tehdit veya hile kullanılması durumu: Suçu işlemek ve işlendiği sırada failin cebir, tehdit ya da hileye başvurması kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun nitelikli halini oluşturmaktadır. Bu halde faile verilecek olan ceza miktarı arttırılır ve faile iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir.
• Suçun silahla işlenmesi durumu: kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun silah kullanılarak gerçekleştirilmesi durumunda suçun nitelikli halinde söz edilecektir. Bu durumda faile verilecek olan ceza miktarı bir kat arttırılır.
Silah deyiminden; Ateşli silahlar, Patlayıcı maddeler, Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet, Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler, akıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler anlaşılmalıdır.
Fakat her halde somut olayın gerçekleşme şekli dikkate alınarak fiilin meydana getirilmesinde “silah“ olarak nitelendirilebilecek olan bir objenin var olup olmadığı detaylıca incelenmelidir.
• Suçun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi durumu: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun tek bir kişi tarafından değil, birden fazla kişi tarafından işlenmesi durumunda faile verilecek olan ceza miktarı arttırılır.
• Suçun kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle işlenmesi durumu: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun, kişinin kamu görevini yerine getirirken işlenmesi durumunda faile verilecek olan ceza miktarı arttırılır. Burada üzerinde durulması gereken husus ise; mağdurun kamu görevini yerine getirirken söz konusu suça maruz kalması gerektiğidir. Ancak bu şekilde suçun nitelikli halinde söz edilebilecektir.
• Suçun kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi durumu: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun, kişinin kamu görevi nedeniyle sahip olduğu nüfuzu kötüye kullanarak işlenmesi durumunda faile verilecek olan ceza miktarı arttırılır. Dikkat edilmesi gereken husus ise; failin suçu işlediği sırada kamu görevlisi olması gerektiği ve kamu görevinin kendisine sağladığı otoriteden yararlanması gerektiğidir.
• Suçun üstsoy, altsoy veya eşe ya da boşandığı eşe karşı işlenmesi durumu: Suçun, kişinin aile üyelerine, yani üstsoy, altsoy, eş veya boşandığı eşe karşı işlenmesi durumunda suçun nitelikli halinde söz edilebilecektir.
• Suçun çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi durumu: Suçun, çocuğa ( 18 yaşını doldurmamış kimse ) veya savunmasız bir kişiye karşı işlenmesi durumunda faile verilecek olan ceza miktarı arttırılır.
• Suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması durumu: Suçun, mağdurun ekonomik açıdan önemli bir zarara uğramasına sebep olması durumunda faile verilecek olan ceza miktarı arttırılır. Failin, mağduru hürriyetinden yoksun bırakmak kastı ile hareket etmesi ve sonucunda mağdurun hürriyetinden mahrum bırakıldığı zaman diliminde ekonomik anlamda zarar uğraması gerekmektedir.
• Suçun cinsel amaçla işlenmesi durumu: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cinsel amaçlarla gerçekleştirilmesi durumunda faile verilecek olan cezalar yarı oranında artırılır. Failin, mağdurun hürriyetini, cinsel tatmin amacıyla kısıtlaması gerekmektedir.
Nitelikli halde “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu TCK 109″ madde kapsamında verilecek cezanın ağırlaştırıldığını belirtmek önemlidir. Nitelikli hallerde cezanın artırılması, suça maruz kalan kişinin korunması ve suçu işleyen kişiye daha caydırıcı bir yaptırım uygulanması amacını taşır. Bu nedenle, suçun nitelikli halinin tespiti, uygulanacak cezanın belirlenmesinde kilit bir rol oynar. Hukuki süreç, failin suça karışma derecesine ve suçun mağdura olan etkilerine göre değişiklik gösterebilir. Bu sebeple her bir dava kendine özgüdür.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Etkin Pişmanlık
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu TCK 109 kapsamında, failin işlediği suçtan dolayı pişman olması ve belirli koşullar altında yetkili makamlara başvurması durumunda, uygulanabilecek etkin pişmanlık hükümleri bulunmaktadır. Etkin pişmanlık, suçun sonuçlarını hafifletme amacı taşır ve ceza hukukunun önemli unsurlarından biridir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu kapsamında etkin pişmanlık, TCK’nın 110. Maddesinde düzenlenmiştir.
Madde 110- “(1) Yukarıdaki maddede tanımlanan suçu işleyen kişi, bu suç nedeniyle soruşturmaya başlanmadan önce mağdurun şahsına zararı dokunmaksızın, onu kendiliğinden güvenli bir yerde serbest bırakacak olursa cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.”
Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen failin birtakım şartları sağlaması gerekmektedir.
- Failin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlemiş olması gerekmektedir.
- Failin, hakkında soruşturma başlamadan önce mağduru kendiliğinden güvenli bir yerde serbest bırakması gerekmektedir.
- Failin, mağdurun şahsına zararının dokunmaması gerekmektedir.
Yukarıda şartların birlikte mevcut olması halinde fail, etkin pişmanlıktan yararlanabilecektir. Bu halde faile verilecek olan üçte ikisine kadar indirilir.
Etkin pişmanlık, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu TCK 109 bağlamında suça yönelik tutumu değiştirebilecek ve cezanın hafifletilmesine sebep olabilecek adil bir hukuki mekanizma olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak burada, etkin pişmanlığın uygulanabilirliği için belirli şartların sağlanması ve yetkili makamlar tarafından kabul edilmesi gerektiğini belirtmek önemlidir.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Görevli Ve Yetkili Mahkeme
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 109. maddesinde düzenlenen ciddi bir suç tipi olarak karşımıza çıkar.
- Görevli Mahkeme: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir.
- Yetkili Mahkeme: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun işlendiği yer mahkemeleri yetkilidir.
Kanuni prosedür gereği, kişinin hürriyetinden yoksun bırakılması suçu, suçun işlendiği coğrafi sınırlar dahilindeki mahkemelerin görev alanına girer. Bu nedenle şüpheli veya sanığın ikametgâhı değil, suçun işlendiği yer kıstas olarak alınır. Bu husus, mağdurun hızla adalet arayışına katkı sağlama amacını taşır.
Ceza yargılamalarında yetkili mahkeme belirlenirken, yargılamanın hızlı ve adil bir şekilde yürütülmesi temel alınır. Mağdur ve şüphelinin haklarının korunması, yargılamanın şeffaflığı, bu süreçte oldukça önemlidir. Failin yargılanması konusunda adaletin sağlanması ve yasaların titizlikle uygulanması esastır.
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu İle İlgili Yargıtay Kararları
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu TCK’nın 109. maddesinde düzenlenmiştir ve Türk Ceza Kanunu’nda ciddi suçlar arasında yer alır. Bu suç tipiyle ilgili Yargıtay kararları ise yasal yorumlar ve içtihatlar bakımından büyük önem taşımaktadır. Aşağıda, Yargıtay’ın bu suç türü ile ilgili bazı önemli kararlarına yer verilmiştir:
“ Sanığın diğer sanıklarla birlikte, mağdure .’ye polis kimliğini göstererek polis olduklarını söyleyip ”Bizimle geleceksin” şeklindeki hileli davranışlarıyla araca aldıkları mağdureyi 150-200 metre götürdükten sonra şahsına zarar vermeden ve soruşturma başlamadan önce kendiliklerinden serbest bırakmaları karşısında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan eylemlerine uyan TCK.nın 109/2, 109/3-b-110 maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine, TCK.nın 109/1. maddesine göre hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA…” ( Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/2742 E. 2014/12921 K. 19.11.2014 Tarih )
“ Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, olay tarihinde 15 yaşından küçük olan mağdure …’ın kendi rızasıyla sanık… İle kaçtıktan sonra, akşam saatlerinde, sanık …’in ikametine gelerek geceyi burada geçirmek suretiyle alıkonulduğu olayda, sanık …’in eyleminin, mağdure ve sanık …’a kalacak yer temin etmekten ibaret olduğu ve TCK’nın 109/1. ve 39. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden, sanığın yardım eden sıfatıyla cezalandırılması yerine, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması,
Sanığın üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu birden fazla kişiyle birlikte ve çocuğa karşı işlemesi karşısında, TCK’nın 3. ve 61. maddeleri gereğince temel ceza belirlenirken, aynı Kanun’un 109/3-b,f maddesindeki birden fazla nitelikli halin gerçekleştiği gözetilerek, temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanığın katılanı soruşturma başladıktan sonra serbest bıraktığı ve koşulları oluşmadığı halde TCK’nın 110. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla gereğince BOZULMASINA…” ( Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/12318 E. 2022/11863 K. 06.09.2022 Tarih )
“ Sanıklar hakkında, mağdur …’ye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Sanıkların, hürriyetini kısıtlayarak araca aldıkları mağduru, hürriyeti tahdit için gerekmediği halde …’ın yerini öğrenmek için araçta başka bir saikle darp etmek suretiyle şahsına zarar verdikten sonra serbest bırakmaları karşısında; sanıklar hakkında TCK.nın 110. maddesinde belirtilen etkin pişmanlık hükmünün uygulanamamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. “ ( Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/17940 E. 2022/13599 K. 05.10.2022 Tarih )
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu TCK 109 kapsamında Yargıtay kararlarını incelemek, hem hukuk profesyonelleri için hem de hukuk fakültesi öğrencileri için yol gösterici niteliktedir. Suçun tanımı ve yaptırımları konusunda bilinçlenmek, adalet sisteminin doğru işleyişine katkı sağlayacaktır.
Sıkça Sorulan Sorular
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu nedir?
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, Bir kimsenin hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakılmasıdır. Bu suç, Türk Ceza Kanunu’na göre hürriyetine ve iradesine yapılan bir saldırı olarak nitelendirilir ve cezai yaptırımları bulunmaktadır.
Suçun hukuki dayanağı hangi kanunda yer almaktadır?
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun ” Hürriyete Karşı Suçlar ” başlığı altında ele alınmıştır ve TCK’nın 109. Maddesinde suçun tanımı, unsurları ve yaptırımları detaylı bir şekilde açıklanmaktadır.
Bu suç için öngörülen cezai yaptırım nedir?
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cezai yaptırımı, suçun işleniş biçimine, mağdurun durumuna ve suçun sonuçlarına göre değişkenlik gösterir. Türk Ceza Kanununun 109. Maddesinde suçun temel hali için düzenlenen ceza miktarı bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun nitelikli hallerinde ise faile verilecek olan cezalarda artırım yapılması gerektiği düzenlenmiştir.
Şüpheli bu suçlamaya karşı nasıl savunma yapabilir?
Şüpheli, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlaması ile karşı karşıya kaldığında, yasal haklarını kullanarak savunma yapabilir. Bu çerçevede bir avukat tutma hakkına sahiptir ve suçlamalar karşısında lehine olabilecek delilleri, tanıkları, olayın hukuka uygunluk sebebi ile gerçekleşmiş olduğuna ilişkin beyanlarını soruşturma veya kovuşturma dosyasına sunabilmektedir.